Gülay Afşar

Gülay Afşar

gulay.afsar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayata tutunmaya çalışırken, yıllar hızla akıyor. Bir bakıyoruz 40’lı yaşlarımız gelmiş de geçiyor. İşte o an, düşünmeye başlıyoruz; kendimiz için ne yaptık? Bir aşamadan sonra, mutluluğun sırrı, ruhunun istediğini yapabilmek. Bu hafta bir tesadüf oldu, ruhunun istediğini yapabilen isimlerle sohbet ettim. Kürşat Başar ve Zeynep Talu’yla yeni albümleri için, Tuna Kiremitçi ile de son romanı için buluştum .

RUHUNUN İSTEDİĞİNİ YAP
Kürşat Başar, yazarlık, televizyon programcılığı derken an geldi çok sevdiği saksafon ile sahne yapmaya başladı. Dostlarıyla, sevdikleriyle sahneyi paylaştı. Burçin Büke, Zeynep Talu ve kendi kurduğu orkestrası ona yol arkadaşı oldu. Sahnede yaptıkları performanslar albüme dönüştü ve ilk albümü 2012’de yayınlandı. Ardından ekip olarak, çok beklemeden ikinci albüm için çalışmaya başladılar. Nitekim geçen hafta, ikinci albümü de yayınladılar.
Başlangıçta caz algısı varken, yaptıkları müziğin yelpazesini de genişlettiler. İlk albüm ‘Keşke Burada Olsaydın’da pop şarkılar, türküler repertuara girerken ikinci albümde ‘Kaldığımız Yerden’ devam diyerek Leonard Cohen’den Zülfü Livaneli’ye, Deep Purple’dan Orhan Gencebay’a farklı isimlerden farklı müzik türlerinden parçaları bir araya getirdiler. Sevdikleri şarkıları kendi yorumlarıyla sunmaya devam ettiler. Zeynep Talu’nun Türkçe söz yazdığı yabancı şarkılar yeni duygularla hayat buldu. Birbirinden güçlü sesler bu şarkıları söylediler. Üstelik, müzik piyasasının bu zor zamanında, sıfır şarkılar da ürettiler. Kürşat Başar’ın bestelerine Zeynep Talu söz yazınca hikmetinden sual olunmadı.
Belli ki, birlikte üretmenin heyecanı onları fazlasıyla besliyor. Zeynep Talu söz yazarı, prodüktör kimliğinin yanı sıra yorumcu olarak hayatında yeni bir sayfa açıyor. Kürşat Başar’ın albümünde şarkı söyledikten sonra şimdi de kendine ait bir albüm için çalışıyor. Bahar aylarında Zeynep Talu’nun ilk solo albümü geliyor. Kürşat Başar ise yazmayı ertelemiyor. Aynı zamanlarda, bahar ayları gibi okuyuculara yazım sürecini anlattığı yeni kitabını yayınlamayı planlıyor. Bana da kolay gelsin demek düşüyor.

Haberin Devamı

‘KENDİ SEVEN AĞLAMAZ’
Tuna Kiremitçi’nin adıyla müsemma romanı ‘Kendi Seven Ağlamaz’ bu hafta yayınlandı. Yazı alanında 25’inci yılının anlam ve önemine istinaden Tuna Kiremitçi yine aşka dair yazdı.
“Kim bilir belki kavuşmaktır aşkın felaketi, belki de mesafeler belirler tutkunun niceliğini. Sevmek esasında alıp başını gitmek ve yanında hiçbir şey götürememektir belki de, belki de tükettiklerimizden arta kalanlardır kim bilir...” diyerek aşka dair önermelerle, daha şiirsel bir anlatımı tercih etti.
Sohbet sırasında şiirle başlayan yolculuğunu anlattı; 25 yıl önce ilk şiirini Varlık Dergisi’nde yayınlatan o çocuğu, yatılı okulda okurken, karlı bir günde Varlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Enver Ercan’ı görmeye giden çocuğun heyecanını hatırladı. Edebiyat dünyası aşk romanı yazarlarının edebi kimliğini tartışmaya devam ederken o, “Aşk dışında yazacak başka ne var ki?” diyerek ısrarla yoluna devam etti.
Öyleyse şarkıda geçen “Ne yaparsan yap aşk ile yap” sözüne ben bir ek yapayım; Ne yaparsan yap, yeter ki ruhunun istediğini yap.