Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lenfadenopati, lenf bezlerinin şişerek anormal büyüklüğe ulaşması anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Lenf bezleri vücudumuzun savunma sistemine ait organlarıdır. Lenf bezleri baş - boyun, koltuk altı, kasıklar gibi yüzeyel bölgelerde yerleştiği gibi mediasten dediğimiz göğüs boşluğunda ve karın içerisinde de yaygın şekilde bulunur. Normal şartlarda lenf bezlerinin büyüklüğü 1 cm’nin altındadır. Ancak anormal bir durum olduğunda büyüme gösterirler. Lenf bezlerinin büyümesine neden olan hastalıklar çok çeşitlidir. Bu hastalık gruplarını yelpazeye benzetecek olursak bir ucunda kendi kendine bile düzelebilecek olan viral enfeksiyonlar vardır. Diğer uçta ise mutlaka kemoterapi ve / veya radyoterapi gerektirecek lenfoma dediğimiz lenf bezi kanseri bulunur. Dolayısıyla lenf bezi büyümesi olan birinde altta yatan nedeni bulmak için mutlaka muayene ve sonrasında bir dizi tetkik yapılması gerekir.

Haberin Devamı

Lenfadenopatiye neden olabilecek hastalıklar:

1. Bakteriyel enfeksiyonlar

2. Viral enfeksiyonlar

3. Mantar enfeksiyonları

4. Paraziter enfeksiyonlar

5. Lenfoproliferatif hastalıklar (lenfomalar, lösemiler) ve kanserler

6. Diğer hastalıklar

HASTALIK NE ZAMAN ARAŞTIRILMALI?

Boyunda ve kasıkta çapı 1.5 cm üzerinde, koltuk altında ise 0.5 cm’nin üzerinde olan lenf bezleri normal boyutlarda olmayıp araştırılması gerekir. Boyun bölgesiyle kulak çevresi lenf bezlerindeki büyümeler çoğunlukla iltihabi hastalıklara (enfeksiyon) bağlı olmakla birlikte özellikle antibiyotik tedavisi sonrası küçülme olmayan lenf bezi büyümelerinin araştırılmasında fayda vardır. Karın boşluğunda ve mediasten dediğimiz göğüs duvarı içindeki boşlukta ve kalp çevresinde 1.5 cm’den büyük lenf bezleri de ciddi hastalıkların belirtisi olabileceğinden titizlikle araştırılması gerekir.

Lenf bezi büyümeniz var ve
ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri gibi bulgular eşlik ediyorsa mutlaka bir uzmana görünün!

Her büyüyen lenf bezi karşısında endişeye kapılmanıza gerek yoktur. Çocuklarda genellikle enfeksiyonlar ön plandadır. Dişiniz apse yaptığında çene altınızda şişen bezeler veya bademcik enfeksiyonuna bağlı büyüyen bezeler bir süre sonra kendi kendilerine ortadan kaybolurlar. 40 yaşını geçenlerde enfeksiyonların yanında kanser de akla gelmeli ve bu yönde araştırma yapılmalıdır. Boyun orta hattında bulunan tiroid bezi (guatr vs) hastalıklarıyla karıştırılmamalıdır.

Haberin Devamı

Nasıl ayrım yapılır?

Enfeksiyon kaynaklı olanlarda şu özellikler çoğu kez mevcuttur.

1. Ağrı olması

2. Son zamanlarda ortaya çıkmış olması

3. Üstteki ciltte kızarıklık olması

4. Enfeksiyon kaynağının görülebilir olması (bademcik, geniz eti, sinüzit, ağız içi vs..)

5. Muayenede yumuşak olması

Kanser kaynaklı olanlardaki muhtemel özellikler

1. Hastanın yaşı (40 üzeri)

2. Haftalar - aylardır var olması

3. Ağrı olmaması

4. Sert olması

5. Birbirine yapışık gibi duran lastik kıvamında birden fazla beze hissedilmesi

6. Kulak alt hizasında olması

7. Hastanın sigara, alkol kullanma öyküsü

Lenfadenopati ayırıcı tanısında öykünün yeri:

İki haftadan kısa süreli lenfadenopatiler çoğunlukla enfeksiyöz kaynaklıdır. İki haftadan uzun öykü ise tüberküloz, Epstein - Barr virusu gibi viral enfeksiyonlar, HIV, kanserler, otoimmün hastalıklar düşünülmelidir. Bir yılı aşan öyküde kötü hastalık olasılığı düşüktür. Mesleki öykü (Ziraat ve tarımla uğraşanlarda), evde kedi köpek olması (toksoplazma, kedi tırmığı hastalığı vb), yolculuk, ailede tüberküloz öyküsü tanısı için yol gösterici olabilir. Ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri gibi konstitüsyonel bulgular Hodgkin hastalıkların yüzde 30’unda, Hodgkin - dışı lenfomaların ise yüzde 10’unda bulunur. Ateş ve yorgunluk viral enfeksiyonların seyrinde de görülür. Eklem vekas ağrıları sıklıkla bir viral enfeksiyona işaret eder. Son günlerde geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, döküntülü hastalıklar, diş ve dişeti rahatsızlıkları öyküde mutlaka sorulmalıdır.

