İster inanın, ister inanmayın! Kış gelince enerjisi yükselen, şehrin gündemini daha merakla takip eden insanlar da var. Benim de dahil olduğum bu grup için bir seçki oluşturdum
Sualtı tutkunları bu sergiyi kaçırmasın
Haliç’e nazır konumuyla İstanbul’un en ayrıcalıklı müzelerinden Rezan Has Müzesi’nde, su altı tutkunlarının kaçırmaması gereken bir sergi bu hafta sonu açılacak. ‘1952-2012 Su Altına Işık Tutanlar’ adlı sergide, bizden sualtının, -bana göre uzay kadar farklı dünyasında- ilk kez deklanşöre basan Rasim Divanlı, Mustafa Kapkın, Yalçın Haraçoğlu, Zareh Magar, Baskın Sokulluoğlu, Tosun Sezen gibi sanatçıların çalışmaları özellikle dikkatimi çekiyor. Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, 1953 yılında çekilmiş. Ayrıca ülkemizin ödüllü ve önemli su altı fotoğraf sanatçılarının da çalışmaları sergileniyor. 1950’lerden günümüze kadar Türkiye ve dünya denizlerindeki su altı yaşamını gözler önüne seren ve 90’a yakın fotoğraf sanatçısının çalışmalarının yer alacağı sergide, Engin Aygün, Bengiz Özdereli ve Saki Uğurlu’nun değerli belgesel çalışmaları da yer alıyormuş.
Sting’e gitmemek elde mi?
Sting’in İstanbul’da sadece beş enstrümanlı orkestrayla vereceği konsere esas ilgiyi, popüler olduğu için sanatçıyı sevenler değil, müzikten anlayan kesim de gösteriyor gibi geliyor bana. Bense bu çok yakışıklı bulduğum adamı bir kez daha görebilmek için gidenler klasmanındayım!
Sanatçının o çok sevilen şarkılarını sadece beş enstrüman eşliğinde seslendirdiği ‘Back to Bass’ İstanbul konseri, BKM ve GNL ortaklığıyla gerçekleştiriliyor. En son 2006’da Kuruçeşme Arena’da 15 bini aşkın insanın dinlediği Sting’in bu konseri, 26 Kasım Pazartesi günü Ataköy Atletizm Arena’da yapılacak. Meraklıları için: Sting’e bu turne sırasında uzun zamandır birlikte çalıştığı gitarist Dominic Miller, Vinnie Colaiuta (davul), David Sancious (klavye) Peter Tickell (elektronik keman) ve Jo Lawry’den (vokal) oluşan bir grup eşlik
edecek.
Favori sanatçımın sergisi
Erinç Seymen’i ilk çalışmalarından bu yana izlemiş bir çağdaş sanat takipçisiyim. Bu ayın 13’ünde Akaretler’deki Rampa’da açacağı sergiyi de nicedir merakla bekliyordum. Kendisinin Londra’da Sotheby’s vitrininde bir işini gördüğümde ne kadar gururlandığımı da hiç unutmuyorum. Bu sergini adı ‘Tohum ve Mermi’. Seymen’in takipçilerinin bayıldığı desenler yine başrolde olacak belli ki... Ayrıca üzerinde uzun zamandır çalıştığı çok katmanlı projesi ‘Sangoi (2011-12)’ de ilk kez seyirciyle buluşacak. İlk günden bu yana çağdaş sanatçıların bir kısmında mumla aradığımız o politik tavırla ‘sanatını icra eden’ Seymen, bu sergi için sosyal (dez)avantajların doğallaştırılma biçimlerini, toplumsal uzlaşının nasıl muhafaza edildiği ve/ya nasıl toplumsal ayrışmaya-çatışmaya dönüştüğünü tartışmaya açan işler üretmiş. Görmek için sabırsızlanıyorum...
Festivaller zincirine bir ek daha...
Miller, İKSV’yle güçleri birleştirmiş ve ‘Turn Up the Night by Miller’ adlı bir yeni festivalle İstanbulluların hayatına renk katmaya karar vermiş. Alternatif ve elektronik müziğin ülkemize ilk kez gelecek olan ve merakla beklenen isimlerini ağırlamaya hazırlanıyorlar. Festival tam 10 gün sürüyor. Dünyanın, konusunda en takip edilen isimlerinden DJ Shadow da, bizde çok çok hayranı olduğunu bildiğim Jacques Lu Conte da, bizim tarafın en alternatif ve heyecan verici cool sanatçılarından Can Bonomo da, festivalin konukları arasında. Bu akşam enstrümental ve deneysel hiphop’un yaratıcılarından DJ Shadow’un setiyle Garajistanbul’da festival başlıyor. Bir de küçük bilgi: 1996’da çıkardığı ilk albümü ‘Entroducing...’de baştan sona sample‘lara yer veren DJ Shadow, bu albümle Guinness Rekorlar kitabı’na girmeyi başarmış! Mos Def’ten Thom Yorke, Richard Ashcroft’a kadar da çalışmadığı müzisyen kalmamış...