YAZ, BODRUM’A KESiN GELDi
Nihayet kendimi insan dayanıklılığını ölçen bir deneyin parçası hissetmeden denize girebilmeyi, Bodrum’da başardım!
Cuma günü hayli serin İstanbul’u, elbette yine rötarlı bir THY uçuşuyla terk edip Bodrum Maça Kızı’na ayak basıyorum. Beraberimde gazeteci/dergici dostlar, sevgili Berna Sağlam, Fem Güçlütürk ve Garanti-American Express’in enerjik ekibiyle. American Express, alanında en az kendisi kadar şanlı bir markayla işbirliği içinde. Hepimiz Türkbükü’ndeki nadir güzel ‘şey’den biri olan; Sahir Erozan’ın Maça Kızı adlı otelinde birkaç yıldır yazın gelişini kutladıkları parti için buradayız. Cuma gecesi polar battaniyelere dolanmış, ‘Arabistanlı Lawrence’ formatında birlikte deniz mahsüllerinin tadını çıkarıyoruz. Masadaki odun fırınından çıkma pide-ekmek, lor kıvamında sunulan keçi peyniri ve Nejat Alemdar’ın tavsiyesiyle özel ihtimam gösterdiğim domates salatasıyla da mutlu mesut doyardık, o ayrı!
Erozan ve Washington’da lokanta işlettiği günlerden bu yana çalıştığı şef Aret Sahakyan, artık ayrılmaz bir ikili olmuş. Sabahın erken saatlerinde yürüyüşe de birlikte çıktıklarını görüyorum. Maça Kızı’nın yüzde 65 dolaylarında yabancı müşterisi olduğunu anlatıyor Erozan. Yunan Adaları’ndan, üç saatte bilmem ne teknoloji botlarıyla Atina’dan gelenlerin hikayesiniyse Fem Güçlütürk’ten şaşkınlıkla dinliyorum!
Şüphesiz lüks ve elbette pahalı olan Maça Kızı; benzer iddialarla yola çıkıp duvara toslayan nice projenin aksine; 13’üncü yılına girmekte. Memlekette az rastlanan bu tutarlılıkla devam edebilmeleri, American Express gibi seçkinlerin bir diğer markasının da dikkatinden kaçmamış! American Express’in cumartesi gecesi partisine teknesiyle, Bodrum’daki yazlığından kalkıp gelen de çok. Şansa, hava güzel. İkramlar, İtalyan lounge müzik grubu Smoma’nın yumuşak müzikleri, doğanın onca yağmurun ardından çıldırdığı Maça Kızı’nın romantik ortamı. İnsan ‘yaza bundan daha iyi bir başlangıç olamazdı’ diye düşünmeden edemiyor.
BATYA KEBUDi TAKiPÇiLERiNE
İncecik, enteresan motiflerle bezenmiş, kaliteli işçiliğiyle öne çıkan Batya Kebudi yüzükleri çok kısa zamanda fenomene dönüştü. Batya, şimdi de yaz için, kızların bileklerinde türlü versiyonlarını gördüğüm deri bilezik konusuna el atıyor. Yanık tene yakışacak, fosforlu rugan bileklikler Beymen Blender mağazalarında; hediyesi 199 TL.
BUILDING, CADDE’DE
Galata’nın en beğenilen konsept mağazalarından Building, elini taşın altına koydu ve Bağdat Caddesi’ne de bir şube açtı. Zira bu yakada şehrin yerli, genç tasarımcılarının satışa sunulduğu adresler çok kısıtlı. Daha ‘güvenli’ markaların, uçlarda dolaşmayan tasarımların kolay gittiği Bağdat Caddesi alışveriş geleneği için yeni bir soluk, Building. Bu cumartesi, tam 35 tasarımcının koleksiyonuyla 3 Haziran’da açılış yapıyorlar.
ILLY KEYFiME KATMER!
Sade, sütsüz kahve içmeyi çok seven her fani gibi Illy kahvelerinin de tutkunuyum. Yurt dışına gittiğimde kahve seçerken vitrinde Illy markası arayanlardanım. Markanın sanata-tasarıma yakın duran iletişim stratejisini de cool buluyorum. Üzerine çağdaş sanatımızın son dönemde en dikkat çeken çıkışlarından birini yapan Mentalklinik ekibi de marka için fincan tasarladı; tıpkı Jeff Koons, Anish Kapoor gibi. Kısaca ben Illy’den bahsetmeyeyim de neyleyim?! Nefis kahveler (sahiden hiç bilmediğim kahve mix’lerini burada içtim) ve sanatı dekoratif bir unsurdan öte, otel gibi çok trafikli bir mekanın parçası kılmayı başaran ortamı görmek için yeni açılan Etiler Le Meridien Otel’e uğramanızı tavsiye ederim.