Elle dergisinin aralık sayısını merakla bekledim. Tarkan’ın güzel bir kadınla dergiye kapak olması, başlı başına hadise. Hem de uzun bir aradan sonra...
Elle dergisini aldım, çekimlere bakayım derken işyerindeki arkadaşlarım kopan kıyametten haberdar etti: Meğer Tarkan’ın ne kıllılığı kalmış ne de röportajda söylediklerinin ‘derin analizleri’! Tarkan’ın fikriyle zikrinin mukayesesi beni ilgilendirmiyor. Ben sadece fotoğraflara bakıyorum... 1-2 kareyi hariç tutarak önce şunu düşünüyorum: Tarkan kesinlikle kameranın sevdiği bir yüz! Güzel manken kızımızla çektirdiği ateşli fotoğraflarını da beğeniyorum. Bu adam çekici görünmeyi biliyor!
Meşhur ‘kıllı-kılsız’ tartışmasına gelince... Evet, bir karede dikkatimin kıllara kaydığını itiraf edeyim. Herkesin konuştuğu seksi küvet sahnesini ben aksine inandırıcı buldum. Evet,Tarkan kıllı... Bu memleketteki pek çok erkek gibi! İtirazım kıllardan ziyade, gerçekçi gelmemesi yüzünden playstation oynadığı kareye oldu... Ne Tarkan, ne duruşu, ne de manken gerçek görünüyor. Bence bu kare hiç konmayabilirdi.
Çekimin sayfalarca olmasını da çok sevdim. Bizde şöhretler çekimi bir an evvel bitirmek için birkaç kareden sonra kaçmaya çalışır. Tarkan çekimi başlı başına bir mesai olmuş belli ki. Bodyguard’lı, kızla camda çıplak olduğu, siyah-beyaz portresi favori karelerim. Bir kısım fotoğrafın ise ünlü markalarımızın katalog çekimlerini andırdığını düşünmeden edemedim! Bu arada öğrendiğime göre, Elle’in bu sayısı tükenmiş ve ikinci baskısını yapmış bile...