Bu yazımda anlatmak istediğim; ani olarak başlayan kabızlıktan ziyade, uzun yıllardır bu şikayetle yaşayan hastaların sorunları... Her şeyden önce kabızlık bir hastalık değil, kişiden kişiye değişen ve farklı şekillerde yorumlanan sübjektif bir şikayettir.
Günde üç ve üç günde bir arasında değişen dışkılama sayısı, normal kabul edilir. Genel olarak haftada iki veya daha az sayıda dışkılama alışkanlığı kabızlık olarak tarif edilmekle birlikte sayı tek başına yeterli bir kriter değildir. Dışkılama sayısı ve miktarı, bireyler ile toplumlar arasında çok fazla değişiklik gösterir.
Kabız olduğunu ifade eden, dışkılama sırasında ıkınan, kendini aşırı zorlayan ve sonunda sıkıntılı şekilde, küçük topak veya ufak kurşun taneleri gibi katı / sert ve az miktarda dışkı çıkaran birçok kişide dışkılama sayısı normaldir.
‘Roma III Kriterleri’
Genel olarak seyrek dışkılama alışkanlığına sahip bireylerde dışkının bağırsak içinde kalış süresi uzar ve bu yüzden dışkı içindeki suyun emilimi artar, dışkı sertleşir. Uluslararası bir kurul, kronik fonksiyonel kabızlık için ‘Roma III Kriterleri’ diye isimlendirilen, hastaların kolaylıkla anlayabileceği ve cevaplayabileceği, deneysel araştırmalar ve klinik uygulamada kolaylık sağlayacağı düşünülen uygun bir tarif önermiştir.
‘Roma III Kriterleri’nde bir hastanın kabız olarak kabul edilebilmesi için şikayetlerinin hastaneye başvurmasından 12 ay önce başlaması, üç ay boyunca ayda üç veya daha fazla gün bu şikayetlerinin bulunmasının gerekli olduğu kabul edilir.
Kronik kabızlığın çok çeşitli nedenleri var. Nadiren bazı metabolik, nörolojik veya tıkayıcı bağırsak hastalıklarının ilk bulgusu olabilir. Sıklıkla da sürekli kullanılan bazı ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabilir. İkincil nedenler dışlandıktan sonra idiyopatik kabızlık; normal ya da yavaşlamış bağırsak geçişi, fonksiyonel dışkılama bozuklukları veya her ikisine bağlı sebepler sayılabilir.
Kadınlarda erkeklere göre kronik kabızlık görülme oranı 2 - 3 kat fazla. Kadınlarda bağırsak geçiş zamanının erkeklere göre daha yavaş olduğu bilinir, özellikle de âdet dönemlerinde kabızlıktan yakınırlar. Kronik kabızlık sıklığı, yaşla birlikte artıp özellikle 65 yaş ve üzerinde yoğunlaşır. Diğer risk faktörleri; az fiziksel aktivite, az beslenme, az sıvı alma ve liften fakir gıdalarla beslenmedir.
Kabızlık, birkaç kural dışı haricinde genellikle dışkının kalın bağırsak ve makat bölgesindeki ilerlemesiyle ilgili bozukluktan kaynaklanır. Beraberinde çoğunlukla normal bir ince bağırsak geçişi mevcuttur.
Karın ağrısı çok görülmez. Hasta sık olmayan dışkılama, bu sırada ıkınma veya her ikisini de tarif eder. Şikayetler, posalı beslenme ya da orta derecede etkili müshiller kullanıldığında geriler. Yaşlılıkta geçiş süresi yavaşlar ve ıkınma gücü azaldığından kabızlık çok kolay gelişir.
Bağırsak düzenimizi bozuyoruz
Genç insanlarda karşılaşılan kabızlık vakalarının çoğunda sebep, normalde düzenli şekilde dışkılamamızı sağlayan bağırsak hareketlerimizi bozmamızdan kaynaklanır. Gerek dışarıdaki hijyen şartları gerekse zamansızlık nedeniyle dışkılama ihtiyacımız geldiğinde bunu erteleriz. Bu da bizim temel reflekslerimizin ve bağırsak hareketlerinin bozulmasına yol açar.
Bağırsakların ilk kısımlarında dışkı kıvamı normalken çeşitli sebeplerle geçiş yavaşladığında dışkıdaki sıvı bağırsak duvarından emilir ve sertleşir. Aslında en önemli nokta, makata yakın olan tıpa gibi sıkışan sert dışkının dışarı atılmasıdır. Daha sonrasında gelen dışkı yumuşaktır.
Gençlikte ıkınma gücümüz daha fazla olduğu için bununla baş etmek daha kolaydır. Yaşlılarda ise ıkınma yetersiz olduğundan dışkı sertleşerek taşlaşır ve ancak yardımla boşaltım sağlanabilir.
Yazımı her zaman olduğu gibi birkaç önemli noktayla bitireyim. Kabızlıktan yakınıyorsak;
1- Uyanır uyanmaz büyük bir bardak su içelim (oda sıcaklığında).
2- Kahvaltıyı takiben muhakkak kendimize acele etmeksizin 5 - 10 dakika tuvalet zamanı ayıralım.
3- Günde mutlaka 2 litre su içelim.
4- Her gün zeytinyağlı bir yemek yiyelim.
5- Doygun esmer ekmek tüketelim.
6- Hareket edelim, yürüyüş yapalım.
Bunların tümünü ama tümünü mutlaka uygulayalım, başka şansımız yok!
Tanı seçenekleri
Kronik kabızlığı olan hastanın ilk değerlendirmesinde dikkatli bir hikaye ve fizik muayene yer almalı. Laboratuvar testleri, endoskopik değerlendirme ve radyolojik çalışmalar ancak seçilmiş vakalarda uygulanmalı.
Kronik sorunda tedavi
Tedavide amaç; bağırsak hareketlerini normale döndürmek, yumuşak dışkılamayı sağlamak, haftada en az üç kez zorlanmadan dışkılamak ve ciddi yan etkiler olmadan hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Hasta eğitimi, davranış ve diyet değişiklikleri, laksatif tedavisi temeli oluşturur. Fonksiyonel dışkılama bozukluklarının tedavisinde fitiller, biyofeedback, puborektal kasa botoks injeksiyonu ve gevşeme egzersizleri yer alır.
Hasta eğitimi çok önemli
Diyet değişiklikleri
Özellikle yaşlılara kontrendikasyon yoksa günde en az iki litre su tüketmeleri önerilmeli. Lif bakımından zengin beslenmeyle psilyum ve metilselüloz gibi hacim oluşturan laksatifler en fizyolojik ve etkili tedavi yöntemleridir. Yeterli sıvıyla alındığında, birçok kabız hastada bağırsak hareketlerini artırırlar.