Greg Packer, yeni bir ‘numune’ değil. Bu acayipliğiyle gazeteciler onu çoktan keşfetmiş; New York Times’a da, New York Post’a da, The Wall Street Journal’a da konu olmuş bugüne dek. 40’larında, bekar bir adam. Kendisini ‘dozu kaçmış bir hayran’ olarak tanımlıyor.
Şöhreti tek bir nedenden; sırada ilk olma merakından kaynaklanıyor. Ünlendikçe buna bir de medyada görünme tutkusu eklenmiş. Son olarak Apple’ın yeni oyuncağı i-pad’in kuyruğunda göründü Packer. Kendisinin bu garip zaafı sadece Apple ürünlerine yönelik de değil.
Packer oradaydı
İşte, “Böylesi anca Amerika’dan çıkar” diye düşündüğüm bu kaçık adamın ‘ilk’ler sicili:
* Super Bowl bilet satışlarında
* Bill ve Hillary Clinton’ın kitaplarının imza gününde
* Harry Potter ve Melez Prens kitabının 2005’teki lansmanında
* i-phone telefonların lansmanında
* Son Star Wars’ın bilet kuyruğunda
* ‘N Sync’ın konser bileti sırasında
* George W. Bush’un başkanlık kutlamalarındaki tebrik sırasında Greg Packer hep en ön sırada imiş.
Packer, gerektiğinde izin günlerini kullanarak her hafta en az iki etkinliğin bariyerlerinin ardında sırasını alıyormuş.
Zamanla tekniklerini de geliştirmiş. Atıştırmalık bir şeyler taşımaktan da yağmura karşı tedbir almaktan da sakınmaya başlamış. Kıyafet konusundaysa en uygununun üst üste giyinmek olduğunu söylüyor.
Niye?
Packer’la görüşen her gazeteci elbette aynı soruyu soruyor: Niye? Niye bir insan ilk bilet alan kişi olmak için Yankee Stadyumu’na gece 01.30’da gider?
Bu gazetelere çıkma merakında, annesinin sekiz yaşında Packer’a imzalı bir Nathalie Wood fotoğrafı hediye etmesinin payı var mı, bilinmiyor. Packer hakkında 2003 yılında NY Times’da yayınlanan makalede şu sözlerine yer verilmiş: Medyada görünmenin artık kendisi için telefonunun yerini aldığını söylüyor Packer. “Arkadaşlarımla telefonlaşmak yerine TV’de görünmeyi tercih ediyorum” diyor ve ekliyor: “Bazen yüzümü kameraya yapıştırma ihtiyacı duyuyorum. İnsanlara yaşıyor olduğumu göstermeye ihtiyacım var...”
Geçen cumartesi...
Maçka’daki Park Hyatt otelin kral dairesinde özel bir kutlama vardı. Chanel markasının sahibi Wertheimer ailesinin veliahtı David Wertheimer, doğum gününü burada kutladı. Ailesinin yıllık beş trilyon dolar geliri yüzünden Fransa’nın en zengin çocuğu diye anılıyormuş, David W. Dostlarından biri, ailesinin onun ‘normal’ bir genç adam olmasına çok önem verdiğini, David’in yaşıtı gençler gibi Paris’te metroyla gezdiğini anlatıyor. Tabii bu kadar zenginken normallik de bir yere kadar; David W. iş doğum gününe gelince kutlamayı başka bir şehirde, kral dairesinde yapmayı tercih etmiş! Gecenin organizasyonunu, özel partiler denince adı bir sır gibi paylaşılan ve David W.’in yakın arkadaşı olan Mehmet Korutürk yapmış. (Evet, kendisi tahmin ettiğiniz gibi Fahri Korutürk’ün yakını; eski cumhurbaşkanımızın torunu oluyor.)