‘MANOREKSiK’ KiME DENiR?

Peki, kendini hırpalamadan, doğası gereği skinny olan erkeklerin en ünlüleri kimler?
Fred Astaire, Michael Jackson, Savaş Tanrısı Hermes, Mick Jagger, Iggy Pop Pete Doherty, The Strokes grubu üyelerinin tamamı.


New York sokaklarında zafiyet sınırında gezen, zargana erkeklerin sayısının çokluğunu farketmemek olanaksızdı!

İnanılmaz ince bu oğlanlar, skinny jean’ler, Converse ayakkabılar ve her tür hava koşulunda hafif bol tişörtlerle dolaşıyor. Bizde de böyle sıska delikanlılar var ama burada belli ki iş şirazesinden iyice çıkmış. O kadar çoklar ki... İnsan “Bunlar da biz kadınlar gibi zayıflık hastalığına tutulmuş, yazık” diye düşünmeden edemiyor. Kate Moss bile “Hiçbir şey skinny olmak kadar iyi hissettirmiyor” dedikten sonra...
Geçenlerde okuduğum bir yazı, bedenine ve kılık-kıyafetine dikkat eden metroseksüel erkeklerin, tıpkı kadınlar gibi, vücut imajlarıyla ilgili realist olmaktan giderek nasıl da uzaklaştıklarını anlatıyordu. Son dönemde erkek defileleri görüntülerine gözünüz ilişti mi hiç? Zargana gibi çocuklar, ciddi ince kadınların giyebileceği ölçülerdeki kıyafetlerle ve durgun bakışlarla podyumda salınıyor. Moda dünyası da artık anoreksiyanın erkek türünden bahsetmeye başlamış. Man (erkek) ve anoreksiyanın birleşiminden ‘manoreksik’ kavramı böylece doğmuş. Öyle ki vitrin mankeni konusunda şöhretli bir marka olan İngiliz Rootstein, talep üzerine ‘Homme Nouveau- Yeni Erkek’ adıyla 28 beden jean ölçüsüne uyan erkek mankenler üretmeye başlamış. Bitmedi, yeme-içme bozukluklarıyla ilgili yapılan bir araştırmaya göre 1990 yılında bu hastalığın erkekler arasında görülme oranı yüzde 10 iken günümüz itibarıyla bu rakam yüzde 25’i bulmuş. ‘Making Weight’ adlı kitabın yazarı Leigh Cohn da bu tespite katılanlardan biri. Kendisi “Kadınların arasında yeme-içme bozukluğu çekenlerin oranı artmazken, erkeklerde bu rakam giderek artıyor” diyor. Ayrıca yiyip kusma hastalığından muzdarip olanların yüzde 40’ının erkekler olduğu da aynı araştırmada ele alınıyor.


BU ARALAR NE MODA?
Marie ClaIre MaIson dergisi yayın yönetmeni Sibel Baykam cevapladı

- Kurumsal, ünlü ve çok satan dergiler yerine şehrin nabzını birebir yansıtan, bütçesi küçük dünyası büyük dergiler
- Doğal taş ve betonun serinliğini taşıyan yapısalcı dekoratif objeler
- Marina Abromovich’in sanata, kadına ve bedene ‘yeni’ bakış getiren ‘eski’ çalışmaları
- Karaköy balık satıcılarına komşu çay bahçesinden bozma balıkçı
- Riga sahillerinde arabayla seyahat

YAZIN?KAŞMiR?GiYMEK

Kaşmir size kara kışı mı çağrıştırıyor? Bir daha düşünün. Kaşmir ve kaşmir karışımlı trikolar, doğal iplikleri sayesinde sıcak günlerde bunaltmadan, terletmeden bedeninizi vücut ısısında tutabilir. Kaşmirin yumuşaklığını, içten içe hissettirdiği lüks duygusunu böylece yazın da yaşarsınız. Yüzde 100 Türk kaşmir markası Cashmere In Love, zevk sahibi bir tasarımcının, Esra Bezek’in elinden çıkma. Bezek, yaz için delikli el örmesi detayları olan kaşmir üstler ve hırkalar, pamuklu ve ipekli kumaştan elbiseler, tunikler, bustiyerler ve ipek gömlekler tasarlamış. Renkler de yaza uygun, mercan, orkide, taş rengi, pudra gibi sık karşımıza çıkmayan, ara tonlarda, romantik parçalar... İstanbul’un yaz geceleri bazen serin geçer, el altında incecik bir kaşmir hırka bulundurmak, hiç de fena bir fikir olmayabilir.
Küçükbebek Cad. Çınar Apt. 16/7, Bebek