CaddeEliz Sakuçoğlu: “Ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık demek istemiyorum”

Eliz Sakuçoğlu: “Ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık demek istemiyorum”

09.11.2017 - 10:02 | Son Güncellenme:

Eliz Sakuçoğlu, bu defa yatakta sırtının çıplak bir şekilde görüldüğü bir fotoğraf karesini paylaştı ve bireyin ahlak ve kontrol arasındaki hesaplaşmasını içeren bir metin kaleme aldı.

Eliz Sakuçoğlu: “Ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık demek istemiyorum”

Eliz Sakuçoğlu, bu defa yatakta sırtının çıplak bir şekilde görüldüğü bir fotoğraf karesini paylaştı. Zaman zaman yaptığı bu tarz cesur karelerle kendisinden söz ettiren Sakuçoğlu, paylaşımının altına yazdıklarıyla insanları farklı bir bakış açısına davet etmiş. İşte Eliz Sakuçoğlu’nun bireyin ahlak ve kontrol arasındaki hesaplaşmasını içeren o satırları…

Haberin Devamı

“Özgürlük… Ve ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık demek istemiyorum. Yanlış anlayabilirsin. Ben özgürlük dediğimde sen onu ahlaksızlık olarak anlayabilirsin çünkü işler böyle yürür. Kontrol altındaki bir zihin ne zaman özgürlüğü duysa hemen onu ahlaksızlık olarak anlar. Ahlaksızlık kontrolün zıt kutbudur. Özgürlük sadece aradadır, tam ortadadır; hiçbir kontrolün ve hiçbir ahlaksızlığın olmadığı yerdedir. Özgürlüğün kendi disiplini vardır ama bu hiçbir otorite tarafından dayatılmamıştır. O senin farkındalığından, orijinalliğinden gelir. Özgürlük asla ahlaksızlık olarak anlaşılmamalıdır, yoksa esas noktayı kaçırırsın. Farkındalık özgürlük getirir. Özgürlükte kontrole ihtiyaç yoktur çünkü ahlaksızlık için bir olasılık yoktur. Ahlaksızlık yüzünden sana kontrol dayatılmıştır ve eğer ahlaksız olarak kalırsan toplum seni kontrol etmeye devam edecektir. Ve sen kendini kontrol ederken canlı olmanın özünü kaçırırsın çünkü kutlamayı kaçırırsın. Şayet aşırı kontrollü isen nasıl kutlayacaksın? Bu, neredeyse her gün gerçekleşir. Çok kontrollü ve disiplinli insanlar beni görmeye geldiklerinde, onların kafataslarının içine sızmak nerede ise imkânsızdır; o kadar kalındırlar … Etraflarında taştan duvarlar. Onlar taşlaşmıştır, onlar buz kesilmişlerdir; Onların sıcaklıkları kaybolmuştur. Çünkü eğer sıcak olursan korku vardır; bir şey yapabilirsin. Onlar bu yüzden kendilerini öldürmüş, kendilerini tamamen zehirlemiştir. Kontrol altında kalmak için tek bir çözüm bulmuşlardır ve bu da yaşamamaktır. Öyleyse taştan bir Buda ol; o zaman sabırlıymış, dinginmiş, disiplinliymiş gibi rol yapabilirsin. Ancak, burada benim öğrettiğim şey bu değildir. Ahlaksızlık kadar kontrol de bırakılmalıdır. Şimdi kafan karışacak. Sen ya kontrolü ya da ahlaksızlığı seçebilirsin; “Eğer kontrolü bırakırsam, ahlaksız olacağım. Eğer ahlaksızlığı bırakırsam, o zaman kontrollü olmak zorundayım,” diyebilirsin. Ancak ben sana diyorum ki eğer farkında olursan kontrol ve ahlaksızlığın her ikisi de aynı çöplüğe gider. Onlar aynı madalyonun iki yüzüdür. Ve farkındalıkta onlara ihtiyaç yoktur.”

Özgürlük... Ve ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık demek istemiyorum. Yanlış anlayabilirsin. Ben özgürlük dediğimde sen onu ahlaksızlık olarak anlayabilirsin çünkü işler böyle yürür. Kontrol altındaki bir zihin ne zaman özgürlüğü duysa hemen onu ahlaksızlık olarak anlar. Ahlaksızlık kontrolün zıt kutbudur. Özgürlük sadece aradadır, tam ortadadır; hiçbir kontrolün ve hiçbir ahlaksızlığın olmadığı yerdedir. Özgürlüğün kendi disiplini vardır ama bu hiçbir otorite tarafından dayatılmamıştır. O senin farkındalığından, orijinalliğinden gelir. Özgürlük asla ahlaksızlık olarak anlaşılmamalıdır, yoksa esas noktayı kaçırırsın. Farkındalık özgürlük getirir. Özgürlükte kontrole ihtiyaç yoktur çünkü ahlaksızlık için bir olasılık yoktur. Ahlaksızlık yüzünden sana kontrol dayatılmıştır ve eğer ahlaksız olarak kalırsan toplum seni kontrol etmeye devam edecektir. Ve sen kendini kontrol ederken canlı olmanın özünü kaçırırsın çünkü kutlamayı kaçırırsın. Şayet aşırı kontrollü isen nasıl kutlayacaksın? Bu, neredeyse her gün gerçekleşir. Çok kontrollü ve disiplinli insanlar beni görmeye geldiklerinde, onların kafataslarının içine sızmak nerede ise imkânsızdır; o kadar kalındırlar ... etraflarında taştan duvarlar. Onlar taşlaşmıştır, onlar buz kesilmişlerdir; onların sıcaklıkları kaybolmuştur. Çünkü eğer sıcak olursan korku vardır; bir şey yapabilirsin. Onlar bu yüzden kendilerini öldürmüş, kendilerini tamamen zehirlemiştir. Kontrol altında kalmak için tek bir çözüm bulmuşlardır ve bu da yaşamamaktır. Öyleyse taştan bir Buda ol; o zaman sabırlıymış, dinginmiş, disiplinliymiş gibi rol yapabilirsin. Ancak, burada benim öğrettiğim şey bu değildir. Ahlaksızlık kadar kontrol de bırakılmalıdır. Şimdi kafan karışacak. Sen ya kontrolü ya da ahlaksızlığı seçebilirsin; “Eğer kontrolü bırakırsam, ahlaksız olacağım. Eğer ahlaksızlığı bırakırsam, o zaman kontrollü olmak zorundayım,” diyebilirsin. Ancak ben sana diyorum ki eğer farkında olursan kontrol ve ahlaksızlığın her ikisi de aynı çöplüğe gider. Onlar aynı madalyonun iki yüzüdür. Ve farkındalıkta onlara ihtiyaç yoktur. #osho #freeyoursoul #freeyourmind

Eliz Harikalar Diyarında ?? (@elizsakucoglu)'in paylaştığı bir gönderi ()