24.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
İşte Perihan Savaş'ın "İbo Show"da anlattıkları:"Yıl 1983. Melek Zübeyde'ye sekiz aylık hamileydim. İbrahim Bey'le Tuzla'daki yazlıkta kalıyoruz. Aydemir Akbaş da var aramızda. Aydemir Abi'ye İbrahim Bey'e yapacağım oyunu izlemesini söyledim. İbrahim'e, biz bu akşam 'Figaro'nun Düğünü'ne gideceğiz dedim. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra İbrahim Bey, Perihan Hanım. Figaro yakın akraba mı? Hediye mi alak, çiçek mi götürek?' demez mi?" Kızı Melek Zübeyde'ye oyuncak almak için gittiği mağazada "Pembe Panter"i görüp beğendikten sonra "Bunun başka rengi yok mu?" dediğini yazdığımızda küplere binen İbrahim Tatlıses, "İbo Show"da eski hayat arkadaşı Perihan Savaş'ın anlattığı "Figaro'nun Düğünü" olayında gıkını çıkartamadı. Uğur Dündar yönetimindeki "Arena" ekibi yeni yayın dönemine ilginç bir konuyla girdi. "Arena" ekibi hayali bir cast şirketi kurup, gazetelere "Dizi ve filmler için 4 -7 yaş arasında çocuk oyuncu arıyoruz" şeklinde ilan verdi.Pazartesi akşamı önce CNN TÜRK'te ardından Kanal D'de ekrana gelen "Arena"yı izleyince gördük ki bu ilanı okuyup başvuran ailelerin yüzde 80'i çocuklarının ellerinin gözlerinin bağlanıp, işkenceli sahnelerde oynamasına ve çocuklarının okul yerine set ekibiyle tek başlarına İstanbul dışında haftalarca sürecek çekimlere gitmesine razı...İnsanın tüylerini diken diken eden bu tablo karşısında söylenecek çok şey var.Bu ailelerin çocuklarını sevmediğini düşünmek mümkün mü? Peki "Neler oluyor bize?" Bunu iyi tahlil edebilmek için filmin birkaç karesine değil tamamına bakmak lazım.Bir ülke düşünün...Her hafta milyonlarca insan "talih kuşu"nu yakalayabilmek için devletten izinli talih oyunlarına para akıtıyor...Çalışanların maaş artışı hep enflasyonun altında kalıyor... Master, iki yabancı dil, "kalite" değil "güzel vücut" para ediyor ve bir manken birkaç aylık geliriyle - yani 20 yılını eğitime ayırmış bir insanın bir o kadar yıl da çalışsa bir arada göremeyeceği bir paraya - 400 bin dolara villa alıyor... Ekonomik açıdan hayat kalitesini artırmak için "kalitesizleşen"lerin sayısı her geçen gün artıyor...Devlet, kaçıranın peşine düşüp tahsilat yapmak yerine ona af üstüne af çıkartıyor, en pratik vergi toplama yolu olarak da benzin, telefon, köprü geçiş ücretlerine zam üstüne zam bindiriyor...Kaçak elektrik kullananın parası dürüst aboneden alınıyor...İşgalciye gözünü yuman devlet, yasalara uygun, ruhsatlı ev peşinde koşanlara ise göz açıklığı yapıyor.Devlet, 3 trilyonluk bir işi inceleyecek memuruna 3 kuruş harçlık veriyor. Memur da 3 günlük işi 3 aya yayıyor.Konuyu "kısa film"den "uzun metraj"a uzatmak da mümkün.Ama bu kadarı bile sanırım içinde bulunduğumuz tablonun vehametini anlatmaya yeterli.Ondan sonra gel de böyle bir ülkede bir ailenin "Bari o kendini kurtarsın" deyip çocuğunu kameraların önüne atmasını eleştir.Rahmetli Cem Karaca'nın şarkısında dediği gibi:"Bindik bir alamete, gideoz kıyamete..." İnsan çocuğuna bunu yapar mı? BELBİM Genel Müdürü Adnan Şahin'i, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın niye görevden aldığına ilişkin gelin birlikte bir test çözelim. İşte şıklar:a. Ailece çıktıkları tatilde sevgilisini kucağına alıp "çaydan geçirme pozu" verirken kimin kucağına düştüğünü hesaplayamadığı için...b. Ana okulu açan sevgilisine BELBİM'in olanaklarını seferber edip "baba bir destek" verdiği için...c. Bir yanına başörtülü eşini - bir yanına sevgilisini alıp yaptığı basın toplantısıyla "İnsanların özel hayatı bizi ilgilendirmez" diyen Belediye Başkanı Topbaş'ı kızdırdığı için.d. HepsiSeçeneklere "BELBİM'i kötü yönettiği için"i yazmadım. Çünkü böyle bir iddia yok. Peki Şahin'in koltuğu niye gitti?Hani "İş başka, aşk başka"ydı!Hani, "İnsanların özel hayatından kime ne?"ydi!Hepsi "fasa fiso" oldu... Hem de AKP'li Topbaş sayesinde.Çünkü dünyanın pek çok ülkesinde kamu görevi yapanlar, özel hayatlarındaki zaafların bedelini koltuklarıyla öder. Demek ki 'özel hayat' çok önemli... RTÜK kesin kararlı Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Erman Toroğlu'nun "Maraton"da söylediği "Genelkurmay Başkanı demokrat olmaz. Asker dediğin kodu mu oturtacak" sözleri için Lig TV'den savunma istedi. Toroğlu ve Lig TV nasıl bir savunma gönderirse göndersin RTÜK "Maraton"a "Beş yıldızlı" bir ceza kesmeye kararlı. Çünkü RTÜK'ten sızan bilgi şu:"Yayın durdurma cezası kesin. Ama bu Mehmet Ali Erbil'in 'iş kazası' nedeniyle atv'ye verilen 12 program yayın durdurma kadar ağır olmayacak."Görünen o ki Lig TV'nin yayın durdurma kararına itiraz edeceği idare mahkemesi RTÜK'ün vereceği kararı bozmazsa çok yakında Erman Toroğlu ile Şansal Büyüka'nın sahası kapanacak.Ama Digitürk'te kanal çok. Onlar da gidip maçı başka bir Digitürk 77. kanalda değil de 80'de, 90'da oynar. "Maraton"u kodu mu oturtacak MFÖ'nün solistlerinin tek başlarına imza attıkları işlere yakında bir yenisi eklenecek. Fuat Güner, kasım ayından itibaren ekrana gelecek yeni bir program için TRT ile anlaştı. Fuat Güner, tıpkı Barış Manço'nun 7'den 77'ye programındaki gibi Türkiye ve dünyayı dolaşıp ekrana TRT ekranına taşıyacak. Sanatçı, "Fuat Güner ile Kuşaktan Kuşağa" adlı programı, zamanında Barış Manço ile çalışan Erkmen Sağlam'la hazırlayacak. İki yabancı dil bildiği için yurtdışında lisan sorunu yaşamayacağını söyleyen Güner, "Herkes gibi benim de zevkle izlediğim rahmetli dostum Barış Manço'nunki gibi iz bırakacak bir programa imza atmak istiyorum" dedi. aeyuboglu@milliyet.com.tr Fuat Güner, Manço'nun izinde