Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları


Ada, yine Ada


Geçen sene eylülde Adalar Müzesi’nde hareket artmıştı. Müzenin hem kapalı hem de açık alanı var. Henüz geçici yerinde, şu an için dışardan altı üstü prefabrike bir bina... Kapalı alanın içindekiler, prefabrike binanın biraz biraz derme çatma görüntüsünü gezerken anında unutturuyor. Adalılar’dan derlenmiş, sörf tahtasından bisiklete, ünlü mimarımız Sedad Hakkı Eldem tasarımı şezlonga ve hatta vakti zamanında o civarda yaşamış korkunç bir balık fosiline kadar, ilginizi çekecek bir sürü detay var.
Müzenin daha birinci yaşı dolmadı ama dördüncü sergisini açtı bile... Adı, ‘Adalar, Binalar, Mimarlar’... Serginin küratörü, Hasan Kuruyazıcı. Uzun yıllar mimari kültürümüze dair araştırmalar yapmış, kitaplar yayımlamış, sergiler düzenlemiş bir isim. En son ‘İstanbul’da Rum Mimarlar ve Ermeni Mimarlar’ sergilerini düzenlemişti. Sergide Sabuncu Köşkü mimarı Fotiadis, Troçki’nin kaldığı ikinci köşk olarak bilinen Sivastopulos-Triandafilidis Köşkü mimarı Nikolaos Dimadis, Aya Nikola Kilisesi mimarı Gaitanakis, Eski Rum Yetimhanesi Otel Prinkipo Palas mimarı Alexander Vallauri, mimar Mehmet Vedat Tek, mimar Sedad Hakkı Eldem, mimar Aristidis Passadeos, mimar Edmond Sarfati, mimar Turhan Uyaroğlu, mimar Utarit İzgi’nin de bulunduğu çeşitli geç dönem Osmanlı’yla erken ve geç dönem cumhuriyet mimarları ve yapılarını görmek mümkün. Çınar Müze Alanı, Çınar Caddesi Büyükada.

Ne yenir ne içilir

Hâlâ favorim, Maden’deki Sinekli Kahve... Benim gibi iflah olmaz uykusuzlara sabah erken gitmelerini öneririm. Hep söylüyorum, ben bizim insanımızdaki Yunan Adası fetişini anlayabilmiş değilim. Doğru program yapıldıktan sonra Büyükada’da, Sedef Adası’nda Capri’deymiş gibi zaman geçirmek mümkün. Sinekli Kahve’nin ev yapımı reçeline, Ada mimarisiyle kontrast endüstriyel görüntüsüne ve müthiş mütevazı insanlar olan sahiplerine bayılıyorum. Akşamüstü mojito keyfi yapma fikri nasıl geldi? Ona da tek bir önerim var: Eddie... Ne yazık ki bu yıl önüne insafsızca, çirkin tribünler konmuş Eddie’nin. Halka hizmet diye birinin ekmeğiyle oynanabilmesi ne acı. Neyse ki oturduğunuzda sarı-beyaz dekorasyonu ve sahibinin zevkini yansıtan, çiçeklerle süslü masaları dışarının çirkinliğini örtmeye yetiyor. Balıkçılardan favorim Milto. Tüyoyu Ada’nın gerçek sahipleri olan, bugün 50’li yaşlara gelmiş gayrimüslim dostlardan aldım. Servisi, lezzeti ve mantıklı fiyatlarıyla Milto’ya yıldızlı pekiyi!