Bu sene şansım yaver gidiyor. Gençler için düzenlenen etkinliklere katılıp, gençlik aşısı olup dönüyorum. Geçen hafta da üniversiteliler için düzenlenen Koç Fest’le birlikte, Gaziantep’teydim
Belki reklamlarına rastlamışsınızdır: Koç Holding, Koç Fest adıyla Anadolu’nun belli üniversitelerinin kampüslerinde gençlik festivalleri düzenliyor. İstanbul’daki seçkin üniversitelerin bahar festivallerine yolu bir kez düşmüş olanların aşina olduğu tarzda etkinlikler. Bence esas cazibesi, İstanbul’un seçkin okullarında okuyan bir avuç şanslı genç dışındaki grubun da ‘üniversiteli’ olmanın tadını çıkarmasına olanak vermesinden geliyor. Bahsettiğim ayrıcalıklı üniversitelerin öğrencileri, zaten her türlü
Koç Fest’in misyonu
Koç Fest yetkilileri, bana ABD’deki örneklerini çağrıştıran bu üniversiteler arası müsabakaların öncelikle gençlere sporculuk ruhunu aşılamasını önemsediklerini anlatıyor. 2006 yılından beri düzenlenen etkinlikle bugüne dek bir buçuk milyon gence ulaşılmış. Müsabakaların ve eğlenceli aktivitelerin organizasyonu için neredeyse yıl boyunca harıl harıl çalışan bir ekip var. Hepsi de bu eğlenceli, adrenalinli etkinliklerin, gençlerin yüzünü nasıl güldürdüğünü görmekten dolayı, keyifli.
Antep güzellemeleri
Koç Fest’in ilk durağı Trabzon olmuş. Karadeniz’in bardaktan boşanırcasına yağan yağmuru dahi gençlerin festival alanını doldurmasına engel olmamış. Festival yetkilileri, aynı akıbete Gaziantep’te uğrama olasılığına karşı tedirgin. Her konuştuğumuz kişi, “Bu mevsimde Antep’in havası belli olmaz” diyor. Havasını bilmem ama Gaziantep’le ilgili şaşmaz bir gerçek varsa, o da inanılmaz lezzetteki mutfağı. Bir güne sıkıştırılmış kompakt şehir turuma elbette meşhur İmam Çağdaş’a yapılan bir ziyaret de dahil. Nefis, sofradan kalktığınızda hiç ağır gelmeyen lahmacunun, kebabın ardından bence bu restoranın esas ‘numarası’ olan baklavaya geliyor sıra. Erbapları ne der bilmem ama ben hiç bu kadar lezzetlisini tatmamıştım.
Neredeyse insanlık kadar eski bir şehir olan Gaziantep’in bir de müthiş arkeoloji müzesi var. Türkiye’nin en büyük mozaik müzesi, burada. Zeugma Antik kentini görememiştim. Arkeoloji Müzesi’nin yanına eklenen Zeugma Müzesi sayesinde bu muhteşem mozaikleri görme şansım oldu. 500 kusür yıllık Bakırcılar Çarşısı’nı, bir de yağmurun altında gezebilmek ayrıca keyifliydi.