Bienal sayesinde yabancı çağdaş sanatın en iyi örneklerini şehirde ağırlamaya alıştık. Şimdi sırada kendi ustalarımızın, hem de Merkez Bankası koleksiyonunda yer alan işlerinin sergilenmesi var
Merkez bankası deyince aklıma altınlar, paralar, tahviller bonolar gelirdi. Şimdi listeye bir de şahane bir resim koleksiyonu eklendi. Pera Müzesi yine örnek bir girişim yapmış; 80 yılı geride bırakan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nı köklü sanat koleksiyonuyla konuk etmeyi başarmış. ‘Suretin Sireti: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu’ndan Bir Seçki’ sergisinde 36 usta sanatçımızın 61 yapıtı yer alacakmış. Pera Müzesi’nin iki katında Fikret Mualla’nın, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, Zeki Faik İzer’in, Tiraje Dikmen’in, Yüksel Arslan’ın, Komet’in, Ömer Uluç’un, Adnan Çoker’in, Erol Akyavaş’ın, Burhan Doğançay’ın da eserleri sergilenecekmiş. Sergi 31 Aralık’a kadar açık. Serginin küratörlüğünü de sanat tarihçi Zeynep YasaYaman üstleniyor. Bienal ve paralelinde düzenlenen sergilerle İstanbul eylülden bu yana, dünyadan çağdaş sanatın nice başarılı örneğini konuk ediyor. Bir yandan Türk modern resminin sanatçılarının şaheser eserlerini görebilme şansını kaçırmamakta fayda var.
Bayram tatilini ful paket kullananlara“Tatil, ertesi gün işe gitme derdi yok” deyip felekten gece programlarına açık olanlar, sözüm size! Babylon’un 11 Kasım’a kadar sürecek programına şimdiden göz atıp plan yapmanızda fayda var. Bence hiçbir gece programı, lezzetli bir akşam yemeğini takiben canlı müzik dinlemenin keyfiyle baş edemez. Şu isimlere bakın hele... Bu akşam sahnede ‘Büyük Ev Ablukada’ var. Az zamanda çok yol kateden grup, One Love Festivali gibi büyük açık hava etkinliklerinde kelimenin tam manasıyla ‘kitleleri peşinden sürükledi.’ Çok konuşulan bir grubu İstanbul’un göbeği Beyoğlu’nda izleme şansını yabana atmayın. Dans mı etmek istiyorsunuz? Ama bildiğiniz, sözlerine eşlik edebileceğiniz 80’ler parçalarıyla? Yarın, tatilin ilk gecesinde konunun hakimi Mabbas ve Murat Beşer’in pikabından ‘Oldies But Goldies’ gecesine buyrun o zaman.
“Kulüp ortamı çok kalabalık” diyenler için yavru Babylon; Babylon Lounge’da ‘Tobumuzikism’ ve Üst Kat’ta ‘Neo-Discotheque’ partisi var. Kattan kata geçerek müzikte zamanda yolculuk şansı... Ve beklenen isim Mercan Dede. Bayram tatilinin hemen ardından 11 Kasım gecesi yeni canlı performans projesi İstanbul Quartet’le sahnede olacak. Yine mutlaka canlı dinleme tecrübesini edinmeniz gereken bir isim Mercan Dede. “Yetmedi yine dans etmek istiyorum” diyenler için 12 Kasım Cumartesi gecesi ‘Horny’ ve ‘Sex Bomb’ hitleriyle dans müziği takipçilerinin bildiği bir isim; Mousse T. eğlenceli DJ setiyle sahnede. Aklınızda olsun.
Suflenin Kars peynirinden yapılanıSakin, gereksiz taramalardan kaçınılmış ortamı, lezzetli yemekleriyle İstanbul Culinary Institute’un lokantası, Beyoğlu’nda çalışan kesimin en sevdiği öğle yemeği mekanlarından. Öğrenciler de ünlü mimarlar da dünya çapında başarılarını ekonomi sayfalarından takip ettiğimiz işadamları da öğlen burada buluşuyor. Sabah işe giderken evde yapılmış kadar lezzetli poğaçalarını buradan alıyor. Adlarındaki enstitü kelimesi de hava olsun diye konmamış. Son zamanlarda yeme-içme mekanı projesi geliştiren pek çok isim şeflik eğitimini burada alıyor. Mutfağa merakı yumurta kırmanın ötesine geçenler, Istanbul Culinary Institute’un günlük kurslarını kaçırmıyor. Kasım için yine nefis bir program derlemişler. Mutfakta becerinin belki de abc’sidir diyebileceğimiz bıçak kullanmayı da, en basit hazırlama tekniklerini de, palamut pilaki yapmayı berebilmeyi de bu kurslara katılarak öğrenmek mümkün. Benim dikkatimi çeken bir program, ‘Bizden Tatlara Farklı Yaklaşımlar’ oldu. Şu nasıl pişirileceğini öğrettikleri lezzetlere bir bakın; Kars Gravyerli sufle -ki en favori yerli peynirimdir-, el yapımı sucuk ve kuzu pirzola, çay sorbe ve taze cezerye... Bu marifetleri döktürüp dostlara sunacağınız bir masanın keyfini varın siz düşünün. Bu arada özel günlerde sevdiklerine yeni bir çul daha almaktan öteye geçemeyenler; yani hepimiz için ne güzel bir alternatif yemek kursu hediyesi...