Ece Çeşmioğlu: 'Seyirci imkansız aşkları seviyor'

Ece Çeşmioğlu, ekran macerasına ‘Söz’ dizisinde devam ediyor. Oyuncu, bir yandan da ‘Dogville’ adlı tiyatro oyununda rol alıyor. “Hayalim, mesajı olan, beni ileriye taşıyabilecek işlerde oynamak. Aynı zamanda sahneden hiç inmemek” diyen Çeşmioğlu’yla projelerini, şöhrete bakışını ve Taner Ölmez’le ilişkisini konuştuk.

- ‘Söz’ dizisine nasıl dahil oldunuz? Projeyi kabul etmenizdeki etkenler nelerdi?

Yönetmenimiz Yağız Alp Akaydın’la yaptığımız olumlu görüşmeden sonra dahil oldum. Yönetmen, oyuncu kadrosu ve dizinin iki sezondur yakaladığı başarı kabul etmem için yeterli oldu.

- Devam eden bir diziye dahil olmanın avantajı ya da dezavantajı neler?

Avantajı, diziyi zaten seven bir fan topluluğu ve izleyici kitlesi olması. Oynadığım Melisa’yı da sevmeye hazırdılar. Bir dezavantajını yaşamadım.

- Şarkıcı Melisa rolüne nasıl hazırlandınız?

Yönetmeniz Yağız Hoca’yla rolle ilgili toplantılar yaptık. Aynı şekilde partnerim Görkem Sevindik’le de... Ama karakter sette sahne çektikçe oluşuyor.

- Sesiniz güzel mi? Şan derslerinde eğitmenlerden nasıl tepkiler aldınız?

Ne güzel, ne çirkin! Ama şarkı söylemeye bir hevesim hiç olmadı zaten. Konservatuvarda ses eğitimi dersleri aldım. Okulda çalışkan bir öğrenciydim. Ses eğitimi derslerim de iyi geçerdi, elimden geleni yapar ve yüksek not alırdım.

- Partneriniz Görkem Sevindik’le aranız nasıl?

Çok iyi ve şanslıyım. Görkem, çok enerjik, mütevazı bir insan ve çok da yetenekli. Bölümler ilerledikçe daha iyi bir kimya oluşturuyoruz.

- Melisa şeker hastalığına yakalanıyor, tüm hayatı değişiyor ve sevdiklerinden uzaklaşıyor. Sizin hayatınızda büyük değişiklikler oldu mu hiç?

Olmadı, şanslıyım.

- Diziyle ilgili sosyal medyadan nasıl mesajlar alıyorsunuz?

Çok güzel geri dönüşler alıyorum. Sevdiler Melisa ve Keşanlı’yı. Keşanlı, iki sezondur kimseyle herhangi bir duygusal ilişki yaşamamış, seyirci onun romantik ve aşık yanını görmeyi sevdi. Bir de zıt kutuplara sahip iki karakter... Aslında ilişki yaşamaları zor, dünyaları farklı. Seyirci de ekranda böyle imkansız aşklar izlemeyi daha çok seviyor sanırım.

‘Şöhret geçici bir durum’

- Genç yaşta popülerliği yakalamak hayatınızı nasıl etkiledi? Şöhret sizin için ne ifade ediyor?

Olumlu ya da olumsuz etkilemedi. Ben yine aynı benim. Şöhret, geçici bir durum. Kalıcı olan duruşumuz, işimizi nasıl yaptığımız ve kendimizi nasıl geliştirebileceğimiz diye düşünüyorum. Çünkü sanatta performansın sınırı yok. Dizi, film ve tiyatro oyunu fark etmez. Oynadığımızın daha iyisi her zaman var. Buralara kafa yormak gerekiyor.

- ‘Dogville’ oyunundan bahseder misiniz? Orada nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Yönetmen Lars Von Trier’in en çok sevdiğim filmi. Biz de Versus Tiyatro bünyesinde bir ‘Dogville’ uyarlaması yaptık. Canlandırdığım Grace, peşindeki mafyalardan kaçıp, bir kasabaya sığınmak zorunda kalır. Oyun, kibir, ahlak ve daha bir sürü insani değer hakkında sorular sorduruyor ve cevaplarını düşündürüyor. Bu ay, 14-18-28 Aralık tarihlerinde oynuyoruz, bekleriz.

- Oyunculuğa dair hayalleriniz neler?

Bir mesajı olan, kaliteli, beni ileriye taşıyabilecek dizi ve filmlerde oynamak. Aynı zamanda sahneden de hiç inmemek.

- Setten arta kalan zamanlarda neler yaparsınız?

Spor. Pilates yapıyorum genelde. Kitap okurum, film izlerim, yemek yapmayı da sevmeye başladım.

- Taner Ölmez’le ilişkiniz nasıl gidiyor?

Çok güzel. Birbirimizi dinliyor ve anlıyoruz. Beraber güzel vakit geçiriyoruz.