Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

İşte iki tespitim: 1. Detoks için üç gün kısa. En az beş gün yapmak lazım. 2. Kempinski Hotel Barbaros Bay’deki detoks yiyeceklerin lezzeti yüzünden ölçü kolaylıkla kaçabiliyor!

VE BEN DE DETOKS YAPTIM

Bodrum’daki Kempinski Barbaros Bay’e gidiyorum deyince bilenlerde bir sessizlik... Koyun köşesine tek başına kurulmuş, her odası manzaralı otele gidince nedenini anlıyorum.
Bodrum’da olmak için en güzel zamanlardan biri. Hele bir ay sonra denize, havuza da girilir, tadından yenmez! Otel ekibinde çalıştıkları kuruma dair mağrur bir güven hali... Ne de olsa 2011’i tam altı adet ‘Avrupa’nın en iyi tatil oteli’ ödülüyle kapamışlar. Yetmemiş, seyahatle ilgili dünyanın en önemli yayınlarından biri olan Conde Nast Traveller, Kempinski Barbaros Bay’i ‘Yakın Doğu’nun en iyi 10 Hotel ve SPA’sından biri seçmiş.

Haberin Devamı

Midem huzur bulsun
Benim otele gitme nedenimse tamamen fiziksel!.. Alaska Frigo ve patlamış mısır yiyerek geçirdiğim kışın ardından mideme biraz huzur girsin istiyorum.
Detoks deyince kaşı havaya ilk kalkan insanlardan olduğum için, otelin ‘yeni nesil detoks’ diye adlandırdığı uygulaması dikkatimi çekiyor. Öyle lağmanlar, tüm gün sıvıyla beslenmeler yok! İşte bu benim gibi meyva yese bile kendini gerçekten bir şeyler ‘çiğnemiş’ hissetmeyen insanlara göre bir paket!
Günün her öğünü için seçmeli bir liste hazırlamışlar. Sabahki seçeneklerden yoğurtlu müsli, benim Cafe Nero’da yediğime çok benziyor. Öğle ve akşam yemeklerinde ton balığı, karides ve tam buğday eriştesi, akşama kumpir patates, ızgara mezgit! Benim diyet yapmayıp sağlıklı beslenen tanıdıklarım da zaten bunları yiyor! ‘Kesinlikle olmaz’ listesinde de sürpriz yok; kafeinsizlik tahmin edildiği üzere ilk gün başımı ağrıtıyor. Ben ikinci gün itibarıyla detoksta olduğumu unutuyorum. Araya, ne yalan söyleyeyim, espresso da kaçıyor; paylaşmak için de olsa bir tabaktan fazla yediğim de oluyor. Ne de olsa saman gibi yemeklere talim edeceğini zanneden bünye, Ege’nin nefis meyve-sebzesiyle lezzetlenen yiyecekleri görünce heyecana kapılıyor!

Haberin Devamı

Smoothie içerek zayıf kalınır!
Galiba detoksun hayatıma kattığı en faydalı unsur, smoothie hazırlamayı öğrenmek oluyor. Hoş, yüzyılın sırrı olduğu da söylenemez hani... Otelin konuyla son derece ilgili şefi Ali Ronay, öncelikle güçlü bir blender gerektiğini söylüyor ve başlıyor kereviz saplarını, havucu, brokoliyi, maydanozu, hindistan cevizini, elmayı, muzu dilimlemeye... Liste daha da uzun, ne de olsa dört başı mamur bir otel mutfağındayız. Ben evde light yoğurdu, az avokadoyu, portakalın suyunu, elmayı, armudu koyar hazırlarım diye düşünüyorum. Yeşili bol smoothie’yi arkadaşım içimi zor buluyor. Bunu çaresi, karışıma biraz buz eklemek. Mesela benim yoğurtlu karışım, buzu da yiyince milk shake’e dönüşüyor. İçeriği kalabalık bir smoothie insanı hayli de tok tutuyor. Özellikle sebzeyle arası nane çocukları kandırmak için de düşünülebilir.

‘Altıncı duyu’ devreye girer!
Detoksun önemli bir ayağı da toksinleri atmaya, stresi kovuşturmaya yarayan masajların varlığı... Kempinski Barbaros Bay, bu konuda işi şansa bırakmamış. Dünyanın en önemli SPA zincirlerinden olan Six Senses bu bölümü işletiyor. İlk etapta aslında hiç meraklısı olmadığım keseyle başlıyor benim bedensel arınmam! Ve hamam kültürünü bugüne dek es geçtiğim için kendi kasmışlığıma şaşıyorum! Türlü yosuna bulanarak yapılan bakımlardan kesinlikle daha ödemsiz ve ince çıkılıyor. Yosunun kuruması beklenirken yüze yapılan masajla, nihayet göz altı torbalarım gidiyor. Tabii yeşil ağırlıklı beslenmenin de yüzüme inen ‘nur’da etkisi büyük! Bir de masaja giren herkesin dilinde tamamı organik Anika cilt bakım ürünleri var. Markanın masaj yağını kurulukta bir mertebe olan saçlarıma sürmeye başladım, bu derde de iyi geliyor!