Lüks markaların tasarımcılarının gerçek insanların markası H&M’le yaptığı işbirliklerinde sıra, özgün kesimleri ve renk seçimleriyle Türk kadınlarının da sevdiği bir marka olan Marni’ye geldi
Bu eşleşmelerin tadının çoktan kaçtığını düşündüğümü itiraf ederek söze başlayayım; bahsedeceğim bir istisna... H&M’in bugüne dek onca tasarımcıyla yaptığı işbirliğinin içinde dikkatimi ilk çeken Versace’yle flörtleri olmuştu. Biri şaşaanın diğeri sokağın markası... Prensipte bir araya gelemeyecek iki dünyanın çarpışmasından ortaya başka vitrinlerde rastlayamayacağımız türde işler çıkmıştı.
Versace’nin şal desenleri, renk patlamaları, altın, bronz; fiyatları hayli makul H&M’in kanatları altında da albenisini kaybetmemişti. Şimdi sıra Marni’ye gelmiş. Neredeyse her bedenden kadının kolaylıkla giyebildiği tasarımlar sunan; retro desenleri tekrar gündeme sokan, temelde neşeli bir marka, Marni. H&M’in zamanla yarışan, heyecanlı, aktif DNA’sına Marni tarzını ben pek yakıştırdım. Marni aksesuarda da hiç kimseye benzemeyen, enteresan çizgilerde, zamansız tasarımlar çıkaran bir marka. O yüzden aksesuar faslına da ayrıca ihtimam göstermenizde fayda var.
8 Mart’ta tüm dünyayla aynı anda İstanbul’da da sunulacak koleksiyondan tepe tepe kullanacağınız parçalar kesin çıkacak. Los Angeles’ta yaptıkları lansman da ayrı hikaye. Bence bu işbirliğinin ürünlerini en iyi taşıyacak kadınlar gelmişti bir araya: Winona Ryder, Milla Jovovich, Drew Barrymore, Sofia Coppola... Coppola’nın kampanyanın direktörlüğünü de üstlendiğini öğrendim, koleksiyona olan merakım bir kat daha arttı...
KADINLARIN DERTLERİNE DEVA ÜRÜNLER!
“Moda, insana her lafını yutturma becerisidir” diye kendi icadım bir lafla gireyim cümleye... Opak çoraplar ilk çıktığında en tiksinilen, ‘out’ olan bir şey varsa o da ince çoraplardı. ‘Kadın gibi’yi küçümseme anlamında kullanır, süper ince çorapların en büyük moda hatası olduğunu düşünürdük. Şimdi ‘Mad Men’di, ‘Pan Am’di, eski kokulu dizilerin de etkisiyle lady kadınlar geri geldi. Lady kadınlar da kalem eteklerine en çok süper ince çorapları yakıştırıyor! Marks&Spencer ve Penti, ince çorap giyen kadınların ortak mahçubiyet konusu ‘kaçık çorap’ sorunsalını çözmüş. Oldu da çorabınız delindi, bu çoraplarla her an ‘Kaçık Güney Amerika’ya kadar ulaştı mı?’ diye dertlenmeden güne devam edebilirsiniz.
BAYDIN BRAD PITT
Neredeyse Lady Gaga ve Madonna kadar görüntünle oynar oldun. İkisinden de daha güzel bir insan olduğun için yaptığın her saç modeli, her manasız sakal sana yaraşıyor. Gucci kostümü de leş kargo pantolonları da aynı yakışıklıkla taşıyorsun. Yanındaki ağır (!) ablaya söyleyecek sözümüz yok zaten. Yordun bizi Brad Pitt...
Form tutma moduna geçmenin vaktidir! Rejim mi, haftada üç gün spor mu olur bilemem. İdeali elbette kombo mönü. Bu kışı hepimiz soğuktan giyinmek yerine kalın kıyafetlerin içine saklanarak geçirdik. Öte yandan bahar modası da her zaman olduğu gibi efil efil ve ‘tek kat’ geliyor. Üzerine 19 Mayıs itibarıyla yaz tatili yapılabilen, şahane bir ülkede yaşadığımızı hatırlayın. Forma girmek zorunda olduğunuzu ben daha nasıl anlatayım? Şahsen ‘boot camp’ denilen; hem beslenme hem vücut bakımı hem de spor anlamında insanın aklını başına getiren o çalınmış zamanların takipçisiyim. İstanbul’da yaşıyla görünüşü arasında 15 yaş fark olan kadınlar tanıyorum. Onlar bin yıldır kendilerine işte böyle konsantre bir hafta ayırmayı beceriyor! Sapanca’daki Richmond Nua Wellness SPA, 8 Mart Kadınlar Günü’nü bahane etmiş. Zayıflama, sıkılaşma, bedeni incelten Hypoxi seansları ve yanında sağlıklı beslenmeyi içeren dört günlük paketler yapmışlar. Sokakta yemeye daha az para harcayıp kendinize böylesi bir şıklık yapabilirsiniz. ‘2012 kendini yeniden keşfetme yılıdır’ deyip durdular. Şahsen 2012’yi ‘kendime böylesi bir kıyak geçtiğim yıl’ diye hatırlamaya hiç itirazım olmaz!