Fulya Kalfa: Doğuştan televizyoncuyum

SENEM AYDIN - Fulya Kalfa, CNN Türk Ana Haber sunuculuğu ile hayallerini yaşadığını söylüyor. “Başarmış olmak gururlandırıyor” diyen Kalfa ile kariyer serüveninden habercilik anlayışına, özel hayatından hedeflerine pek çok şeyi konuştuk.

- ‘Günün Sonu’ programının ardından CNN Türk Ana Haber’le izleyici karşısına çıkmaya başladınız. Ana haber hayaliniz miydi?

Oyuncak bebekle değil, mikrofonla oynadığım bir çocukluk yaşadım. Kız kardeşim Aslıcan ile televizyonculuk oynardık. Ben sunucu olurdum, kardeşim konuğum. Bir de anneannem kamera hediye etmişti. Televizyon programları yapıp, kayda alırdım. Her akşam mutlaka haberleri izlerdim. Spikerleri dikkatle takip ederdim. Doğuştan televizyoncuyum bence. Başka bir meslek sahibi olmak hiç aklıma gelmedi. Ve evet ana haber sunmak en büyük hayalimdi. Hayallerimin en başında da CNN Türk’ün ana haber bültenini sunmak vardı. Şu anda da çok şükür gerçeğe dönüştü. Üç senedir Türkiye’nin en iyi haber ekibinin hazırladığı ana haber bültenini sunuyorum.

- Sıcak gündemin yoğun olduğu bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde haberci olmak nasıl?

Habercilik, bitmeyen adrenalin demek. Evet şu anda hem dünyada pek çok bölgede hem de ülkemizde sıcak bir gündem var. Bir haberci olarak haber takibim 24 saat devam ediyor. Bu dönemde bir dakikayı, ufak bir gelişmeyi dahi atlama şansım yok. Ama bu tempo benim mesleği sevmemdeki en büyük sebep.

- Yayına nasıl hazırlanıyorsunuz?

Gün benim için gazeteler, köşe yazıları ve yabancı ajans takipleriyle başlıyor. Hem ülkemizdeki hem de yabancı kanalları takip ediyorum. CNN Türk’te işinin en iyilerinden oluşan bir ekiple çalıştığım için çok şanslıyım. Haber merkezimizin sloganı ‘İlk Bilen Siz Olun’. Ben de her an, her gelişmeye karşı hazır olacak şekilde çalışmalarımı gerçekleştiriyorum. Her gün müdürlerimizin ve tüm birim şeflerimizin katıldığı ana haber toplantımızda bültenimizin temelini oluşturuyoruz.

- Koronavirüs döneminde hafta içi her gün ekranda olmak sizi zorluyor mu?

Tarihe geçecek çok farklı günlerden geçtiğimizi düşünüyorum. Birkaç sene önce herkesin maskelerle dolaştığına dair bir fragman gösterseler aklımıza bilim kurgu filmi gelirdi muhtemelen. Türkiye’nin günlük koronavirüs tablosu her akşam benim yayın saatimde açıklandı. Ekran başındakiler ne kadar vaka sayılarını merak ettiyse, ben de aynı şekilde aktardım. İnsanların beni sokakta gördüklerinde de akıllarına o günler geliyor. Hatta “Koronavirüsün gülen yüzü” esprisi bile yapılmıştı. İzleyiciyle aramızda güzel ve duygusal bir bağ oluştu. Herkesin sokağa çıkmaya korktuğu o günler de dahil ana haberimize olan ilgi cesaret verdi. Bu yüzden zorlanmadım.

- “CNN Türk’te çalışmak hayalimdi” dediniz, başarmış olmak nasıl hissettiriyor?

Öncelikle gururlandırıyor. CNN Türk çok önemli bir marka. Bu markanın içindeyse sıcacık bir aile var. Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı da hep bunun altını çizmiştir. Bu büyük ailenin bir parçası olmak çok mutlu ediyor.

- İlerisi için başka neler düşlüyorsunuz?

En büyük hedefim çok iyi bir televizyoncu olmak, mesleğimin hakkını vermek. Yazmak da benim için ayrı bir tutku. Hem ekranda hem de yazılı alanda var olmak istiyorum.

- Evlenip, anne olmak hayallerinizi süslüyor mu?

Kısmet bu işler ama çocukları çok sevdiğimi söyleyebilirim. Bu sene teyze oldum. Yeğenim Kuzey Doruk’la hayata bakış açım değişti.

‘Hayata pozitif bakıyorum’

- Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü mezunusunuz. Televizyonculuk kariyeriniz nasıl başladı?

Kariyerime Ankara’da TV8’de başladım. Asistanlık, yapımcılık, editörlük ve yönetmenlik yaptım. Çok çalıştım. Uyku nedir bilmezdim. Heyecanlı ve istekliydim. Çok güzel yıllardı. Kamera arkasındaki deneyimimi ekran önüne taşımak için İstanbul’a taşındım.

- Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde Temel Oyunculuk eğitimi aldınız. Bugüne kadar içinde olmak istediğiniz bir proje çıkmadı mı hiç?

Eğitime çok önem veriyorum ve pek çok alanda kendimi eğitmeye çalışırım. Oyunculuk eğitimini de kişisel gelişimim için aldım. Hocalarım yetenekli olduğum görüşündeydi ama ben oyunculuk yapmayı düşünmedim ve o yönde ilerlemedim. Tercihimi hep habercilikten yana kullandım. Eğitimlerimin mesleğime katkısının olduğunu düşünüyorum.

- Ekran dışında Fulya Kalfa nasıl biridir?

Hayata pozitif bakmaya çalışırım. Asla kinci değilim. Bana kötülük yapanın kendisine kötülük yaptığını düşünürüm, takılmam. Kendimle barışığım. Diğer bir yanım da inanılmaz duygusal olmam. Aileme çok düşkünüm. Hayvanseverim. Kedim Şans hayatımdaki gerçek şanslarımdan... Spor vazgeçilmezim. Haftada 2-3 kez pilates yapıyorum. Seyahat etmek, yeni yerler görmek tutkum.