07.02.2021 - 09:54 | Son Güncellenme:
Kemik iliği kanseri nedeniyle 58 yaşında vefat eden Türk sanat müziği sanatçısı Hüner Coşkuner’in yakın arkadaşı Gül Erda, sanatçının hastalık dönemini Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Olcay Ünal Sert’e anlattı.
“36 yıllık arkadaşımdı. Hastalığını sanat dünyasından benim dışımda kimse bilmiyordu” diyen Erda, sözlerine; “Geçen nisan ayında belindeki kemikler için kontrole gitti. Evdeyken bir anda ağrı girmiş sırtına. Doktora gitti, ‘Gelmeseydin felç olurdun’ demişler. 11 saat ameliyat oldu. Sonra iyileşmeye başladı. Sahilde yürüyüşe çıkıyordu. Başlarda normal kemoterapi alıyordu. Son 1 ayda hastalık ilerledi. Annesi 95 yaşında olduğu için duymasını hiç istemiyordu. Annesi şu an şokta" diye devam etti.
Gül Erda, Hüner Coşkuner’le son görüşmesini de “1 hafta önce telefon açtı, ‘Ciğerlerim su toplamış, yoğun bakıma giriyorum’ dedi. Zor nefes alıyordu. ‘Kemoterapinin yan etkileridir onlar’ dedim. Bu son konuşmamızmış. Hastaneye pandemiden dolayı almıyorlar. Ama Saliha (Hüner Coşkuner’in ikizi) ile konuşuyordum. 1 haftadır entübe değildi, son anda etmişler. Sabah 05.00’te entübe etmişler, akşam 22.00’de vefat etmiş. Ne sigara içerdi ne de alkol. Hep umutluyduk. Ansızın sessizce aramazdan ayrıldı" sözleriyle anlattı.
Ünlü sanatçı, 2013 yılında CNN TÜRK'te katıldığı "Mesut Yar'la Burada Laf Çok" programının canlı yayınında 'Vasiyetim var aileme. Allah gecinden versin. Yaşamak her şeye rağmen çok güzel. Küpelerimle gömülmek isterim.' ifadelerini kullanmıştı.
Kanserle mücadelesine yenik düşen Hüner Coşkuner'in ablası, Uçankuş TV'de katıldığı programda, sanatçının ölmeden önceki son isteğini anlattı.
Kardeşinin önceki gün sabah 5'te entübe olduğunu anlatan Coşkuner'in ablası, "Bir gün evvel konuştum. 'Bana yemek vermiyorlar. Pilav yap bana gel. Hakkını helal et ablam, bana çok baktın' dedi. Helalleştik, bize onun hiç yüklüğü olmadı. O hayatımdaki tanıdığım hanımefendinin ta kendisiydi." diye konuştu.
Ünlü sanatçının 10 aydır kanserle mücadele ettiğini söyleyen ablası, "Hastalığı aniden çıktı. Yeni bir kaset çıkarması için evde stüdyo kurduk. Çekimleri yapıldıktan sonra ağrım var dedi. Hastaneye gittik, safra kesesi ameliyatı oldu fakat kendisine gelemedi. Türkiye'nin en büyük doktorları ameliyatını yaptı, sırtındaki kitleleri aldılar. Hastalığını basından, akrabalarından sakladı. Ancak yarım saat evvel canını teslim etti. Kedileri vardı, bakıma muhtaç yaşlıları, kanser hastaları vardı. Bunlara bakılması vasiyetiydi" dedi.
Türk sanat müziği sanatçısı, şarkı sözü yazarı Hüner Coşkuner, altı çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak 1 Nisan 1963 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Lise yıllarında müzikle ilgilenmeye başlayan sanatçı, Emin Ongan yönetimindeki Üsküdar Cemiyeti'ne gitmeye başladı.
Başarılı sanatçı; Melahat Pars, Kamuran Yarkın ve Feriha Tunceli'nin de aralarında olduğu önemli hocalardan dersler aldı. İlk albümü 'Doğuş'u 1987'de müzikseverlerle buluşturan Coşkuner, 1989'da 'Sakın Dönme Geriye' albümünü yayımladı. Sanatçı, kariyeri boyunca Türk müziğine 'Gidiyor', 'Haydi Tut Ellerimi', 'Gidemezsin', 'Sevemem', 'Vurgunum Sana' ve 'Gideceksen Gelme' adlı albümleri kazandırdı.
Sanatçının 2000 yılında piyasaya sürdüğü 'Klasikler 2' albümü oldukça ses getirdi. Coşkuner, 2013'te geçmişten bugüne değerli bestekar ve söz yazarlarının eserlerinden oluşan 'Yeşilçam Klasikleri' albümünü çıkardı. Bu albümde; 'Artık Sevmeyeceğim', 'Damarımda Kanımsın', 'Zalimin Zulmü', 'İntizar', 'Bir Garip Yolcu' ve 'Senden Vazgeçemem' gibi döneminin birbirinden güçlü şarkıları yer aldı.
Sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan Coşkuner, Lösemili Çocuklar Vakfı başta olmak üzere Bedensel Engelliler ve Dünya Şizofreni Derneğinde gönüllü olarak çalıştı.