Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YAZ BiTMEDEN YAPILACAKLAR LiSTESi



Marketler sıra sıra kırtasiye raflarıyla dolmadan evvel yaza özel yaşamanız gereken sekiz keyif...



Yaz, başladığında hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor. Yapacak ne çok şey var deyip heyecanlanıyorsunuz. Başlangıçta motivasyonunuz çok yerinde, bir konserden diğerine koşturup tatil planları yapıyorsunuz. Sonrası sıcaklardan şikayetle geçiyor ve bir bakıyorsunuz eylül olmuş. Okula dönüş temalı her şey size kışın geldiğini hatırlatıyor.
Şimdi resmi olarak yazın bitmesine iki-üç hafta kaldığını farzediyorum ve ‘yazın mutlaka yapılmalı’ listemi sizinle paylaşıyorum. Belki bu listeye bir çizik atmak, gelecek sonbahar depresyonunuzu hafifletebilir.


1.Bembeyaz giyinmek: Yaz sonunda artık iyice sütlü çikolata rengini alan teninizi daha güzel göterecek başka bir renk yok! Her ne kadar modada mevsimler iyiden iyiye karışmış olsa da eylül ortasından itibaren bembeyaz giyinmenin makbul olmadığını da söyleyebiliriz. Beyaz tenis ayakkabısı ya da Birkenstock terlik, keten kıyafetler hatta güneş gözlüklerinizi son kez birlikte bu aralar giydiniz giydiniz... Gardırobun bir köşesinde gelecek yaza kullanmak üzere kaldırma zamanı yakındır.
2.DENİZE GİRMEK: Yıllık iznini kullanmış olanlar; hâlâ son bir tur plaj keyfi yapma şansınız var! Bu yaz çoğu İstanbullu, Kilyos’taki Burç ve Dalia plajlarından mutlu, memnun ayrıldı. Şehir nemden kavrulurken Kilyos’un hep esen meltemi hayat kurtardı. Keza normalde fahiş fiyatlarından yanına yaklaşılmayan bazı oteller de aklın yolunu keşfetti, fiyatları nispeten makulleşince havuzlar kamulaştı!
3.Balkonda, bahçede mangal yapmak: Biliyorum, açık hava ısıtıcıları sayesinde barbekü meraklılarını artık soğuk kış bile durduramıyor. Yine de yaz denince akla gelen keyiflerden biri mangal. Uygun fiyata et bulabilenler, en iy köfte harcını tutturabilenler mangal buluşmalarını da organize ediversin!
4.Bir gün işten kaytarmak: Siz ne kadar çalışma şevkiyle dolu olsanız da yıllık izinler yüzünden karşınızda muhatap bulamıyor olabilirsiniz. Hele ki yurt dışıyla çalışıyorsanız, ağustos ayında telefonu açacak birini dahi bulmayı unutun! Uygun zamanı en iyi siz bilirsiniz. O hep kullanmayı düşündüğünüz bir günlük hastalık bahanesini bu araya denk getirin. Kendinize yazdan son bir gün çalın.
5.MISIR YEMEK: Közde ayrı güzel, haşlanmışı ayrı! Mısırı sevenler genelde kestaneyi de sever. Sütlü mısırın salatalara konan, GDO bombardımanı plastik gıdalarla da alakası yoktur. Sıcaklarda muhtemelen yanına yaklaşamadınız, hazır güneş insafa gelmişken son bir sütlü mısır keyfi yapın.
6.Akşam yemeğinde dondurma yemek: Kışın da dondurma yiyoruz ama bu da mangal keyfi gibi. Yazın yapılınca daha zevkli oluyor! Zaten havalar yemek pişirmek için fazla sıcak, üzerinizde de yaz tembelliği var. Sakızlı, meyvelı dondurmayla bir öğünü geçirin. Yalnız ertesi günü tüm öğünleri hafif geçirmenizde fayda var. Zira hala son bir tur mayoyla salınmayı planlıyorsunuz.
7.Sabun köpüğü kitaplar okumak: İster bilumum vampir-ejderha temalı kitapları seçin, ister modayı seven, eğitimli şehirli kadının başarı ve aşka doğru giden maceralarını... Bu kitaplar en çok yazın hafifliğiyle gidiyor. Benim zamanımda Umberto Eco’nun ‘Faucoult Sarkacı’nı ıssız bir plajda okumaya çalışmışlığım vardır, arkadaşlarımın hâlâ dilinde, aynı gaflete düşmeyin!
8.Yaz meyveleriyle vedalaşmak: Becerikli ev hanımları domatesleri küp küp kesip dondurucuya çoktan attı bile. Yolu Bodrum’a düşenler de ekşi kokulu lime’ları aynen stokluyor. Dondurucudan çıkınca keyfi kaçacak, yaz boyu tadının çıkarılması gereken bir şey varsa o da yaz meyveları. Şeftali, erik, kayısı, kiraz, dut. Meyve sevmemek için hiç bahaneniz yok.