Bari düzgün beslenelim

“Pisi pisine giden canlara yanarken beslenme sorunsalı da neyin nesi?” demeyin. Hayatımızda kontrolün nispeten elimizde olduğu tek konuyla ilgili bir gıdım bilgimiz daha olsa, fena mı olur?


Gazeteleri içimiz yanmadan okuyamaz olduk. Düne kadar yaşayıp gidiyorken, bir günde hayatı tepetaklak olanlardan biri siz de olabilirdiniz. Bari vademizi tamamlayana dek şu bedene olabildiğince ihtimam gösterelim deyip bir öneride bulunacağım. Zira şansımız yaver gider de ecelimizle ölürsek, makinanın tıkır tıkır çalışmasına ihtiyacımız olacak. Neyi nasıl yememiz gerektiği konusunda konunun uzmanı Özlem Esin’in söyleyecekleri var. Kendisi konuyla ilgili altı hafta sürecek bir atölye düzenliyor. Her dersin ücreti 200 TL. Doğanın sunduklarının beden ve ruh sağlığımız için birer hediye olduğunu söylüyor Esin. Ailemizden, çevreden duyduğumuz bilgilerin, tutumların, iş beslenmeye gelince bize ne kadar hizmet ettiğini sorguluyor. Bir de tabii mutfakta üretiyor olmaya mahsus, işin eğlence yanı da mevcut. Konulara örnek vermek gerekirse;
- Canlı beslenme (raw food) akımı nedir, niye bu kadar ilgi görüyor?
- Yavaş pişirme teknikleri
- Süper gıdalar nelerdir?
- Bizi güzelleştiren, beyni ve zihni besleyen gıdalar hangileridir?
- Meyve ve sebze suyu hazırlama
- Alkali ve asidik besinler
- Günlük beslenmemizde yiyecekleri elemek yerine yeni besinler eklemeyi nasıl başarabiliriz?
Atöyle sırasında bir yandan haftalık mönüleri birlikte hazırlayıp birlikte yemek de var. Bu yemeklere örnek: Mevsim meyveleriyle canlı tartlar, yeşil meyve-sebze suları, kabaklı makarna, zencefilli havuç çorbası, ödem attırıcı ekmekler, çiğ çikolata, sebze burgerler...
Niagara Wellness: 0 212 212 06 63



Öğrenci ruhunu kaybetmeyenlere

“ALES’e girip de master yapacak halim yok, ama öğrenmeye de devam etmek istiyorum” diyenler için pek faydalı seminer programları düzenleniyor. Bunlardan biri de, yıllardır Ortaköy’deki Simya Galeri’de yapılıyor. Galeriyi dışarıdan görünce ilk başta eğitim mekanı olduğunu anlamayabilirsiniz. Zira vitrini, aynı zamanda galerinin sahibi Sabrina Fresco’nun takı tasarımlarıyla süslü. Bu objelere sadece takı deyip işin çıkmak da yanlış aslında. Fresco’nun yaptıkları giyilebilir heykeller ve bu kavram bizde genç tasarımcılar tarafından tüketilmeden çok önce de Fresco bu minvalde çalışmalar yapıyordu. Takı tasarımları New York’taki MOMA’nın meşhur mağazasında bile satılan Fresco, kafayı dünya meseleleri haricinde konulara yoranlar için de eğitimleri uzun zamandır düzenlemekte.
Simya Galeri’nin programındaki bir seminer özellikle dikkatimi çekiyor. Başlık, ‘Antik Anadolu Kentleri, Tarih, Mitoloji, Arkeoloji’... Bu pazartesi 19.00’da yapılacak semineri yine alanında hayli yetkin bir isim; Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden Emre Zeytinoğlu verecek. Saat 18.30-20.30 arasında. Merak ederseniz Simya Galeri’de felsefe, sanat tarihi, heykel tarihi, klasik müzik, sinema, caz konusunda da seminerler düzenleniyor. Sanatın iyileştirici etkisine sanırım kenarından köşesinden hepimizin ihtiyacı var. Sergi mi gezersiniz, yoksa bileninden merak ettiğiniz bir konuyu mu dinlemek istersiniz; metodunu seçmek size kalmış...



Pazar için brunch fikri


Hava kötü de olsa Santralistanbul’un bahçesindeki mekanlarda vakit geçirmek çok keyifli. Çoluklu çocuklu anneli babalı programlara da uygun. Bu mekanlardan Tamirane’de pazarları bir de canlı müzik dinleme imkanı var. Pazar gününe çok yakışacak bir müzik olduğunu düşündüğüm Chet Baker’ın klasik tınısını caz müziğine adapte eden bir grup çıkıyormuş bu pazar. ‘Project Chet Baker’, tamamı Türk müzisyenlerden oluşan bir grup. 15.00’te sahne alacaklar.