Ramazan, toplumumuzun en özel zaman dilimlerinden biri. Son yıllarda yaz dönemine denk gelen Ramazan’da hekimler olarak sağlık önerilerinde bulunmanın sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum.
Bu dönemde hem açlık süresinin uzunluğu hem de sıcaklık nedeniyle terlemenin artması, en önemli sorun olan sıvı kaybına yol açabilir. İftar ve sahurda ağır yiyecekler tüketilmemesi, hızlı yenilmemesi, sıvı ihtiyacının birden bire iftarda değil, sahura kadar olan süreçte yavaş yavaş karşılanması ve aşırı terlemeye bağlı su kaybını önlemek için de güneşten kaçınılması gerekir.
Türkiye’de son yıllarda yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte birçok dünya ülkesinde olduğu gibi hipertansiyon, şeker, böbrek hastalıkları, astım ve KOAH gibi solunum yolu sorunlarıyla kalp-damar rahatsızlıkları gibi kronik problemlerin görülme sıklığı artıyor.
Şeker hastaları dikkat etmeli!
Diyabet hastaları için bu dönemde oruç tutmak konusunda karar verebilmek için öncelikle bu kişilerin değerlendirilmesinin, varsa risklerin tespitinin yapılmasında fayda var. Genel bir karar almak, bu tip hastalar için riskli olabilir. Kişiye özel kararlar kişinin durumuna, kullandığı ilaçlara, taşıdığı risk faktörlerine göre verilmeli.
Oruç tutan bir şeker hastasının uzun süreli yaşadığı açlığın ardından iftar ve sahurda yediği yemeklerle vücuduna fazla miktarda şeker girer. Böylece kandaki şeker düzeyi yükselir ve önemli risklere neden olur. Şeker hastalığı olanlar, sağlık problemleri yaşamamak için ilaç programlarını iftar ve sahurda alınacak şekilde düzenlemeli.
Kan şekerini yükseltme potansiyeli yüksek basit karbonhidratlardan kaçınılmalı
Proteinden zengin gıdalar, sebze ve meyve çeşitlerinin bulunduğu kahvaltı tarzı tercih edilmeli
Zeytinyağlı yemekler tüketilmeli
İftardan sonra 2-3 litre su içilmeli
Ani ve hızlı yemek yemekten kaçınılmalı
Sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli
Yüksek tansiyon hikayesi
Kan basıncı kontrol altında bulunan ve günlük ilaç kullanması gerekenler, doktorlarına danışarak oruç tutmalarında bir sakınca olup olmadığını öğrenmeli. İlaçların düzenli kullanılmasına rağmen kan basıncı yüksekse ve eşlik eden başka risk faktörleri bulunuyorsa, mevsim itibariyle oruç tutmak sakıncalı olabilir.
Tansiyondaki ani yükselme ve düşmeler çok tehlikelidir. Yüksek tansiyon hastaları, oruç tutmadan önce mevcut durumunu ortaya koymak amacıyla gerekli tetkikleri mutlaka yaptırmalı.
Yüksek tansiyon hastalarının, besinlerini iftardan sahura kadar 3-4 bölümde tüketmesi gerekir. Önce diyetlerine uygun gıdayı tüketmeli, 15-20 dakika sonra da tekrar yemek yemeliler. Bir anda çok fazla miktarda sıvı tüketilmemeli, sofradan tuz kaldırılmalı; salamura, hazır ve dondurulmuş gıdalardan, kızartma ve ağır yağlı yiyeceklerden, ağır hamur işlerinden kesinlikle uzak durulmalı.
Birçok kalp ilacı, günde tek veya iki doz kullanılır. Oruç tutmayı düşünenler, ilaç programlarını yeniden düzenlemeli.
Kronik kalp yetmezliği bulunanların tedavileri bazen iftar ve sahur arasına sınırlanamaz. Bu gruptakilerin doktorlarının önerileri çerçevesinde hareket etmeleri ve izin verilmiyorsa oruç tutmamaları gerekir. Ayrıca kalp yetmezliği olanlar genellikle vücutta artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar alırlar. Bunların etkisi nedeniyle aşırı tuz ve su kayıpları görülebilir.
Ülser mideyi yorabilir
Ülser kendini; açlık ağrıları, gece uyandıran ve sırta yayılan karın ağrıları, yanma, kaynama, hazımsızlık, halsizlik şeklinde gösterir. Ağrılar midenin boş olduğu zamanlarda, öğün aralarında veya yemekten sonra belirginleşir. Birkaç dakika ya da saat devam edebilir. Açlık, özellikle 12 parmak bağırsağı ülserinin seyrini olumsuz etkiler. Ramazan aylarında birçok kişide ülser ağrılarında artma, şişkinlik ortaya çıkar. Bu dönemde hastaların asit salgıyı azaltıcı ilaçları kullanmaları ve yediklerine dikkat etmeleri gerekir. Ülseri tamamen iyileşmeyen hastalarınsa oruç tutmaları tavsiye edilmez.
Astım ve KOAH
Astımlı ve KOAH’lı hastalar, genelde ilaçlarını kendi başlarına kesmek, iftar ve sahur saatleri birbirine çok yakın olduğu için haplarını tek doza indirmek gibi doktoruna danışmadan bazı yanlışlar yapabilir. Mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Bu hastaların; tek doz kullandıkları ilacın saatini iftardan sonra, iki doz kullandıkları ilacın saatiniyse oruçlarını açar açmaz ve sahurdan önce hemen önce kullanmaları önerilir. Yazımı, hayırlı Ramazan’lar dileğiyle bitiriyorum...
Ramazan ayında hava sıcaklığının fazla olması nedeniyle terleme ve uzun süren susuzluk, böbrek hastalarında istenmeyen durumlara yol açabilir. Böbrek hastaları, iftarla sahur arasındaki geçen sürede yeteri kadar sıvı alamaz. Bu da Ramazan sonrasında ciddi yetmezlik tablolarına sebep olabilir. Mutlaka iftarla sahur arasında 2-3 litre sıvı aralıklı olarak tüketilmeli.
Oruç tutması çok riskli olanlar
Son bir yıl içinde kalp krizi geçirenler
Kalp hastalığına bağlı kontrol altına alınamayan şikayetleri
bulunanlar
Çoklu ilaç kullanımını gerektiren kalp yetmezliği olanlar
Kontrolsüz hipertansiyon hastaları
Kalp kapak protezi ya da artmış inme riski nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullananlar
Sağlıklı bir Ramazan için
Mevcut sağlık durumunuzu gözden geçirin, doktorunuza danışın.
Kontrol altında tansiyon hastalığınız varsa, ilacınızı sahurda alın.
Şeker hastasıysanız ve hap kullanıyorsanız, ilaçlarınızı sahurda ve iftarda içebilirsiniz.
Tiroid hastasıysanız sahur için yarım saat önce kalkıp, ilacınızı içtikten yarım saat sonra yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Yüksek kolesterolünüz varsa, ilacınızı iftardan sonra alabilirsiniz.
Kansızsanız, ilacınızı gece yatmadan önce içebilirsiniz.
Astım ve KOAH hastaları, ilaçlarını iftar ve sahurda kullanabilir.