2013’te ne cool, ne cesur, ne hırslı olmak moda... Bundan böyle menkıbemiz, daha iyi insan olmak... Bakın bu manada dev markalar, insanların hayrına olacak ne etkinlikler gerçekleştiriyor
Moda tasarımının dünya döndükçe var olacak bir ayağı, kesinlikle deri kıyafetler ve Türkiye de dünyanın en büyük, lüks markalarının deri koleksiyonlarını yaptırmayı tercih ettiği bir ülke. Umarım bu manada İtalya’nın ulaştığı mevkiiye de bir gün geliriz... Deriyle çalışmaya ilgisi olan genç tasarımcılar ve moda editörleri için Türkiye Deri Vakfı, örnek bir girişimde bulunuyor. 17-19 Ocak 2013’te gerçekleşecek İstanbul Deri Fuarı öncesi, İstanbul Moda Akademisi’nde işlerine hayran olduğumuz iki tasarımcı; Ümit Ünal ve Bora Aksu yönetiminde bir workshop düzenlemişler. Work-shop’a katılan tasarımcı ve editörlerin hayal ettiği çizgiler, Ümit Ünal ve Bora Aksu’nun tasarımlarında hayat bulacakmış. Ayrıca fuarda sergilenecek ve açık artırmayla satılacak bu özel tasarımların geliriyle, onlarca öğrencinin bir yıllık eğitim gideri karşılanacakmış.
Hem müthiş iki tasarımcıyla dirsek dirseğe çalışmayı tecrübe edebilme hem de günün sonunda ruha iyi gelecek bir deneyim yaşama lüksü bir arada... Deri Tanıtım Grubu’nun başındaki Ruken Mızraklı, sektörün gelişmesine, gençlere yol açmaya, vizyonu genişletme dair ciddi uğraşları olan bir iş kadını. Yine örnek bir çalışmada adının geçmesi sürpriz değil.
KUZEYLi MEDENiYETi
IKEA’nın hesaplı ve sempatik tasarımlarına sanırım hiçbirimiz kayıtsız kalamıyoruz. Hafta sonları mağazalarının mesire yerine dönmesinin başka açıklaması olmasa gerek. Kafeteryasında yemek yemek için dahi mağazayı ziyaret etmeyi sevenler, yıl sonuna kadar her gidişlerinde bir çocuk mönüsü ya da oyuncak aldıkları takdirde, alışverişlerinin 2 TL’si UNICEF’e bağışlanacakmış. O insan kalabalığının bir hafta sonu dahi yaratabileceği katma değeri düşünün! Yine dünyanın bir diğer pek büyük kuzeyli hazır giyim markası H&M’de de, Şubat 2013’te başlayacak müthiş bir sürdürülebilirlik projesi var. Müşteriler ne marka olursa olsun eski kıyafetlerini H&M’in 48 ülkedeki seçili mağazalarına bırakabilecek.
Üzerine getirdikleri her poşet dolusu kıyafet için 5 TL de hediye çeki alacaklar. Başka dev markalar tarafından da örnek alınması gereken bir uygulama. İş, eskileri vermeye gelince çoğu insanın ‘ihtiyacı olana ulaşamamak’ gibi lojistik bir sorunu olabiliyor. İşte H&M, markanın da yarattığı güvenle sıfır eforla faydalı bir hareket yapmamızı sağlayacak, müthiş bir uygulama başlatıyor.
HAYAT DERSLERi 101
‘Marie Claire’deki görevim sayesinde her gün gencecik insanlarla tanışıyorum. Şahane CV’lerle geliyorlar, belli ki aileler artık yemeyip içmeyip ellerinde ne varsa çocukların eğitimine harcıyor. Velakin cam fanusta, tüm ‘bela’lardan korunarak yetiştirilen bu çocukların çoğu, ne zora ne strese dayanabiliyor! Bana sorarsanız çocukları doğrudan hayata hazırlamanın yolu, olabildiğince erken bir yaşta, hiç olmazsa yılda bir ay bir yerde çalışmasına önayak olmaktan geçiyor. Hayat sanki en kestirme iş hayatında öğreniliyor. Biraz olsun çile çekmemiş gençler; o etrafı sarmış her zorlukta sıkılan, tahammülü bilmeyen insan kalabalıklarına katılıyor.
Psikiyatr Alper Evrensel’in söyledikleri düşündürdü bana tüm bunları: “Bir bebekte irade yoktur. İrade hayatın içinde karşılaşılan zorluklarla gelişir. Aynen vücudumuzdaki kas ve kemik yapısının sporla gelişmesi gibi...” Her şeyin bir an önce olmasını istedikçe bekleme ve tahammül eşiğimiz de düşüyor. Sonra gelsin mutsuz ilişki hikayeleri, kendini keşfe çıkan şehirli insanın türlü acayipliğin deneğine dönüşmesi...