İnternetten hâlâ sıfır yaka tişört alışverişi mi yapıyorsunuz? Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, bonvagon.com’cular siteden ekonomik sanat eserleri bile satmaya başlamışlar!
İnternet alışveriş ha patladı ha patlayacak derken; enteresan girişimler yapılıyor. Şimdi de bonvagon.com’un adını sık duyar oldum. Yalnız bu sitenin bir ayrıcalığı var; sadece yaratıcı ürünlere, yaşadığınız mekanı daha ‘siz’ kılacak parçalara yer verdikleri bir ürün seçkileri var. Profesyonel hayatın içinden üç kadının girişimi, bonvagon.com. Projenin ortakları ‘Gezer, Geçer, Getirir’ mottosuyla iddialı bir girmişler piyasaya. Ürünleri ‘Kendinize’, ‘Evinize’, ‘Sanatseverlere’, ‘Miniklere’ ve ‘Şehri Yaşayanlara’ gibi başlıklar altında toparlamaları da işinizi kolaylaştırıyor. En ivedi ihtiyaçlarınızdan ziyade hayatınıza hoşluk katacak ürünlerden oluşan bir seçki sunuyorlar.
Gezerken sizi yormuyor
Bonvagon.com’un ortaklarından birinin deneyimli reklamcı Deniz Ertaner olmasının faydalarını sitede gezerken hemen algılayabiliyorsunuz. Ben pek çok alışveriş sitesindeki temel sorunun, tasarımdan kaynaklandığını düşünenlerdenim. Bonvagon.com’un kullanıcıyı gezerken yoran, aksayan sitelerden biri olmaması için çabaladıkları ortada...
Bir de sık sık yenilenen bonblog adlı blogları var ki burada değişen trendler ve yeniliklerle ilgili haberler, ipuçları ve ilham verici fikirler yer alıyor. Evine bir şaheser almaya gücü yetmeyen, yalnız özel eserlerle, objelerle yaşadığı mekanı güzelleştirmek isteyenlerin özellikle ‘Sanatseverlere’ adlı kategoriyi beğeneceklerini düşünüyorum. ‘Affordable art’ yani ekonomik ve yaratıcı tasarımlar, bu bölümde sergileniyor. Bonvagoncular’dan bir de internet alışverişinde ne durumda olduğumuzu rakamlarıyla öğreniyorum. 35 milyon kullanıcıyla şimdiden Avrupa’da altıncı sıradaymışız. Yeniliklere ne denli açık bir toplum olduğumuz düşünülürse yakında Türk’ün gücünü internet ortamında da göstereceğimizden emin olabilirsiniz.
Evim elmalı kek gibi koksa...
Anne evinin, sıcak yuvanın en temel göstergelerindendir, taze pişmiş kek kokusu... Bu koşuşturmada varsın kek pişirecek, bu keyfi hatırlayacak zamanımız olmasın! Bath&Body Works’ten gider mumunu alır, yine evimizi mis gibi kokuturuz! Markayı bilmeyenler için: Amerika’nın meşhur kişisel bakım ve koku markalarından, Bath&Body Works... İlk mağazasını İstinyePark’ta, ikincisini de Bağdat Caddesi’nde açtı. Bath&Body Works’u klasik kozmetik markalardan ayıran, koku alternatiflerindeki sınır tanımazlıkları.
Yazının girişindeki elmalı kek örneğini birebir Bath&Body Works ürünlerinden yola çıkıp verdim. Bu kokuyu nasıl da arıza(!) bir metotla kurguladıklarını anlatayım. Efendim, Amerika’da elmalı kek pişirme yarışması yapıyorlar. Sonra da birinci olanın kokusuyla yarattıkları mumu sunuyorlar müşterilerine. Yeri gelmişken, giderek daha fazla insanımızın (erkekler dahil) evinde güzel kokulu mumlar yakmaya meraklı olduğunu görüyorum. Kadın arkadaşlarımın da beğenecekleri bir koku için bir simyacı gibi uzun uzun denemeler yaptıklarının da şahidiyim. Bir zahmet Bath&Body Works mağazalarına uğramalarını tavsiye ediyorum. Üstelik ayrı bir de demo alanı yapmışlar; vücut jellerinden arındırıcı tuzlara; müşterilerin test sürüşü yapabilecekleri bir alan... Ben prize takılıp mekanı güzel kokutan mumlara bayağı bir takıldım.
Bir de hepimiz stresle başetmek için türlü metoda başvurur olduk; yatmadan evvel yastığa lavanta spreyi sıkmak da neden yeni bir metot olmasın? Markanın esaslı geniş koleksiyonunda makul fiyatlı vücut bakım ürünleri de var daha sofistike seçenekler de... Ne parfüm ne deodorant olan, banyo sonrası vücuda şöyle bir sıkılan spreyler mesela; hem ferahlık veriyor hem de mis gibi kokuyor. Tarihi taa 1838’e bir eczanede yaratılmasına dek uzanan Bath&Body Works’ün erkek vücut bakımıyla ilgili de türlü ürünü var.