Sinemamızın Sultanı olarak anılmayı her daim hak eden, mutluluğu sinemayla geçen zamanlarıyla tarif eden Türkan Şoray yıllardır yeniden sinema yapmayı, çok özlediği setlere dönmeyi istediğini anlatıyordu. Ne zaman bir araya gelsek, aklında sinemayla ilgili projeleri olduğunu söylüyordu. Yönetmenlik de o alanlardan biriydi. Ve sonunda hayalini gerçekleştirdi. Üstelik kızıyla el ele vererek yola çıktı. Yıllardır sakladığı bir hikayeyi filme çekmeye karar verdi. En büyük motivasyonu ise bu hikayeyi film yapmak isteyen kızı Yağmur Ünal’ın “Sen yönetir misin?” demesi oldu.
Türkan Şoray’ın filmini ilk kez basınla paylaşırken yaşadığı heyecanı, aynı akşam gerçekleşen gala için yaptıkları müthiş hazırlığı gördüğümde bir kez daha o kuşağın işine gösterdiği özene, sinemaya olan aşkına saygı duydum. Hikayeden senaryoya, oyunculuklardan kostüm ve prodüksiyona kadar hakkıyla çekilen bu film, özlediğimiz yerli filmi uzaklarda aratmayacak yeterlilikte. Ekibin ustalığı da filmin özelliklerinden biri. Senaryo Onur Ünlü’ye, filmin müzikleri Rahman Altın’a ait.
Hafta sonunda hoş vakit geçireceğiniz, sinemaya gitmeye değecek bir film olduğunu düşündüğüm ‘Uzaklarda Arama’ya dair, son sözü yine vizyonda izleyecek seyirciye
bırakıyorum ama filmin ekibiyle sohbetim sonrası aklımdan geçenleri sizlerle paylaşmayı borç biliyorum:
Son yıllarda sıkça Yeşilçam’a öykünen yerli yapımlar denendi, çoğu da fazla masalsı kaldı. ‘Uzaklarda Arama’ ise Yeşilçam dokunuşlarıyla çağdaş bir yorum ortaya koyuyor.
İçinde aşk hikayesini de mizahı da barındıran, yer yer duygusal anlar yaşatan bu film, aynı zamanda anlatmak istediğibir meselesi olduğu için, sadece seyirlik olmanın ötesine geçiyor.
90’lı yıllarda yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek ortaya çıkan hikayede, şehirden sürülen bir pavyonun kasabaya gelişiyle başlayan macera anlatılıyor. Anlatımda mizah öne çıksa da, filmin kadına yönelik şiddete karşı bir sözü olduğu anlaşılıyor.
Set koşullarından bahsederken Mustafa Uğurlu başta olmak üzere filmin oyuncuları, yönetmen Türkan Şoray’ın nezaketini ve duyarlılığını anlata anlata bitiremiyor. Türkan
Hanım’ın deyimiyle sette her güne birbirlerini öperek başlamaları bir gelenek oluyor.
Yağmur Ünal, ilk oyunculuk deneyimini şimdilik hoş bir anı diye anlatırken, yapımcılıkla ilgili iddialı gözüküyor ve Şoray’ın sandığında daha epeyce hikaye filme çekilmeyi bekliyor.
Bakalım, Yağmur yeni projeler için yine annesine teklif götürecek mi?