Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Böbrek yetmezliği, böbreklerin çalışmasının yavaşlaması veya durmasına bağlı olarak kanda bulunan su, tuz ve diğer minerallerin dengesinin bozulmasıdır. Böbrekler çalışmadığında elektrolitler ve atık sıvılar vücutta birikir. Bunların seviyesi yükseldikçe, ölümcül sonuçlar doğurabilen komplikasyonlar gelişir.

Başlangıçta herhangi bir belirti vermeyebilir fakat organların çalışma kapasitesi zarar gördükçe, güçsüzlük ve nefes darlığı ortaya çıkar. Bu noktada ayaklar

ve bacaklar başta olmak üzere vücut genelinde şişlik meydana gelir. Böbrekler yeterli kapasitede çalışmadığı için idrar çok azdır. İştah azlığı, mide bulantısı ve kusma gözlenir. Böbrekler her türlü duruma kolay uyum gösteren güçlü organlar olduğundan belirtiler geri döndürülemez hasar görene kadar ortaya çıkmayabilir. Hayati tehlikesi ve yüksek maliyeti sebebiyle zor bir hastalık olan böbrek yetmezliği ne kadar erken teşhis edilirse, organ kayıpları ve yaşamsal risk o kadar azalır.

Haberin Devamı

Hayati sorunlara yol açabilir

KBY, böbrekleri hasara uğratan ve normal görevlerini (kanı zararlı maddelerden temizleme, vücut sıvı dengesini sağlama, tansiyonu düzenleme ve hormon yapımı gibi) yapmasını engelleyen uzun süreli bir hastalıktır. Teşhisi için üç aydan daha uzun süren idrar albumin atılımı artışı ve böbrek fonksiyonunda önemli azalma olması gerekir. Bu sorun; tansiyon yüksekliği, kansızlık, kemik hastalığı ve kalp-damar problemleri gibi komplikasyonlara yol açabilir.

Genel olarak KBY’nin en sık görülen nedenleri şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, nefritler ürolojik nedenler sorunlar ve kistik böbrek hastalıklarıdır. Ülkemizde son dönem böbrek yetmezliğine yol açan hastalıklar arasında ilk üç sırada; şeker, yüksel tansiyon ve glomerülonefritler var (Böbreklerden süzme işlemini yapan minik filtrelerin iltihaplanması). Ailevi Akdeniz

Ateşi de önemli rol oynar. Çocukluk yaş grubundaki hastalardaysa en önemli nedenler; mesaneden yukarı doğru idrar kaçağı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve kronik glomerülonefritlerdir.

Haberin Devamı

Nasıl teşhis ediliyor?

Kronik böbrek yetmezliği genellikle son döneme kadar belirti vermediği için tanısı idrar ve kan testleriyle mümkündür. Bu amaçla kanda kreatinin ölçümü ve glomerüler filtrasyon hızı (GFH) hesaplanması ve idrarda protein/albumin tayiniyle teşhise ulaşılabilir. Ultrasonografik tetkikle de böbreklerde yapısal anormallikler ortaya konulabilir. Böbrek yetmezliği teşhisi aile hekimleri veya iç hastalıkları uzmanları tarafından konur; nefroloji uzmanları tarafından takip edilir.

Teşhiste geç kalındığında ilk önce; böbrek yetmezliği, diyaliz desteği ve nakil ihtiyacı doğar. Ardından kalp-damar hastalığına bağlı erken ölüm gelişir. Sağlıklı görünen ancak KBY bulunan bireylerde koroner kalp hastalığı, felç ve kalp yetmezliği gibi hastalıklardan erken ölüm riski 10 kat artar.

Tedavide üç seçenek

Son 10 yılda yapılan klinik araştırmalarda, ACE inhibitörleri ve ARB etken madde

içeren ilaçların kullanılmasıyla kalp sorunları, diyabet, tansiyon yüksekliği ve KBY’ne bağlı hastalık yükünün anlamlı düzeyde azaldığı görüldü. Gelişmekte olan ülkelerde KBY’nin erken dönemindeki hastaların çoğuna tanı konulamaz. Böbrek bozukluğunun erken teşhisi çok önemli olup, hasarın komplikasyonlara yol açmasından önce uygun tedavisini mümkün kılar.

Haberin Devamı

Son dönem böbrek yetmezliği evresine ulaşıldığındaysa, hastalara üç tedavi seçeneği sunulur. Bunlar hemodiyaliz tedavisi, periton diyaliz tedavisi ve böbrek naklidir.

Hemodiyaliz tedavisi, haftada üç gün, dört saat boyunca hastanın damarından alınan kanın filtreden geçirip temizlenerek tekrar hastaya verilmesidir. Peritondiyalizindeyse hastanın karnına bir kateter yerleştirilir. Kateterin bir kısmı karın içinde bir kısmı da dışında kalır. Hasta kendi başına altı saatte bir veya makine aracılığıyla belli miktarlarda sıvıyı karın içine doldurur ve tekrar boşalıp, diyaliz işlemini tamamlar. Üçüncü seçenek olan böbrek nakli; şartlar uygunsa en sağlıklı ve en iyi yöntemdir.

Başlıca belirtiler

Halsizlik, çabuk yorulma ve enerji kaybı

Konsantrasyon bozukluğu

İştahsızlık

Uyku sorunları

Geceleri kas krampları

Ayak ve bacakta şişlik olması

Özellikle sabahları göz çevresinde şişme

Ciltte kuruluk ve kaşıntı

Geceleri daha sık idrar çıkma

Yüksek risk grubundaki bireyler

Şeker hastaları

Yüksek tansiyonu olanlar

Kronik hastalıklarda aile öyküsü bulunanlar

Böbrek sorunları olanlar

Şişmanlar

Sigara içenler

50 yaşın üzerindekiler

Güncel böbrek koruyucu tedaviler

İdrarda albümin ve yüksek kreatinin değeri olanlarda ACE inhibitörleri ve ARB etken madesi içeren ilaçların kullanılması

Yüksek kan basıncının azaltılması

Şeker, kan yağları yüksekliğinin ve aneminin kontrol edilmesi

Sigaranın bırakılması

Fiziksel aktivitesinin artırılması

Şişmanlarda kilo kontrolü sağlanması