Ne güzel ki bu yaz da İstanbul’da açık hava konserlerinin keyfini çıkarıyoruz. Harbiye Açıkhava Sahnesi, her daim yaz konserlerinin vazgeçilmez mekanıdır. Müzisyenler için Açıkhava Sahnesi’ne çıkmak bir merhale, üst üste günlerce konser vermek ise mertebedir. Nitekim en fazla gün, art arda konser veren Tarkan iken, 5 günlük konser serisiyle Sıla bu sezonun yıldız ismi oldu.
Herkesin harcı değildir Açıkhava’yı gecelerce hıncahınç doldurmak, şarkılarını beş bin kişiyle bir ağızdan söylemek. Üstelik Sıla’nın şarkıları, kendi deyimiyle ‘okkalı’ şarkılar. Baştan beri biliyorum, sözünün gücüne diyecek yok. Yine de zaman zaman şaşırıyorum ve bizzat soruyorum; “Genç kadınsın, nereden geliyor bunca yaşanmışlık, ne ara birikti bu sözler?” diye. Sıla da çoktan beri hem yazdığını, hem de okuduğunu anlatıyor. Her şey yazarak başlamış, ardından içindeki müzik aşkıyla şiirleri şarkılara dönüşmüş.
Sıla’nın dediği gibi; “Bazı toplumlarda müzikte söz, bağımsızlığını ilan ediyor. Okkalı laflar milletçe bize iyi geliyor. Belki o laflarda yaşadıklarımızı tartıyoruz, duygularımızı pekiştiriyoruz. Bir nevi birbirimizin sırtını sıvazlıyoruz, omuz veriyoruz birbirimize.” Sıla’ya hak veriyorum ve biliyorum ki, biz hala sözü seven, sözden etkilenen bir kuşağın mensubuyuz. O yüzden Sezen Aksu müridiyiz. Sezen Aksu yoksa müzikte eksiğiz. Kıyaslamak istemesek de Sıla’nın şarkılarında bir nebze o kıvamı buluyoruz.
İşte en güzel örneklerinden biri: “Vur kadehi ustam, bu gece de sarhoşuz. Kalan sağlar bizimdir, acıdan mayhoşuz. İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze, bundandır böyle dibe vuruşumuz” Sıla ile Efe Bahadır’ın yıllar önce yaptıkları bu şarkı, konserde hep beraber bağıra bağıra söylediğimiz anların başında geliyor. Keza bir diğeri de; ‘Yan Benimle’ oluyor. “Gezdim seni sokak sokak, valla yok hesap kitap. İçimde avaz avaz, yan yan yan benimle. Uzun yola gider gibi, bakma öyle yüzüme. Aman cancazım etme” diye bir ağızdan haykırırken duygu halimiz ortak, çünkü o sözler temas ediyor, dokunuyor hepimize.
Hâlâ yaşıyor, şarkı yazıyor ve söylüyor
Sıla, “Artık kardeş olduk” dediği Efe Bahadır ile 20 yıldır üretiyor şarkılarını. İlk albümlerini 9 yıl önce çıkarmışlar. Çok uzun bir süre değil ama bu süre zarfında 6 stüdyo albümü, diğer isimlere verdikleri şarkılar, arada başka projelerle çokça şarkı biriktirmişler. O yüzden bu yılki konser serisinin adına ‘Heybeden Şarkılar’ diyorlar ve heybeden çıkarıp çıkarıp her seferinde 40’a yakın şarkı söylüyorlar. Harbiye Açıkhava’da ‘Heybeden Şarkılar’ konserleri talep üzerine 2 günden 5 güne uzadı. Hatta daha fazla güne uzaması da istendi ama Sıla ve ekibi, bu kadarına “Tamam” dedi. Çünkü 1 Ağustos’tan itibaren Ege turuna başlayacaklar. Sonra da Sıla ile Efe, yine ‘gözlerden uzak’ bir yerlere kapanıp, yeni şarkılar üretecekler. Aynı Sıla’nın kendi web sitesinde biyografisi yerine yazdığı gibi; Hala yaşıyor, şarkı yazıyor ve söylüyor.
N Hayat
Yaz döneminde kültür-sanat ara vermez diyerek NTV’de hem ‘Gece Gündüz’e devam ediyoruz, hem de yepyeni, deyim yerindeyse ‘yeni nesil’ bir programla ekrana geliyoruz. Adına ‘N Hayat’ diyoruz. Çünkü hayatın içinde olan biteni göz ardı etmeden, özellikle sosyal medya dolayısıyla hayatımıza giren, iki lafımızdan biri olan konuları ekrana getiriyoruz.
Sosyal medyanın çevrelediği ‘bir başka dünya’nın kodlarını çöze çöze ilerliyoruz.
Hayatımızın ekseni teknoloji olmuş, zaman hızlanmış, bilgi bir anda herkesin paylaşımına açılmışsa, biz geride kalmıyoruz, sıcağı sıcağına konuşuyoruz, soruyoruz, bazen de gülüyoruz bu sosyal hallerimize. Malum devir o devir; sosyal medya insanı rezil de eder vezir de. Öyleyse cuma geceleri biraz soluklanmak üzere sizleri de ‘N Hayat’a bekliyoruz. ‘N Hayat’, cuma geceleri saat 22’de NTV’de.