Moda haftasında Milano sokaklarını arşınlarken gözüme takılan yine, İtalyan kadınlarının tutkunu olduğu ‘marka’ çantalar değil, erkeklerin kendilerine ne kadar iyi baktığı oldu
Milano’ya moda haftası döneminde gidip de şıkır şıkır insanları nerede görürüm diye düşünenler... Four Seasons Hotel Milano’nun lobisinde vakit geçirmek birinci seçenekse, ikinci önerim kesinlikle şehrin en eski kafelerinden Cova’ya uğramanız olur... Sabahın erken saatlerindeki açılışından geceye dek hınca hınç, şehrin bugünkü sakinlerinin de, zamanında dedelerinin de buluşma noktası olan kafede, Wallpaper dergisinin yayın yönetmeni de, ünlü modeller de, Amerika’nın; dolayısıyla dünyanın en önemli moda bilirkişilerinden Andre Leon Talley de tüm azametiyle oturup vakit geçiriyor.
Tasarımcılığını yakın zamana dek Ümit Berdan’ın üstlendiği Trussardi’nin kafesi de her daim şık İtalyanlar’ın gözde buluşma noktalarından.
Onlardaki maharet kadınlarda yok!
İtalyan erkeklerinin şıklığından gözlerimi alabilmem ne mümkün? Farklı tonları ve desenleri bir arada kullanmama hareketleri, modayla aklını bozmuş çoğu kadında dahi yoktur. Dikkatimi duble paça pantolonları süet botlarla ve normalde bu paçalarla kimsenin birlikte kullanmayı tercih etmeyeceği klasik ceketlerle nasıl da başarılı kombinledikleri çekiyor... Hemen kendi gardırobuma nasıl adapte ederim diye düşünüyorum. Bir yandan da aklıma The Sartorialist adlı sitesiyle ‘sokak modası’nı markaların baş ilham kaynağına dönüştüren Scott Schulman geliyor... Pardon ama cana yakın, şık giyimli insanların cirit attığı Milano’da sokak modasının nabzını tutmak temelinde sadece çok iyi bir fikir... Yoksa bu insanları bulmak için başınızı kaldırıp etrafa bakmak yetiyor...