Haberin Devamı

- Tanıda lenf nodu muayene bulguları nelerdir?

Lenf nodunun ağrılı, hassas ve kızarık olması inflamatuvar bir olaya işaret eder. Enfeksiyöz mononukleozis, toksoplazmada lenf nodu genellikle ağrılı ve hassastır. Tüberküloz ve malign hastalıklarda lenfadenopati hızlı büyüyüp kapsül gerilimi yaratmadıkça ağrısızdır. Hodgkin hastalığında lenf nodu ağrısız, yumuşak hareketli ve lastik kıvamındadır. Hodgkin - dışı lenfomalarda ise sert ve genellikle ağrılıdır. Taş gibi sert lenf nodlarını metastatik küme biçiminde görmekteyiz.

Lokalize (bölgesel) lenfadenopati nedenleri nelerdir?

Boyun, çenealtı, ense ve kulak önü lenf nodları çoğu zaman baş boyun enfeksiyonuna ikincildir. Uzun süreli boyun lenfadenopatilerde; tüberkülozun da dışlanması gereklidir. Hodgkin hastalığı izole tek bölge lenf nodu tutulumuyla gelebilir.

Hodgkin dışı lenfomalarla lösemiler çoğunlukla jeneralize lenfadenopati yaparken, seyrek olarak erken evre Hodgkin dışı lenfomalar da izole boyun bölgesinde lenfadenopati ile başvurabilir. Koltuk altı lenfadenopatiler çoğu olguda enfeksiyona ikincildir. Evde kedi besleniyorsa kedi tırmığı hastalığı da akılda tutulmalıdır. BCG aşısı sonrası lenfadeniti olup, dört yaşına hatta ender olarak 9 - 10 yaşına kadar sürebilir. Direkt akciğer grafisi çekilip sol aksilller kalsifikasyonunun gösterilmesi tanı koydurucudur. Kasık bölgesi lenf nodlarında ise öncelikle tırnak uçlarından başlanarak tüm alt ekstremitenin ayrıntılı incelemesi yapılmalıdır.

- Yaygın lenfadenopati nedenleri nelerdir?

Yaygın lenfadenopati hemen her zaman patolojiktir. Ayrıntılı bir öykü ve fizik inceleme tanıda çok yararlıdır. Enfeksiyöz mononükleozis, toksoplazmazis ve HIV yaygın lenfadenopati yakınmasıyla gelebilir. İkinci öncelikli tanı kanserojen hastalıklardır. Lösemiler, ileri evre Hodgkin - dışı lenfomalar yaygın lenfadenopati yapabilir.

- Lenfadenopatilerde tedavi ne olmalı?

Tedavi sebebe yöneliktir. Virüs enfeksiyonu ise takip, bakteri ise uygun antibiotik uygulanır. Kültürde üretilen bakteriye karşı ya da tüberküloz, toksoplazma gibi gösterilmiş özgün ajanlarda antibiyotik endikasyonu vardır. Derin boyun enfeksiyonunda ya da enfekte kistik higroma, enfekte tiroglossal kist, enfekte brankial kleft kistlerinde de antibiyotik başlanmalıdır. Enfeksiyöz mononukleozisde geniş spekturumlu antibiyotikler, döküntüye yol açabilir. Kortikosteroidler hava yolu tıkanıklığı gibi yaşamı tehdit eden durumlar dışında kesinlikle kullanılmamalıdır. Lenfoma, lösemi ve diğer kanserlere bağlı lenfadenopatilerde uygun uzmanlarca gerekli tıbbi ve cerrahi tedaviler
uygulanır.

- Lenfadenopatilerin klinik izlemi nasıl yapılmalı?

Lenfadenopatilerin değerlendirilmesi aşama aşama aşağıdaki şekildedir:

a. İyi bir öykü alınmalı, lenfadenopatinin patolojik olup olmadığına karar verilmelidir.

b. Eşlik eden anlamlı fizik inceleme bulgusu varsa mutlaka sebep araştırılmalıdır.

c. Eşlik eden bulgu yoksa iki ya da üç hafta gözlenir.
Bazı merkezler bu arada körlemesine antibiyotik önerir.

d. 2 - 3 haftalık gözlem sonunda lenf nodu yeniden değerlendirilir. Boyutta artış varsa ileri incelemeler yapılır.

e. 2 - 3 haftalık izlemde lenf nodu aynı boyutta sebat ediyorsa 2 - 3 hafta daha izlenir. Lenf nodu kaybolduysa izlemden çıkarılır.

f. İzlem sonunda lenf nodu aynı boyutta ise yine ileri araştırmalar yapılmalıdır.