İnsanlara en faydalı beslenme şeklinin ortaya çıkarılmasında son yıllarda büyük ilerlemeler kaydedildi. Şöyle bir baktığımzda pek çok popüler diyet var. Şimdi özellikle yazın yaklaştığı günlerde diyet ve kilo verme konusu her yerde karşımıza çıkıyor. Peki bu çeşitli diyetler herkes için aynı derecede sağlıklı mı ve herkese önerilebilir mi, gerçekten hangi insanlar için, en sağlıklı diyet hangisidir?
Endokrinolog Prof. Dr. Taner Damcı ile bu konuyu uzun uzun konuştuk. Diyetler çeşitli ve farklar kişiye göre çok önemli. Bu nedenle Taner Hoca’nın anlattıklarının iyi anlaşılabilmesi için konuyu ancak iki bölüme ayırararak sunabildik. Salı günkü yazımızda düşük karbonhidrat diyetleri, glisemik indeks diyetleri, çok düşük yağ diyetleri anlatılmıştı, bugün Akdeniz diyeti ve Dash diyeti var sırada.
Geçen yazıda da anlatıldığı gibi ciddiye alınabilecek tüm diyetler aşağıdaki gruplardan birine girerler veya en yakın oldukları bir grup vardır:
1. Düşük karbonhidrat diyetleri
2. Glisemik indeks diyetleri
3. Çok düşük yağ diyetleri
4. Akdeniz diyeti
5. DASH diyeti
Bu yukarıdaki diyet gruplarının içinde Akdeniz diyeti yüzümüzü en çok güldürecek beslenme tarzı olarak öne çıkıyor.
Zeytinyağı başrolde
1. Bitkisel gıdalar bol (meyve, sebze, ekmek, tahıllar, patates, fasulye, fındık)
2. Olabildiğince az işleme tabi tutulmuş, taze ve yerel ürünlerin tercih edilmesi
3. Tatlı olarak meyve yenilmesi, basit şeker içeren tatlıların ve balın nadir olarak tüketilmesi
4. Ana yağ kaynağı olarak zeytinyağı
5. Az-orta miktarda peynir, yoğurt
6. Orta miktarda tavuk-balık
7. Haftada 4 yumurtadan az
8. Kırmızı et (nadiren)
9. Yemeklerde az miktarda kırmızı şarap
Akdeniz diyetinin uzun süreli kilo kontrolünü diğer diyetlerden daha iyi sağlamaktadır. Çünkü uygulanması kolay ve damak tadına uygundur. Bunun ötesinde kalp damar hastalıklarının ortaya çıkışını ve bunlara bağlı ölümleri azaltmaktadır. Akdeniz diyeti neden kalp damar hastalıkları ve buna bağlı ölümleri azaltır? Bunun daha çok balık ve bitkilerdeki omega 3 yağ asitlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Akdeniz diyetinin olumlu etkileri yalnızca akdeniz çevresinde yaşayan insanlarda görülmemektedir. Dünyanın diğer yörelerinde örneğin ABD’deki insanlarda da akdeniz diyeti insanları zayıflatmakta ve yaşamlarını uzatmaktadır.
Akdeniz diyeti ile kanser oluşum sıklığı da azalmaktadır. Akdeniz diyeti şu an için şişmanlık tedavisi, kalp hastalıkları ve kanserin önlenmesinde bilinen en etkin diyettir.
Akdeniz diyetinin olumsuz yönleri yok mudur? Fazla lifli gıdalarla beslenenlerde bazı mide bağırsak yakınmalarının ortaya çıkışı ve balık tadının bazı insanlar tarafından hiç sevilmemesi (tolere edilmemesi) bu diyetin uygulanmasındaki başlıca engellerdir. Ayrıca ne yazık ki tüm dünya denizleri ve Akdeniz ileri derecede kirlidir. Bu insan sağlığını tehdit eden boyutlara varmıştır. FDA (Food and Drug Administration: Gıda ve İlaç Dairesi) çocukların, gebelerin ve süt veren annelerin balık yemesini balıklardaki civa miktarının yüksek olması sebebeiyle istememektedir.
Dash diyeti
Aynı isimli (Dietary Approaches to Stop Hyperten-sion) bir hipertansiyon çalışmasında kullanılan bu diyet Akdeniz diyetinin biraz değiştirilmiş çeşididir. Akdeniz diyetine oranla yağlar biraz daha azaltılmıştır. Bu umut verici bir diyettir, ancak tüm etkileri henüz araştırılmamıştır.
MESAJLAR
1. Mucize diyet yoktur, gerçek mucize sağlıklı yaşamaktır.
2. İnsanların önünde sağlıklı yaşamaya dair çok önemli engeller bulunmaktadır (Gıda endüstrisi, reklamlar, iş yaşamı, eğitim sistemi ve sınavlar ve hatta medya (bilimsel olmayan sansasyonel haberler yapanlar)?vb).
3. Beslenme şekilleri arasında bilimsel olarak ve uzun sürede şişmanlık tedavisinde, kalp hastalıklarının ve buna bağlı ölümün engellenmesinde, kanserin engellenmesinde en etkilisi Akdeniz diyetidir.
4. Kişinin beslenme gereksinimi bireyseldir. Herkes için her diyet etkili, güvenli ve damak tadına uygun olmayabilir.
5. En iyi diyetin bile gereğince uygulanmadıktan sonra faydası yoktur. Bu nedenle o diyetin kişiye uygun ve uzun süreli uygulanabilir olması başarıyı etkileyen en önemli faktördür.
6. Kısa süreli ve zorlayıcı diyetlerin sağlığa faydası yoktur hatta kalıcı dönüşümsüz zararlara yol açabilir.
Sonuç:
Tıp dünyası ve alternatif tıp sürekli olarak yeni ve etkili diyetler peşinde koşmaktadır. Tıbbın ana hedefi beslenme şekli ile hastalıkların ve ölümün önlenmesi kaliteli yaşamın uzatılmasıdır. Alternatif tıp ise daha çok kısa süreli kilo kayıplarını hedeflemektedir.