Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

Havaalanındaki güvenlik kuyruklarının birinden diğerine sürüklenmeden, İstanbul’u kuşbakışı izlerken terk edebilmek ne büyük keyif

Hezarfen misali

Sabahın erken saatleri. Haliç, durgun bir göl gibi. Deniz taksilerin yanına ‘park etmiş’ bir deniz uçağı görüyoruz. Hepi topu 19 kişi, bu sevimli uçağa binip Alaçatı’ya gitmek üzere bekleşiyoruz. ‘Seabird’ seferleri başlar başlamaz müdavimlerini yaratmış. Sohbet sırasında, hafta sonu uçuşlarını deniz uçağıyla yapan bir grubun oluştuğunu öğreniyorum. Sadece Alaçatı değil, Bodrum-Yalıkavak ve Bozcaada’ya da uçuyorlarmış. Araba yolculuğunu sevmediğim için Bozcaada’ya deniz uçağıyla gitme fikrine anında ısınıyorum. Yakışıklı, bermuda şortlu ve parmak arası terlikli(!) pilotlarımız da geliyor. Önemli bir koşul: Bagaj için 10 kg. ağırlıktan fazlasına izin verilmiyor. Hafta sonu tatiline giderken zaten fazlasına ne gerek var? Şansımıza yaprak kımıldamayan bir gün. Taksim dolmuşundaymış gibi uçağa yerleşiyoruz ve başlıyoruz başımıza gelecekleri beklemeye! Bir kere İstanbul’u, sıkıcı sanayi bölgelerini görerek değil de, muhteşem Fener-Rum Patrikhanesi’ni, Süleymaniye Camii’ni görerek terk edebilmek ne büyük keyif. ‘Seabird’, diğer uçaklar kadar yüksekten gitmiyor, maksimum 3 bin metreye çıkıyor. Sarsıntı yok ama elbette bir Boeing bilmemne uçağından da bir tık daha gürültülü. Büyükada ve Kınalıada’yı yeğenime işaret ederek yolculuğun keyfini çıkarıyorum. 1.5 saati biraz geçen yolculuğun ardından, Alaçatı köyüne en fazla 15 dakikalık mesafede deniz uçağımız iniyor.

Haberin Devamı
Hezarfen misali

Dönüşteyse hava biraz daha rüzgarlıydı. Doğrusu bu sefer sallantıyı hissetmemek mümkün değildi. Biraz tedirginlik yaşar gibi oldum. Diğer yolcuların anında uykuya geçişini, sakin sakin kitap okumalarını görmek iyi geldi, ben de her zamanki biyografi kitaplarından birine gömüldüm.
Seabird Havayolları yakında Gökçeada, Çanakkale, Ayvalık, Marmaris, Antalya, Fethiye ve Göcek’e de uçmayı hedefliyor. Sadece denizleri aşan değil; karlı, topraklı ya da asfalt pistlere iniş yapmak da hedefleri arasında. Seabird Genel Müdürü Kürşad Arusan, en rağbet gören uçuşların Bozcaada ve Bodrum olduğunu söylüyor. Şimdi gelelim en merak ettiğiniz konuya: Vergiler dahil bilet fiyatları Bozcaada
147 TL’den, Alaçatı 227 TL’den ve Bodrum 177 TL’den başlıyor. Yani kısacası, artık biz faniler de Seabird seferleriyle milyonerler gibi seyahat edebileceğiz.

Haberin Devamı

Eski Nişantaşılının dönüşü

17 yıl öncesinden Nişantaşı’yla özdeşleşmiş lokantalardan biriydi Mezzaluna. Şimdi yeni konseptiyle yuvasına dönen mekanı belli ki semt sakinleri cidden özlemiş... Nasıl mı anladım? Açıldığı ‘an’ itibarıyla açık kısmında oturanların bolluğundan! Geçen gün arkadaşımla öğle yemeği için gittik. Buradaki mekanı, üç yıl aramışlar ama belli ki Mezzalunalar zincirinin en havalı konsepti olmuş ‘ristorante’... Keyifli ve şık. Hızlı bir öğle yemeğinden ziyade, uzun sohbetlerle renklenecek bir yemek için daha uygun. Mönü de Nişantaşılı müşteriler için kelimenin tam manasıyla ‘seçkin’ tutulmuş. Ne de olsa hep yeniyi takip eden, fikrini beyandan çekinmeyen, talepkâr, sevdi mi tam seven bir müşteri grubu bu... Her zamanki Mezzaluna klasiklerinin yıldızı burada da parlak. Dostlar özellikle peynir tabağını denememi söylüyor. Kendi yaptıkları mozzarella ve ricotta peynirlerini; reçel ve balla sunuyorlar. Reçelleri önerdikleri peynirlerle yiyoruz, damağım şenleniyor.
Başka İtalyan peynirlerinin de sunulduğu bu tabak, şarapla bir akşam yemeği de olabilirmiş. Peynirlerin şef Lombardi tarafından İtalya’daki peynir üreticisi Luigi de Luca’nın özel tarifiyle hazırlandığını anlatıyorlar. Taze ev yapımı makarnalar, sıcak havaya rağmen biz Türkler’in radarından çıkmıyor. Mönüye ekledikleri kerevitli ‘paccheri’ makarna, penne makarnanın uzunu-kalını... Minik bir portföy çantayı andırıyor. “Makarna soslarımız iddialıdır” diyorlar. Hafif diri kalmış kuşkonmaz seven benim gibiler için başlangıçtan pizzaya, farklı kuşkonmazlı reçeteler geliştirmişler. Somon ve kuşkonmazlı pizzaları da bu gruptan. Tatlı mönüsündeki tiramisunun alıcısı hâlâ çok ama ben yeni lezzet arayanlara karamelli ve deniz tuzlu butterscoth puding’i tavsiye edeceğim. Adının kafada hafiften karmaşa yarattığının farkındayım. Lakin ayrı tellerden çalan bu tatlıyı yerken, canınızın deniz tuzu istemesi, damakta yarattığı sürpriz bombardımana işaret değil de nedir? Adres: Mim Kemal Öke Cad. No: 21 Nişantaşı