‘EV’DE EGE ESiNTiLERi

Alaçatı-Çeşme tayfasından değilim, bilenler bilir. Keşmekeşten, kalabalıktan, trendy görünmek uğruna itiş kakış tatil yapmaktan, yemek yemekten hoşlanmam. Son 3-5 yılda Bodrum’la yarışır hale gelen -maalesef- Alaçatı’yı bu nedenlerle tercih etmiyorum. Kydonia’yla tanışmam o yüzden gecikti. Geç oldu ama sıkı bir başlangıç yaptığımı söyleyebilirim.
İstanbul’a Banyan gibi şık bir Uzakdoğu lokantası kazandıran Soul Group’un Kuruçeşme’de kurduğu devasa tesiste -tesis diyorum çünkü üç restoranı barındırıyor- ikinci katında açılan Kydonia, geleneksel Ege mutfağını Alaçatı’dan İstanbul’a taşıdı. Yaz sezonunda yine Alaçatı’dalar, olur da yolum düşerse bu kez gitmemezlik etmem ama şimdi biraz Kuruçeşme’de inanılmaz bir manzaraya sahip yeni lokantalarından bahsedeyim.

Önce gözünüz doyuyor
Merdivenden çıkıp sahanlığa adım attığınızda kocaman bir soğuk dolabı karşılıyor sizi. Yok, yok dolapta. Klasiklerin yanında tarifleri mübadeleyle Ayvalık ve Alaçatı çevresine yerleşen Türklerden alınan mezeler, önce göze hitap ediyor. Çeşitli Ege otlarından hazırlanan tabaklar baş köşede. Tabii deniz ürünleri de. Sadece lakerdayı dışarıdan alıyorlarmış, o da utandırmıyor.
Hızlı bir tur atıp masamıza kuruluyoruz. Karşıda ışıklar içindeki Kuleli Askeri Lisesi, akıp giden Boğaz; hava da şerbet gibi o akşam. Masada sevgili dostum Aylin (Kement), Metin (Aksoy) ve Soul Group’un zarif yöneticileri; Aslı (Durukan Pasinli) ve Selin (Pasinli Atakan) Hanımlar var. Değmeyin keyfime. Gelin-görümce iki hanımefendi, tatlı tatlı anlatıyor, biz de dinliyoruz. Tesisin hazırlık süreci 1 yıl sürmüş. Çok da para yatırmışlar belli. Bu kadar ayrıntılı düşününce ortaya kötü bir mekân çıkması imkansız.

So far so good!
Giriş katta bir şaraphaneleri (İncirli Şaraphane, her markanın şarabını bulunduruyor, çok sayıda şarabı da kadehte servis ediyor), ikinci katta Kydonia, üst kat terastaysa La Mancha adlı İtalyan ağırlıklı bir restoranları var. Biz yeniden masamıza dönelim. Lakerda, soya soslu uskumru, levrek marin klasik lezzetler. Hepsi vasatın üzerinde. Otlarla pek aram yok, sadece adını Niko koydukları, karışık acılı ot tabağından deniyorum. Ege mutfağı ağırlıklı bir lokantada Girit Ezme tatmadan olmaz sonra. Skordalya (sarımsaklı ezme), közde enginar derken 70’e yakın mezeye hızlı bir giriş yapıyoruz. So far so good (Kaba bir çeviriyle şimdiye kadar her şey güzel!)

Yatırma peynirini mutlaka deneyin
Ahtapot ızgara, cevizli kalamar dolma, sakızlı ahtapot yahnisi -ki sunumu da çok şık- ve tarçınlı sıcak yatırma peyniri (mevsiminde yüzde 100 koyun peynirinden yapıp zeytinyağıyla eksiltiyorlarmış) olağanüstü lezzetler. Tek çatal alacak halim kalmadı ama gecemizi ‘Boğaz’ın Kralı’ lüfer söyleyerek taçlandırıyoruz. Hâlâ mevsimi, güzel ızgara edilsin yeter. Öyle de yapmışlar, şefi kutlarım. Masamıza bakan servis elemanlarının zarafeti de eklenince, Kydonia, mutfaktan sunuma yıldızlı pekiyi almayı hak ediyor.
Hem ev sıcaklığını yaşamak hem de çok özel lezzetlerle tanışmak isterseniz kapıları herkese açık. Denemek size kalmış.

PARANIZIN KARŞILIĞINI ALIYORSUNUZ
Fiyatlara gelince: Otların fiyatları, 8-13 TL arasında. Niko’yla Girit Ezme 9’ar TL. Soğuk deniz ürünlerine 15-26 TL arasında fiyat biçmişler. Soya soslu uskum-runun ederi 15, iki parça lakerda 25 TL. Ara sıcaklara bakarsak; onların fiyatları da 12-29 TL arasında değişiyor. Cevizli kalamar dolma 22 TL. En pahalı tabak, 29 TL’lik etiketiyle sakızlı ahtapot yahnisi. Sıcak yatırma peynirinin ederiyse 12 TL. Çok ucuz değil Kydonia ama fiyatlar yine de kendi ayarındaki mekânların altında. Verdiğiniz her kuruşun karşılığını alıyorsunuz, önemli olan da bu değil mi?
Adres: Muallim Naci Cad. No: 107, Kuruçeşme
Tel: 0 212 257 11 31
www.kydonia.com.tr