Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şehre bir festival daha geldi



Festivaller şehrine dönüşmesini keyifle izlediğimiz İstanbul’un dört başı mamur dans festivali iDANS, bu hafta sonu başlıyor



İstanbul’da sessiz sedasız yapılan bir festival, iDANS... Bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek. “Dünyaya bir daha gelecek olsam dansçı olurdum” diyenlerin neler kaçırdıklarını anlamaları için festivali takip etmelerini öneririm, zira modern dans artık sadece dans değil. Tiyatronun, müziğin, performansın; kısaca sanatın farklı anlatımlarının ‘beden’ üzerinden aktarıldığı bir performans... iDANS ekibi yine dünyanın önde gelen koreograflarının, bizden ünü dünyaya ulaşmış sanatçıların çalışmalarını kapsayan, zengin bir program hazırlamış. Bu yılın temasını da çok sevdim: ‘İşte!...’ Bugünün ‘yaratıcı kapitalizminde’ bir akrobat, bir dansçı gibi roller üstlenen; sizi, beni, hepimizi yani ‘yaratıcı işçileri’ anlatan gösteriler sunacaklar. Meraklılarının dünyanın dört bir yanından gelen en yenilikçi, izlerken insanı şaşırtan, eğlendiren, düşündüren sanatçılarını yine iDANS kapsamında İstanbul’da görme şansına ulaşacağız.
Bu cumartesi Mustafa Kaplan’ın Mimar Sinan Üniversitesi’nin Bomonti’deki mekanındaki eminim yine muhteşem bir performansı olacak mesela... Şöhreti almış yürümüş bu çok önemli performans sanatçımızı bu kadar yakınınıza gelmişken kaçırmamanızı öneririm. Mustafa Kaplan’ı kaçıranlar da merak etmesin; iDANS gösterileri 23 Ekim tarihine dek sürecek. Etkinliğin internet sitesinde her gösteri için detaylı bilgi bulunuyor. “Bu isimleri tanımıyorum” diye de düşünmeyin, programa bakıp hangisinin ilginizi çekeceğini de hemen anlayabilirsiniz. Bilet fiyatları makul; 20 TL. Bu arada iDANS sessiz sedasız büyüdü diye düşünürken de yanılmışız; bu yıl ilk kez festivalin bir bölümü Berlin’de de sergilenecek. Daha detaylı bilgi için www.idans.info adresine girebilirsiniz.



Boğaz Köprüsü’nde yürümek için tek şans

Şehre bir festival daha geldi



U2 solisti Bono olmadığınız sürece Boğaz Köprüsü’nde elinizi kolunuzu sallayarak yürümek için tek seçeneğiniz Avrasya Maratonu’na katılmak... Müthiş bir atlet olup 15 kilometrelik yarı maratonu ya da cengaverler gibi 42 kilometrelik maratonu koşmanıza da gerek yok. Tek yapmanız gereken, kayıt yaptırıp halk koşusuna katılmak... 8 kilometrelik bu parkuru yürüyerek, güzel bir havada İstanbul’u bir de Boğaz Köprüsü’nden yaya olarak tamamlayabilirsiniz. Ben ilk geçişimde köprüde yürümenin arabayla geçmekle hiç de aynı olmadığını düşünmüştüm. Esnediği hayli belli olan Köprü’de yürümeyi ne yalan söyleyeyim ürkütücü bulmuştum! Ama denemeye değer... Bence bu şehirde yaşarken mutlaka yapılması gerekenler listesinde olmalı. Dünyanın dört bir yanından koşucular İstanbul’a geliyor, çeşitli yardım kuruluşları için bağış toplanıyor. Onların bu heyecanına ortak olmak için siz de Avrasya’ya kaydınızı yaptırın. Yalnız kayıtlar cuma günü kapanıyor, kayıt ücreti 40 TL, acele etmekte fayda var! www.istanbulmarathon.org