Türk insanının karla imtihanI
Yağmur yağınca tsunami, kar yağınca fırtına çıktı zanneden yurdum insanını bugünlerde ofiste bulmak ne mümkün!
“Evi uzak olanı anladım” diyeceğim, o da yalan... Şişli’deki ofisimize Beylikdüzü’nden de Kartal’dan da gelen var, lakin Nişantaşı’nda oturandan ‘kaymaktan korktuğu için’ dışarı çıkamadığı bahanesini de duymak mümkün! Bu her iklim olayında olağanüstü hal uygulamasına geçen şehir insanları beni de iyice bozar oldu. Şehrin doğal sınırları arasında asla saymayacağım Göktürk-Kemerburgaz beldesi sakinleriyse zaten kar kelimesini kıyametle eş tutuyor. Hem “Şehirde yaşıyorum” deyip hem de evinin yolu hiçliğe gidermiş gibi uzayan bu güzide insanların seçimini benim aklım belli ki asla almayacak! Zira İstanbul’da konforlu yaşamanın merkezde ya da metroya yürüme mesafesinde konumlanmak dışında artık mümkün olmadığına inananlardanım...
Paket servİste son nokta!
Acıbadem Hastaneleri’nin sayılarının ve basındaki varlığının nasıl da arttığının farkında mısınız? Allah için, haber malzemeleri de hiç bitmiyor. Şimdi de evlere diyetisyen servisine başlamışlar. Ve de işyerlerine... Vakti olmayan, sağlık sorunu olup dışarı çıkamayanlar için lüks yolundan kilo vermeme bahanesi kalmadı. 10 günde bir gelip her türlü tetkiki, takibi yapıyorlarmış. “Lüks yolundan” diyorum; zira hepimiz kilo vermek için gerekenin sadece daha az yemek olduğunu biliyoruz. Lakin diyetisyenle kilo verenlerin sayısındaki dramatik artış, bir başöğretmen korkusu duymadan kendimizi artık hiç mi hiç disipline edemediğimizin de göstergesi değil mi?
Ormana koşanlar
Hafta sonları ormana yürüyüşe, koşmaya gidenlere imreniyorum. Spor yapamadığım için değil, temiz havada faaliyet kısmını kıskandığım için... “Koşu ayakkabısı” denince işi bilenlerin ilk aklına gelen markalardan biri ASICS... Çok şık bir hareket yapıp
20 Ocak’tan itibaren Belgrad Ormanı’nda her seviyede yürüyüşçü ve koşucu için Geyik Koşuları düzenliyorlar. Yalnız her zamanki parkurların dışında; geniş bir yolda başlayıp yer yer tek kişilik geçişlerle dolaşan bir hatmış, Geyik Koşuları’nınki... Sürekli koşanlar için 14, koşarken kopup gidenler için 28, yeni başlayan ve konuyu çok da abartmayanlar içinse 4 kilometrelik parkurlar hazırlanmış. Bir de Bambi Koşusu var ki, eminim izlemesi çok keyifli olacak!
3-7 yaş arası çocuklar kendi aralarında 200 metrelik parkurda yarışıyormuş... Adını, ormanın doğal sakinlerinden alan Geyik Koşuları’nın birinci faydası oksijen bombardımanıysa, ikincisi de eklemleri koruyan bir zeminde, müthiş manzaraya nazır spor yapabilmek imkanıdır diye düşünüyorum.