18.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ömrünün nerede sona ermesini istersin?" diye sorsanız bana, kesinlikle "İzmir" diye cevap veririm. Nankör olmamak lazım, İstanbul'da yaşamaktan gocunuyor değilim. Ayıptır söylemesi, bugünkü şöhretimi bir İstanbul'a, bir de POSTA'nın Yayın Yönetmeni Rifat'ım Ababay'ıma borçluyum. Ama doğduğum, yaşamımın dolu dolu ilk 20 yılını geçirdiğim İzmir'e ve Çeşme'ye aşık bir İzmirliyim ben. İki yıldır yeni yıla doğduğum kentte giriyorum. Bu kez de fazla kalamadım ama 3 günde çok şey hallettim. Gezmediğim yer, tabir-i caiz ise girmediğim delik kalmadı. Ama bunda DHA'nın (Doğan Haber Ajansı) aslan muhabiri, çocuğum olsa ancak bu kadar sevebileceğim Cesur Sert'in büyük payı var tabii. Anasından (yani benden) planlı, programlı çalışmayı öğrendiği için bir gecede İzmir'in altını üstüne getirmemiz zor olmadı. Bu arada Milliyet ve POSTA'nın İzmir temsilcisi sevgili Bülent Zarif ile sekreteri Mehtap'ın yardımlarını da unutmamak gerekir. Biraz değişiklik olsun, biraz da farklı yerleri tanıyın diye gazetedeki kankam Yazgülü Aldoğan'dan methini duyduğum İnciraltı'nda yeni açılan Crowne Plaza'da kaldım. Çok da iyi ettim. Helal olsun sahibi Hüseyin Özdilek'e. Kendisini yürekten kutluyorum. Memleketim İzmir'e öyle güzel bir otel ve alışveriş merkezi yapmış ki! Hemşerilerim, Hüseyin Bey'e sahip çıkın ve onu ayakta alkışlayın. Sayesinde en az bin kişiye iş imkanı doğdu. Otelin Genel Müdürü Faik Alsaç ve genç yaşına rağmen başarılarıyla Genel Müdür Yardımcısı olan Tolga Gani Zengin'i de kutluyorum. Sabahın köründen gece yarısına işlerinin başında oldukları yetmiyormuş gibi her an onları bulup konuşabiliyorsunuz. Otel personeli de güleryüzlü ve yardımcı. Otelde bir kez akşam yemeği yedim, iki kez de brunch yaptım. Açık büfeler müthiş zengin. Diyet reçellerden, peynirlerden tutun da bir brunch ve kahvaltı için aklınıza ne geliyorsa fazlası var. Odalar geniş. Hepsinin içinde çay, kahve makinası, pantolon pres ve ütü seti, bornoz filan var. Manzara müthiş. İzmir'e yakın ama şehrin gürültüsünden ve pisliğinden uzak. Otelin içinde ve civarında çok güzel vakit geçirebilirsiniz. Otel bünyesindeki Agememnon Thermal Spa paket programlarından mutlaka yararlanın. Sauna, hamam, içinde her türlü jimnastik aletinin yer aldığı spor salonu da kusursuz. Otel içindeki Brasserie, Punto, Manzara Restaurant, Le Jardin, La Scala&Fuaye Bar, Stargate Night Club ise çok keyifli yerler. Şubat ayının ikinci haftasında çıkaracağım 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1' adlı kitabımın son rötuşlarını orada yapacağım inşallah. Körfeze bakan bir odaya iki gün süreyle kendimi kapatacağım. Sağlık ve spor aktiviteleri için de zengin Crowne Plaza. Çevresinde yürüyüş yapma olanağı var. Ama Balçova Belediyesi temizlerse tabii. Çünkü etraf, çöpten geçilmiyor. Belediye görevini yerine getirmiyormuş, esnaf öyle diyo. O nedenle bu seçimlerde favorileri Balçova için Semra Aksakal Karacan'mış. Neyse, oteli anlatıyordum. İzmir merkeze 15 dakikalık mesafede. Canınız otel dışında yemek isterse, 50-100 adım mesafelerde İzmir'in en iyi balık lokantaları var. Yusuf'un Yeri, Hacı Osman Müzikhol, Hacı Kebap Salonu, Mercan Balık bunlardan birkaçı. Ayrıca Özdilek Alışveriş Merkezi saat 10.00-24.00 arası açık, yemek için sayısız seçenek sunuyor. Sinemaya gitmek isterseniz vizyon filmleri otelin yakınındaki Çınar Center'da. İzmir Maksim Gazinoları'nın eski patronu Atalay Noyaner'e ait olan Turkuaz Fast-Food Kafeterya ve Eğlence Yeri'nde de hafta sonları Kayahan'ın yeğeni Erdinç sahne alıyor. Ben Crowne Plaza'yı sevdim, size de öneririm. Telefon numarası (0232) 292 13 00.
