Şeyma Subaşı'nın 'Sadece Şeyma' adlı kitabı çıktı. İşte merak edilen ve tartışılan o kitaptan bölümler... Bundan 10 yıl önce hayatıma 80 milyonluk ülkemizin sevgilisi bir adam girdi. Benim de sevgilim oluverdi. Tam da bu yüzden hiçbir şey masallardaki gibi değildi. Mutluluklar, heyecanlar, kızgınlık ve kırgınlıklar yaşandı. Şimdi onları anlatmak yakışık almaz. Belki sonra. Torunlarımıza kavuştuğumuz zamanlarda, anlatırım. Hem o zaman birlikte geçmişe daha çok gülebiliriz. Yalnızdım. Fiziken ve psikolojik olarak çok yalnız. Keşke aynı yaşta olabilseydik diye dua ettiğim geceyi hatırlıyorum. Hani her şeyin sonuna gelmiş gibi hissedersiniz ya. İşte tam o kara delik. Badem gözlü kızım sayesinde o delikten çıktım. Bazı hatalara düşsek de sonunda özgür bıraktık birbirimizi. İyi ki de yapmışız. Biri girdi hayatıma. Lüks ve kalabalık değil. Sadelik ve baş başalık kalbimi doldurdu. Birbirimize iyi geliyoruz. Şimdi sevdiğim kişiyle elimizde cips, sadece konuşarak saatler geçiriyoruz. Buna şükrediyorum. Yaşadığım onca acıdan sonra sevdiğim kişi, karşısındaki kadının bir paket cipsle neden bu kadar mutlu olduğunu anlayamıyor. Fırtınada alabora olmamaya çalışırken zengin, yakışıklı, ünlü bir sürü insan çevremde dolandı. Hiçbiri ilgimi çekmedi. Ta ki bir kişiye kadar. Sevildiğimi, aşık olunduğunu bilmek bir kadının en çok ihtiyacı olan şey. Romantik ve duygusal bir kadın olduğumu onunla keşfettim. Kimseye büyük bir aşkla, hayranlıkla bağlanmadım. Dışarıdan bakıldığında salak gibi görünüyorum, belki güzel belki de komik. Ama umrumda değil. Hayatımda kimsenin canını bilerek incitmek istemedim. Dünyada tanınan bir kişiyim. Leonardo Di Caprio gibi Hollywood yıldızlarından bile davet alıyorum. Dans ediyorum diye ‘uyuşturucu batağında’ yakıştırması yaptılar. Gülüp geçiyorum. Kızım olmasaydı kaybederdim. Paraya tapan bir kadın olurdum. Ultra lüks hayatıma devam ederdim. Beni kullanmaya çalışan erkekleri umursamıyorum. Güzellik, para, ün, başarı,cinsellik, sosyal medyanın bir gün önemi kalmayacak. Hayat eşimin yanında yaşlandığımı hayal ediyorum. Altın kafesi bulmak zordur, ama bazı kuşlar uçmak ister. Bilmem anlatabildim mi? (Kaynak: Posta Gazetesi)