Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

Yeni yılın müstakbel yıldızları



Ca’Doro’ya hem sakin bir pazar gününde, hem de hafta arası akşam saatlerinde gittim. Mönüsündeki her kalem lezzetli, fiyatlar mantıklı, servis özenli.




Belalı geçeceğinden korktuğumuz bir yeni yıla daha girdik. Korku ve endişeyi bir kenara bırakıp hayatın tadını çıkaracağınız yeni mekan önerilerim aşağıdadır



Bu listedeki mekanlar, daha dün açılmış değil. Bir kısmı hakkında bir ton tanıtıcı yazıyı çoktan okudunuz. Benimki bir tür deneyim paylaşma, hatırlatma olacak. İlki, Karaköy Bankalar Caddesi’nde açılan Salt Galata... Garanti Bankası dünya çapında mimarımız Han Tümertekin’e teslim ederek tamamladığı bu renovasyonla, İstanbul aşıklarından çok hayır duası alıyor. Belli ki her detay kitabına uygun şekliyle elden geçirilmiş. Şehir, sayelerinde dünya çapında bir mekan kazanmış. Salt’ın Robinson Crusoe imzalı, her yerde bulamayacağınız eserlerle dolu kitabevi de (bir diğer meftunu olduğumuz adres) birbirinden ilgi çekici sergileri de tekrar tekrar gitmek için nedenler. Ben bu listeye mutlaka kafe-restoranları Ca’D’oro’yu da eklerim. İstanbul’un en aklı başında yeme-içme girişimcileri olduğunu düşündüğüm Doors Group’un başı bence bu mekanla birlikte göğe ermiş olmalı.
Ca’D’oro’ya hem sakin bir pazar gününde hem de hafta arası akşam saatlerinde gittim. Mönüsündeki her kalem lezzetli, fiyatlar mantıklı, servis özenli. Mutfak, ünlü İngiliz şef-enterpreneur Tom Aikens’ın Londra’daki aynı adlı restoranında çalışmış Fransız şef Julien Maisonneuve’ün denetiminde. Kendisi uluslararası mutfaktan lezzetleri Türk damak tadıyla pek güzel birleştirmiş.

Haberin Devamı

Yaşayan manzara
“Bu tabirle anlatılan ne yemekler yedik bugüne kadar!” diyeceksiniz... Ca’D’oro’nun mönüsünün bu yolun yolcusu mutfaklar içinde, en iyilerinden olduğunu söyleyebilirim. Salt Galata’nın şaşaalı mimarisi, bu bölümde çok daha güncel, üzerinize gelmeyen ama şıklığından bir şey kaybetmemiş bir tasarımla yorumlanmış. Yani insanlar mekanın gösterişi içinde kaybolmuyor. Bir kahve içmeye de, gösterişli bir şampanyayı yudumlamaya da uyan bir hava hakim...
Gece çökünce barın benzersiz bir manzarası oluyor. İstanbul’da muhteşem manzaralı gece kulübü-restoran bulmak çok zor değil. Ca’D’oro’nun barında sadece tarih, deniz değil; yaşayan bir İstanbul karşılıyor sizi.

Haberin Devamı

Yaş ortalaması yüksek
Bir de ne istediğini iyi bildiğini düşündüğüm kimselerce açılmış bir mekandan bahsetmek istiyorum. Baylo, Meşrutiyet Caddesi üzerinde köşede bir minik bistro. Duvarlar, kafa kağıdı 1850’ye dayanan binanın orijinaline sadık kalınarak restore edilmiş. Kocaman bir bar var. Şarap konusunda iddialılar. Barmenleri de her zamankinden farklı bir lezet arayanlara doğru öneriler getirecek nitelikte, eğitimli... Mekanın zarif mütevazılığına yakışır, hayli lezzetli yemekleri de var ama bence buraya en çok bar mönüsünden bir şeyler seçip yemek yakışıyor. Yaş ortalaması 30, hatta 35 ve üzeri. Bu da İstanbul’da popüler mekanlarda rastlamadığınız bir müşteri grubu demek. Zaman ilerledikçe müzikler de müşterilerin yaşına ayak uyduruyor.
Hemen burun kıvırmayın, müşteriler tazelerden değil diye Baylocular da Fransız şansonları çalmıyor elbet! Baylo’da vakit geçirdikçe herkesin eğlenmek, sohbet etmek bir de güzel şarap içmek için geldiği bir yer olduğunu görüyor ve şaşırıyorum. Umarım bu tavırlarını, popülerlik ve voleyi hızla vurma endişesi uğruna kaybetmezler.


Bu temennilere katılmamak elde mi?


Urbanlulu’nun haftalık e-posta gönderimlerinin müdavimiyim. Sayelerinde çok güzel yerler keşfediyor, bir sürü yeni şey öğreniyorum. Şimdi de yeni yıl planlarıyla ilgili şahane bir yazı yollamışlar. Bu listede “5 kilo vereceğim, haftada dört kere spor yapıcam, sağlıklı beslenicem” gibi ümitsiz beklentiler yok! Hayatımızı gerçekten güzelleştirecek, hafifletecek maddelerden oluşan listeden en beğendiklerimi seçtim:
-Hayatı olduğu gibi kabul edeceğim.
-Mümkün olduğunca sevdiklerimle vakit geçireceğim.
-İyi bir dinleyici olacağım.
-Sevgimi her fırsatta dile getireceğim.