Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Safra kesesi; armut biçiminde, karnın sağ kısmında ve karaciğerin altında bulunan küçük bir organdır. İçinde, ince bağırsağa boşalan ve safra denen, sindirime yardımcı bir sıvı bulunur. Bu sıvıda katılaşan maddeler safra kesesi taşı adını alır.

Safra taşları, bir buğday tanesi kadar küçük ya da bir golf topu kadar büyük olabilir. Bazı hastalarda tek, bazılarında birden çok görülür.

Taşlar, safranın kimyasal yapısındaki dengesizlikler sonucu oluşur. Bu dengesizlikler ise şöyledir:

Çok fazla kolesterol içerebilir: Safra taşlarının çoğu kolesterol taşıdır. Normalde safra karaciğerden gelen kolesterolü çözmeye yetecek kadar kimyasal içerir. Ancak karaciğer safranın çözebileceğinden daha çok kolesterol boşaltıyorsa, önce kristallere, ardından taşlara dönüşebilir.

Haberin Devamı

Çok fazla bilirubin içerebilir: Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sonucu üretilen bir kimyasaldır. Çeşitli rahatsızlıklardan dolayı kimi zaman karaciğer normalin üzerinde seviyede bilirubin üretebilir. Bilirubin fazlası safra taşı oluşumunda etkili olur.

Kese düzgün biçimde boşalmayabilir: Safra keseniz tümüyle ya da yeterince sık boşalmıyorsa, safra yoğunlaşır ve taş oluşumuna zemin hazırlar.

Bu belirtilere dikkat

SAFRA KESESİ TAŞLARI

Safra kesesi taşlarının bir kısmı hiç belirti vermez. Belirti verenlerde en önemli işaret ise ağrıdır. Ağrı, karnın sağ üst tarafında, genelde şiddetli bir şekilde başlayarak birkaç saat sürer. Ağrı, sırta ve sağ omuza vurur. Sıklıkla yemek sonrası ortaya çıkar, bulantı ve kusma olur. Bu şikayetler kendi kendine ya da ilaç tedavisiyle geçebilir. Ağrı 24 saati geçerse, tıkanmanın kalıcı olduğunu düşünmek gerekir.

Geçmeyen ağrı, taşın safra kesesinin giriş kanalını tıkadığı anlamına gelebilir. Bu durumda akut kolesistit hastalığı ortaya çıkar. Bu hastalığın yüzde 95’i safra kesesi taşına bağlıdır. Karnın sağ üst tarafında, orta ya da daha şiddetli, kalıcı bir ağrı vardır.

Bu ağrı, muayenelerde de kendini belli eder. Bazen hastanın hafif ateşi ve iştahsızlığı vardır. Hasta hareket ettikçe, ağrı artar ve zamanla şiddetlenir. Safra taşı belirtileri kalp krizi, apandisit, ülser, bağırsak hastalıkları, mide fıtığı, pankreatit ve hepatit ile karışabilir, bu nedenle doğru tanı konması çok önemli.

Haberin Devamı

Tedavi seçenekleri neler?

1-Normal safra kesesi ve safra yolu olan hastalarda şikayetsiz safra taşları tedavi edilmez.
2-Şikayete yol açan safra kesesi vakalarında kapalı ameliyat önerilir.
3-Safra kesesi taşlarının yol açtığı şikayetlerin bir kısmında kısa süreli tedaviyi takiben iyileşme sağlanabiliyor. Ancak bazen klinik seyir giderek ağırlaşarak acil ameliyat gerektirebilir. Özellikle diyabet ve benzeri sorunları bulunan hastalarda ataklar ağır seyrettiği için acil cerrahi girişim kaçınılmazdır. Ayrıca atakların sürekli tekrarladığı hallerde de ameliyata karar verilebilir çünkü her atak, safra kesesinde ve çevre dokularda değişen düzeylerde kalıcı hasarlara neden olabilir.

Acil ameliyat gerekenler

1-Yaşlı ve diyabeti olanlar: Komplikasyon gelişirse, sonuçları diğer sağlıklı bireylere göre daha ağır olur.
2-Uzun bir zaman sağlık hizmetine ulaşamayacak olanlar: Kışın ulaşımın kapandığı bölgelerde oturanlar, gemi mürettebatı ve astronotlar.
3-Porselen safra kesesi olanlar: Bu insanların safra kesesi duvarı, kalsifiye olmuştur, kese filmlerde ve bilgisayarlı tomografide yumurta kabuğu gibi görünür. Bunlarda kanser gelişme riski artmıştır.
4-Safra taşı 3 cm’den büyük ya da 0.5 cm’den küçük olanlar: Özellikle küçük taşlar safra yoluna düşerek sarılık ya da akut pankreatite neden olabilir.
5-Genç erişkinler: Uzun yıllar içinde kanserleşme riskinin artabileceğine dair endişeler mevcuttur.ü

Haberin Devamı

İki taş türü var

Kolesterol taşları: En sık rastlanan safra taşı türüdür. Genellikle rengi sarıdır. Bu safra taşları daha çok çözülmemiş kolesterolden oluşur ama başka bileşenler de içerebilir.
Pigment taşlar: Bu koyu kahverengi ya da siyah taşlar, safra çok fazla
bilirubin içerdiği zaman oluşur.

Risk grubunu kimler oluşturuyor?

- Kadınlar
- 40 yaşın üzerindekiler
- Siroz ve diyabet hastaları
- Crohn hastalığı ve benzeri sindirim sorunlarından şikayeti olanlar
- Fazla kilolu ya da obezler
- Fazla yağlı yemek tüketenler
-Kolesterol oranı yüksek gıdalarla beslenenler
- Ailede safra taşı şikayeti bulunanlar
- Kısa zamanda çok kilo verenler
- Kolesterol hapı ve östrojen içeren ilaçlar kullananlar.