Yeni yıla annem, kızkardeşlerim Nuray, Gülay, Tülay, eniştem Özden Tezcan, yeğenlerim Evren, Tuğçe, Naci, Zehra ve Merve ile girdiğimi yazmıştım. Yemeğimizi Pasaport'taki Otel Marla'nın altında olan Elit Restaurant'ta yedik. Yılbaşı nedeniyle servis biraz aksadı ama mönü zengindi. Elit'in telefon numarası (0232) 441 36 43. Burası, İstanbul'daki Chocolate gibi 24 saat açık. Ertesi sabah İnciraltı-Karataş arasını yürüyerek katettim. Yaklaşık 5-6 kilometre. Daha sonra Hürriyet Gazetesi Ege Temsilcisi olan 25 yıllık dostum sevgili Nedim Demirağ'ı ve POSTA Ege'yi ziyaret ettim. Ege TV'nin sempatik spikeri Evrim Karacabey ve POSTA ile Milliyet Ege'nin Yazı İşleri Müdürü sevgili Münir Koçarslan'ın bundan böyle Ege TV'de 'Bu Sabah' adlı programı birlikte sunacaklarını öğrendim. Hayırlı olsun. Gazete sonrası, 15 yıllık arkadaşım sevgili Metin Köroğlu'na uğradım. Metin, İzmir ve Çeşme CeCe'nin genç patronu. Bugüne kadar İzmirli'lere Cenk Eren, Gülay Eralp, Serdar Ortaç, Kenan Doğulu, Rober Hatemo, Nalan, Fatih Ürek gibi isimleri hep Metin dinletti. CeCe, İzmir'de eğlence klasiği oldu. Alsancak Bornova Sokağı'ndaki CeCe'de şimdilerde Alex ve Figen Sarıdağ dönüşümlü olarak sahneye çıkıyor. Outside Disco'nun yanındaki eski CeCe'de ise Rober Hatemo sahne alıyor. CeCe'nin ardından yine bir başka canlı müzik mekanı olan Le Meyhane'ye uğradık. Buranın patronu Ümit Özgüner yoktu. Genç solist Sedat Yüce'yi başarılı buldum. Bazı geceler Altay sahne alıyormuş. Daha sonra bize, Play Production'ın genç ve yakışıklı patronu Emre Akova katıldı. Emre'nin tanımadığı ünlü maken yok. Çok başarılı organizasyonlara hep imza atmış. Sohbet sırasında manken Şenay Akay'ın Senegal yolcusu olduğunu öğredim. Şenay 20 Ocak'ta önce Paris, ardından da Senegal'e gidip oradaki defileleri izleyecek, yabancı meslektaşlarıyla ilgili bilgiler edinecek, Erkan Özerman kanalıyla yabancı modacılarla tanışacakmış.
Hepbirlikte Alsancak'tan Karşıyaka'ya geçtik. 25 yıldır İzmir'de zirveden inmeyen Altınkapı Restaurantları'nın yeni açılan beşinci şubesi ilk durağımız oldu. Levent, Akın Özesen ve Cüneyt Altınkapı'nın sahibi olduğu Altınkapı Restaurantları'nda çok yemek yemişimdir. Yazın Çeşme'deki şubede de birçok kez konuklarımı ağırlamıştım. Fakat Bostanlı'daki yerleri muhteşem. Zaten Cüneyt 300 milyara yakın para harcadıklarını söyledi. İki katlı, denize sıfır. Mimar Işıl Turan yapmış dekorasyonunu ama Cüneyt'in güzel eşi Gönül de fikir vermiş. Masalar, sandalyeler muhteşem. Üst katta dev ekran televizyon var. Cüneyt tam bir aile yeri yapmış. Yemeğe gelen müşterilere Noel Baba misali çeşitli armağanlar veriyor. Fiyatlar bana göre komik. İçinde Erzincan tulum peyniri, tereyağı ve lavaş pide olan kuver 1, peynirli -kıymalı lahmacun 1.250, çorba 2 milyon lira. Çiğ börekler ise 750 bin. Salatalar da doyurucu ve 2-3 milyon lira. Özel yemeği olan, o gece Cesur ile birlikte isteyip de dev porsiyonu bitiremediğimiz Altınkapı Special Kebap'ın içinde de yok yok. Fiyatı 12 milyon lira. Pilicin ızgarası, şişi, pirzolası, köftesi, kanadı var. Her türlü alkollü ve alkolsüz içecek mevcut. Kişi başı tıka basa yemek ve içkiye 20-25 milyon anca ödersiniz. Altınkapı'nın telefon numarası (0232) 337 28 28. Üstümüz başımız mis gibi soğan ve sarımsak kokarken (Rifat'ım Ababay'ım duymasın) sürdük ağzımıza parfümleri, attık kendimizi eğlencenin ortasına. Ama sonrası için gelecek çarşambayı bekleyeceksiniz. Çünkü bugünlük yerim, daha fazlasını almayacak. Hoş kalın, hep mutlu yaşayın.
Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr
MAGAZİN
'Romantik Prens' Popstar'a veda etti
'Seymen Ağa' bitti! Şimdi sıra komedide
'Hababam'lara selam yola devam
Harun Junior 'Türk' olacak
İmza gününde izdiham
Popstar yine birinci
Eğlencede İzmir farkı