iKSV TASARIM RADARIMDA

- Düne kadar yüzüne bakmadığımız pancar, birdenbire en ‘life-style’ mekanlarda yenen pahalı salataların baş malzemesine dönüşebiliyor? Kendi adıma, ilk defa geçen yıl yedim pancarı, bayağı da güzel bir şeymiş, o ayrı. Bu işlerde gongu ilk kim çalar? Jamie Oliver mı? New York’taki cool bir kafe mi? Kim? Aynı tecrübeyi keçi peyniri için de yaşadık. Küçükken keçi peyniri ye deseler, “Hööö?” diye yüzüne bakardım, şimdi buzdolabı demirbaşlarından. Yoksa bu da ‘Aslında moda dünyasını kumaş üreticileri belirliyor. Ellerinde ne varsa sürüyorlar, moda oluyor’ gibi bir şey mi?

- Nur Çintay’ın yazılarını sadece Sabah eklere yazdığında okuyabiliyoruz? Bu denli özgün bir kalemin, nasıl da bir gazetede köşesi olmuyor?

- Türkiye’de GQ çıkıyor; üslubuyla, hayattaki duruşuyla, yayıncılık tecrübesiyle bu markaya çok yaraşacak Mansur Forutan bu dergide olmuyor? Ya da entelektüel kimliğinin dışında şıklığıyla da dikkat çeken Hasan Bülent Kahraman, neden GQ’ya stil yazıları yazmasın?

- Herkes bu kadar deşifre olmaya meraklı? Bu aralar Fransız Vogue’un düşmüş kraliçesi, sabık editörü Carine Roitfelt’i düşünüyorum. Tartışmasız dünyanın en stil, en cool kadınları listemin başındaydı. Vogue tarih olalı beri, vitrin tasarımından o modacıyla işbirliği, bu modacıyla yüz görümlüğü, dergi, kitap, muhtemelen yakında albüm, girmediği iş kalmadı kadının. Hayır, kendisinin stil konusunda ayrı bir mertebe olduğunu reddediyor değilim. Sadık hayranlığım da baki. Yalnız sonu bizdeki BE, AK, BS’ye benzeyecek diye korkuyorum. Her yerde ‘var’ olmak neden bu kadar önemli? Ya da sana yakışıyor mu Carine?

- Bazı kadınlar mevsim dönüşlerine bir günde adapte olabiliyor? Ben kışın sonuna dek kürkle, serin sonbahar günlerine dek sandaletle dolaşıp bu U dönüşünü hep sona saklarken? Bazı dostlara bakıyorum; havanın açtığı ilk gün, saat 09.00 itibarıyla nar çiçeği jean pantolona, burnu püsküllü ten renkli loafer’lara geçişi gerçekleştirmiş bulunuyorlar. Alkışlıyorum.