Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

SPOT Uluslarası Güncel Saat Seminerleri’nin konukları her mevsim daha da ilginçleşiyor. Bilimkurgu fimlerindeki karakterleri hatırlatan koleksiyoner Uli Sigg’in başlı başına Çin’de bir çağdaş sanat pazarı yaratmasının hikayesini de SPOT sayesinde dinledik.

iSTANBUL’DAN BiR  KOLEKSiYONER GEÇTi

Koleksiyoner ve sanatsever Tansa Mermerci Ekşioğlu’nun Zeynep Öz ve Laura Carderera ile birlikte kurduğu SPOT adlı sanat girişimi, Türkiye’de çağdaş sanat koleksiyonerliği hakkında daha derin ve güncel bilgiye sahip olmak isteyenlerin büyük ilgi gösterdiği bir inisiyatif... Aynı zamanda genç sanatçılara fon yaratmayı da amaçlayan SPOT’un American Express işbirliğinde ve Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Elvan Bilge’nin ev sahipliğinde düzenlediği seminerlerin 2012 sonbahar programı sayesinde İsviçreli koleksiyoner Uli Sigg’i dinleme fırsatını geçen hafta yakaladım.
Sigg, bugün çağdaş sanat piyasası denince en heyecan verici gelişmelerin yaşandığı, eserlerin bedellerinin roket hızıyla arttığı Çin çağdaş sanatının oluşmasındaki en önemli isimlerden biri. Hatta ta kendisi. 70’li yıllarda Çin’le uluslararası iş bağlantılarını kuran ilk isimlerden biri ve aynı zamanda Batılı sanatçıların işlerini toplayan bir koleksiyoner olan Sigg, bugün değeri tam 170 milyon doları bulan Çin sanatı ağırlıklı koleksiyonunu, 5 yıl sonra Hong Kong’ta açılacak M+ Müzesi’ne bağışlamış. Koleksiyonunda Çin sanatının efsane isimlerinin her döneminden eserler bulunuyor.

Seminerlerin devamı gelecek
Özel müze kurmak yerine bir devlet müzesini bağış yapmasının ardında özel girişimlerin zaman içinde fon yetersizliğinden dolayı kapanabilmesi ve eserlerin bu sayede daha çok ziyaretçi tarafından görülebilmesi olduğunu söylüyor. Hong Kong’un seçilmesinin bir faydası da Hong Kong’un Çin’de hâlâ var olan sansürlerden nispeten daha az etkilenen bir ülke olmasıymış. Yaklaşmakta olan Contemporary İstanbul Fuarı evveli çağdaş sanatla ilgili beyin jimnastiği yapmamızı da sağlayan seminerlerin devamı da gelecek. Programlarıyla ilgili bilgiyi www.spot-projects.com adresinden takip edebilirsiniz.
Müzayede evleriyle ilgili bilgiyi Christie’s’in yöneticilerinden dinleme fırsatı da sanatçıların atölyelerine ziyaretler de bu sonbaharda SPOT programı içinde yer alacak seçenekler arasında. Şahsen 19 Aralık’ta verecekleri ve bizde de talibinin çok olduğunu bildiğim Fotoğraf Koleksiyonerliğine Giriş dersinin talibinin çok olacağına emin gibiyim...

Haberin Devamı

ERKEKLER iÇiN UCUZ ALIŞVERiŞ

Haberin Devamı
iSTANBUL’DAN BiR  KOLEKSiYONER GEÇTi

Bütçeyi çatlatmadan, ne ultra-tarz ne de dede gibi görünmeden giyinmeyi isteyen erkekler için bir nokta, Jack&Jones... Hayli makul fiyatlara sattıkları deri ceketlerinin küçük bedenlerine “Bana da uyar mı?” diye el atmışlığım çoktur. Ne de olsa bir Danimarka markası. Kuzeylilerin tasarımın her alanına attıkları o farklı imzanın varlığı, bu markada da hissediliyor. Jack&Jones kadar makul fiyatlı olmayıp kadın değil özellikle erkek koleksiyonuyla dikkatimi çeken ikinci marka ise Scotch&Soda... Markanın kaz tüyü montlarının Türkiye’de fiyatı 2000 TL! civarında seyreden Monclair örnekleriyle yarışır cool’lukta, kalın kazaklarının ve jean’lerinin de hayli dikkate değer olduğunu söylemeden geçmeyeyim.

Haberin Devamı

COOL KADINLARIN MARKASI

Fransız tarzına gönül vermiş kadınların birbirine fısıldadıkları bir sırdı, Eres mayo ve iç çamaşırları... Meraklıları yurt dışı seyahatlerinde, internet sitelerinde yeni modellerini tazı gibi takip ediyorken şimdi ilk mağazasını İstinyePark’ta açtıklarının haberi geldi. Zamansız, trendlere mesafeli, kendine özgü çizgisi olan bu lüks iç giyim markasını bence rakiplerinden ayıran, sofistike renk seçimleri ve kimseye benzemez kesimleri... Kendine ya da sevdiği birine ‘şıklık’ yapma niyetinde olanların aklında bulunsun.