KIM KARDASHIAN NiYE MODA OLDU?

Dünyanın hiçbir iş yapmadan en ünlü olmuş kişisi artık Paris Hilton değil, Kim Kardashian...

Nasıl başladığı da pek belli değil. Önce reality şovlarıyla ünlü bir kanal olan E!, Kaliforniya’lı ve hiçbiri hiçbir iş yapmayan Kim Kardashian ve Ailesi’ni konu etmeye başladı. Sonra Kim Kardashian’ın adı zayıflama hapları, dergi kapakları ve ünlülere hiç pas vermeyen Soho muhitindeki olaylarla anılır oldu. Sonra da onu izlemek yerine boş boş duvara bakmayı tercih edecek grup dahi bu kızın niye ünlü olduğunu tartışmaya başladı. The Times’a bile dert oldu Kim Kardashian... Kim’in şöhretinin her tarakta bezi olmasından kaynaklandığını söylediler. Makyaj malzemesinden
bronzlaştırıcı kreme, kredi kartlarında suretinin gözükmesinden kendi adını taşıyan koleksiyonlara, Kim’in el atmadığı iş yok! Hiçbir ‘ünlü’ bu kadar hırslı olmamıştı. Kim, Paris gibi sarhoş gezmiyor, frikik verdiği pozları her gün gazeteleri süslemiyor: Çıplak bir fotoğrafı çıkacaksa onu da gidip kendi çektiriyor. Playboy’a yaptığı gibi... Bu arada Paris gibi Kim’in de seks görüntüleri internette mevcut. Yine de sokaktaki kadın bir şekilde kendini Kim’le özdeşleştirebiliyor.

Bir kere Kim, kimilerine göre dolgun, bize göre şişman bir kadın; yani sıskalığıyla insanları sinir eden, kadınların kendilerine uzak hissettiği bir tip değil. Kızlar onun kendini güvenle taşıyışını, kıyafetlerini beğeniyor. Sonra kara kaşlı, kara gözlü; etnik bir güzelliğinin olması da avantaj. Kim’i Sophia Loren’e dahi benzeten var. Bir de kız kardeşleriyle hem bu kadar didişip hem de birlikte çalışıyor oluşunu da takdir ediyor, ‘normal’ bir aile olduklarını düşünüyorlar.
Bu müthiş hırslı kadının onca işin arasında neyi en iyi becerdiği konusunda ise herkes hemfikir: Kim ‘kendi’ni haber yapmayı iyi biliyor...

Merak ediyorum!
Yıllardır İstanbul manzarasının güzelliğini yabancı dostlarına göstermek isteyenlerin tercihi, Beşiktaş Plaza’daki Vogue Lokantası olmuştur. Buranın barı hep popülerdi, sushi’leri de öyle... Belli ki Vogue adı yine sık telaffuz edilmeye başlayacak çünkü mekan iç mimar Hakan Ezer tarafından yenilendi ve bu da başlı başına bir haber!
Ezer, İstanbul’un en zevkli insanlarından biridir. Manzarasıyla zaten fark yaratan mekana şıklık, sıcaklık katan bir ambiyans yarattığına şüphem yok. Mutlaka yolu düşürüp görmek lazım.

İndirimde ne alalım?

* Birincisi aşık olunmayan hiçbir parçaya el sürmemek, mümkünse önce bakıp ertesi günü gitmek en doğrusu.
* Klasiklerin gücünü reddetmemek, mümkün olduğunca kaliteli bir palto edinmek gerek.
* Ayakkabıda klasik diye bir şeyin olmadığını, her sezon değiştiklerini unutmamak da madalyonun öteki yüzü. Bir kıyafeti ihya eden parça da ayakkabıdır, bu arada.
* İstanbul’un kışın belli bir zaman aralığı dışında gayet ılıman bir şehre dönüştüğünü hatırlamak da önemli...
* Ve her zaman tek kredi kartı kullanmanın gerekliliğini...