Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Son zamanlarda çok unutkan oldum” cümlesini sık sık duyarız. Unutkanlığı artıran bazı etkenler vardır. Ancak endişelenmeyin, bunları kontrol altına almanız mümkün

Hafızamıza negatif yönde etki eden durumlar şunlardır:

-Kronik stres ve endişe hali,
-Depresif ruh durumu,
-Tiroid hastalıkları, şeker, yüksek tansiyon, kronik akciğer, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları,
-Damar sertliği,
-Beslenme tarzı,
-Alkol kullanımı,
-Vitamin B-12 noksanlığı,
-Enfeksiyonlar,
-Bazı ilaçlar,
-Fiziksel ve zihinsel egzersiz azlığı,
-Kafaya alınan darbeler,
-Eğitim seviyesinin düşüklüğü.

Haberin Devamı

Böyle uzun bir listeden sonra, bir de iyi haber verelim. Eğer hafıza zayıflığı bu faktörlerden birine bağlıysa, o faktörün ortadan kaldırılması, belleğimizin eski gücünü yeniden kazanmasını sağlar. Örneğin stres ve depresyonun hem hayvanlar hem de insanlarda bellek fonksiyonu üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir. Stres, kandaki kortizol düzeylerini artırarak, beyinde doğrudan ve dolaylı yoldan toksik etki yapar. Ayrıca yağlı protein kaynakları ve işlenmiş karbonhidratlarla doymuş, trans yağ tüketimi hafıza zayıflığı riskini artırır. Bunların aksine omega-3 içeren balık tüketimi bu riski azaltmaktadır.

Kullandıkça kazanırsınız
Kaslarımız gibi beynimizin de kondisyona ihtiyacı vardır. Okumak, yap boz, bulmaca çözmek, satranç gibi hobileri olanlarda Alzheimer hastalığı riskinin iki buçuk kat daha az olduğu bulunmuş. Sosyal aktivitelerde bulunmak, müzik veya dil kurslarına gitmek, yeni bir bilgisayar programı öğrenmek gibi entelektüel etkinlikler beyinde hücreler arasındaki bağlantıları ve nöronların esnekliğini artırıyor. Böylece hücreler daha fazla çalışıyor ve yeni hücrelerin yapılıyor. Yüksek öğrenim düzeyine sahip olmak ve zihinsel aktiviteyle sosyal etkileşimi koordine eden faaliyetler hafızayı koruyor.
Hafıza fonksiyonunun kaybı kadar, korunmasının da birçok etkene bağlı olduğu biliniyor. Beynin genç kalması için en önemli dört faktör: Zihinsel aktivite, fiziksel zindelik, stresin azaltılması ve sağlıklı beslenmedir. Yoğun iş temposu içinde unutkanlıktan şikayet eden gençler ne yapmalı diye soracak olursanız, onların da tempoyu biraz yavaşlatmaları ve tek bir işe odaklanmaları gerekiyor. Aynı anda birçok işle uğraşmak ve dikkat dağınıklığı özellikle gençlerdeki en büyük unutkanlık nedeni. Ayrıca yukarıda değindiğimiz gibi stresin azaltılması gerekiyor. Bunun için yoga, meditasyon ve benzeri aktiviteler yararlı olabilir. Derin nefes alma tekniklerinin öğrenilmesi ve bunların düzenli olarak uygulanması başarılı bir stres yönetimi programında önemli yer tutar. Stres konusunda profesyonel yardıma başvurmak ciddi olarak düşünülebilir. Yeterli ve düzenli uykuyu da unutmamak lazım. Uykusuzluk her yaş grubunda hafıza ve konsantrasyonu etkiler.

AlzheImer belirtisi olabilir
Sonuç olarak hafif bir unutkanlık her zaman beyin fonksiyonlarında bir azalma ya da başka hastalıkların belirtisi anlamına gelmez ama küçük de olsa Alzheimer hastalığı olasılığını atlamamak gerek. Alzheimer beynin bellek, zeka, yargılama, dil ve davranış fonksiyonlarını bozan bir hastalıktır ve böyle bir durumdan yakınlarınızın veya sizin en ufak bir şüpheniz varsa, doktorunuza danışmalısınız. Düzenli yapılan her türlü fiziksel aktivitenin beyinsel fonksiyonlara destek olduğu söylenebilir ama beyin için en iyisi, temiz havada yapılan düzenli yürüyüştür.
Beslenmenin beyin fonksiyonuyla ilişkisi konusunda pek az kuşku var. Alkol, doymuş yağlar, kalori tüketiminin yüksek olması (günde 2000-3000 kalori), rafine karbonhidratlar ve fazla tuz tüketimi hafızanın düşmanları arasındadır. Peki hafızanın dostları kim? Antioksidanlar (A, E, C vitaminleri, selenyum), omega-3 yağ, B-kompleks vitaminleri (folik asit, B12 vitamini), lesitin, koenzim Q10, fosfatidil serin (yumurtanın sarısı) ve asetil L-karnitin. Bu maddelerin doktor kontrolünde kullanımı, hafıza gücünde koruyucu ve destekleyici etki yapar. Yemeklerinizi ayrıca zerdeçal, zencefil gibi baharatlarla lezzetlendirmekta fayda var.