Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

Dünya çapında eserler barındırmasına rağmen üvey evlat muamelesi gören Arkeoloji Müzesi, hala İstanbullular’ın ilgisini çekebilmeyi bekliyor


Havanın şahane olduğu bir pazar günü aylak bir gün geçirmek yerine Sultanahmet’e gitmeye karar veriyorum. İstanbullular’ın çoğu güne benimle aynı motivasyonla başlamış gibi... Meydan cıvıl cıvıl, tramvaylar bir dolup bir boşalıyor. İlk durak, Topkapı Müzesi. Turistler, İstanbullular bilet gişesinin önünde uzun kuyruklar oluşturmuş. Giriş bileti, 20 TL. Bakıyorum, Türkiye’nin dört bir yanındaki müzelere yıl boyunca bedava giriş sağlayan Müzekart da aynı fiyata. Müze gezmeyi seven her akıllı alışverişçinin yapacağı gibi, seçimimi Müzekart almaktan yana kullanıyorum.
Sarayın her bölümüne uzun kuyruklarla giriyoruz. Gözlemim şu ki, ziyaretçilerin çoğu Topkapı Sarayı’nı bir imparatorluğun merkezi olduğu için değil, daha ziyade halifenin yaşadığı yer olmasından sebep merak ediyor, çünkü en kallavi kalabalıklar, kutsal hazinelerin sergilendiği bölümlerin önünde var.

Haberin Devamı

‘Elit’ ve ‘aristokrat’ müze
Uzun zamandır Arkeoloji Müzesi’ne gitmediğim geliyor aklıma. Topkapı Sarayı’nın aksine, insanlar buraya şöyle bir bakıp çıkmak için giriyor gibi. Dünyanın arkeolojik manada en bereketli şehirlerinden birinin buluntularının sergilendiği bir müze için ziyadesiyle sakin. Üstelik içeride İskender Lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti, Truva eserleri, Kadeş Antlaşması gibi dünya literatürüne girmiş eserler sergileniyor olmasına rağmen...
Niye diye kafa yorarken ipuçlarını yakalamak pek güç olmuyor. Bir kere saray avlusundan iki adım ötedeki Arkeoloji Müzesi’ne doğru tek bir yönlendirme yok. Turistin de memleketlinin de arayıp bulması gerekiyor. Öğreniyorum ki kimi seyahat acentalarının hazırladığı kataloglarda da yeri yokmuş. İlber Ortaylı da direkt üslubuyla şahane özetlemişti bu tabloyu. Ziyaretçilerin ‘fethin merkezi’ saydığı Ayasofya Müzesi ve Osmanlı Devleti’nin yönetildiği Topkayı Sarayı’nın yanında, Arkeoloji Müzesi’ni ‘daha elit ve aristokrat’ bulduğu için tercih etmediğini söylüyor. Elit ve aristokrat... Türk halkının tüylerini hep diken diken etmiş iki sıfat.

Haberin Devamı

Bahçede konserler düzenlenecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı, bir süre önce ‘Müzelere Prestij Gezileri’ başlıklı bir proje başlatmış. Sanat camiasından pek çok ismi davet etmiş, ama gelen olmamış. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen, müzenin kütüphanesinin İstanbul Valiliği tarafından restore edileceğinin müjdesini veriyor.
O kütüphaneyi bir lise ödevi sayesinde görme şahsım olmuştu. Osman Hamdi’nin kitapları, Da Vinci’ni Şifresi filminden bir sahneyi andırır ortamda, öylece bekliyordu. Eminim ziyaretçileri heyecanlandıran bir bölüm olacak. Bir de müze bahçesinde konserler organize etmeyi planlıyorlar. O zamanın durduğu bahçe öylesine etkileyici ki ben çıkıp söylesem bir şeye benzer diye düşünüyorum.
Ben ‘turist’ halimle dahi İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin depolarında daha nice cevherler olduğunu, müzenin şimdiki alanının yetmediğini tahmin edebiliyorum. Nitekim müze binasına ek bölümler eklenmesi de gündeme gelen konulardanmış. Dilerim, müzeyle ilgili tüm bu planlar en kısa zamanda hayata geçer ve Arkeoloji Müzesi’nin mahzunluğu bir nebze azalır.