Sinemamızda biraz da çeşitlilik olsun diyordum, nihayet farklı türde yerli filmler seyretme şansı buldum... Biri duygusal aksiyon, diğeri tarihi drama olan iki film de bugün vizyonda...
Karanlıktan aydınlığa
Anadolu’da bir Ermeni köyünde ailesini kaybeden iki kardeşin, Bedo ve Maryam’ın hayatta kalma mücadelesini izlerken gözümden süzülen birkaç damla gözyaşı, bu kez karanlığı değil, aydınlığı hatırlatıyor.
Sinemasal anlamdaysa, Aren Perdeci ve Ela Alyamaç’ın yazıp yönettiği ‘Yitik Kuşlar’ın masalsı anlatımı, Hollywood düzeyindeki görselliğiyle küçük oyuncular, Heros Agopyan ve Dila Uluca’nın müthiş oyunculukları öne çıkıyor. Ben de film biter bitmez bu iki güzel çocuğa sımsıkı sarılıp, onları tebrik ediyorum. Elini taşın altına koyan herkesin eline sağlık.
‘BOKS İŞİN SOSU’
Hoşça vakit geçirmek isteyenler için ise ‘Deliormanlı’ bir seçenek. Murat Şeker’in yönettiği film duygusal ağırlıklı bir aksiyon filmi. Sarp Levendoğlu, Birce Akalay ve Gürkan Uygun’un başrolleri paylaştıkları filmin epeyce tanıtımı yapıldı. Levendoğlu’nun eski bir boksörü oynadığı filmin daha çekimleri sırasında, art arda setten yansıyan görüntüler ve haberler yer aldı.
Dünyaca ünlü İngiliz boksör, ağır siklet şampiyonu Danny Williams’ın filmde rol almak üzere İstanbul’a gelmesi de bir süre gündemde yer tuttu. Ve sonunda filmin seyirciyle buluşacağı gün geldi.
Batıda başarılı örnekleri olan, eski boksörün yeniden ringlere dönmesi hikayesi, işin içine milli duygular eklendiğinde bize hitap eden bir film olmuş. Filmde geçen replikte söylendiği gibi “Boks işin sosu” elbette. Ama Sarp Leven-doğlu’nun fiziksel olarak da rolün hakkını verebilmek için çok çalıştığı belli. Nitekim güçlü, yiğit, şampiyon boksör kılığı ona tam olmuş. Birce Akalay, gözüpek gazeteci olarak pek hoş gözükmüş. İkili, beyaz perdede de birbirine çok yakışan bir çift olarak göz doldurmuş. Bir de Gürkan Uygun’un hayat verdiği kötü adam karakteri var ki, filmi yukarıya taşımış. Uygun’un bugüne kadar oynadığı kötü adamların şahı ortaya çıkmış.