Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bacanağım Zeki Türkmen ve kızı Esra’nın Arnavutköy’deki yeni işyerlerine gittim. Saat akşam sekiz gibi çıkınca, arabayı park ettiğim yerden almadım, Arnavutköy’ün eski binalarını seyrede seyrede sahile yürüdüm.
Sahile gelince gözüme arkadaşım Aydın Harezi’nin yeri çarptı. Yani Butik Otel Villa Denise ve girişindeki İstanbul’un meşhur paella restoranı Lola. Bu yaz sıcağında herhalde Aydın da, muhtemelen paella yiyen de yoktur, ama yine de bir uğrayayım dedim. Amma yanılmışım. Hem de iki kez, hem Aydın oradaydı, hem de pek çok kişi paella yiyordu bu yaz sıcağında.
Aydın, Amerika’da Hamilton Üniversitesi’nden Prof. Erol Balkan ve Corvus şaraplarından Nüket Türel ile koyu bir sohbetteydi. “Ben şöyle geçerken bir uğradım, hemen kaçıyorum” dedim, ama ne mümkün. Aydın, “Birazdan bir sürü dostun gelecek, hayatta bırakmam, Zuhal’i de çağır gelenleri görünce çok sevineceksiniz” dedi. Eh zaten yarım ağız demiştim gideceğim diye, o harika tapasları gözümün ucuyla süzerken. Zuhal gelince sohbet daha da bir koyuşlaştı, daha da bir derinleşti, modadan tıbba her alana dağıldık. 

Buluşma yeri Lola

Akşamın ilk sürprizi yıllarca İntermed’de birlikte çalıştığımız yakın dostum Dr. Serdar Erkan oldu. İkimiz de şaşırdık birbirimizi görünce. Serdar, Prof. Dr. Teksen Çamlıbel’i ve  Michigan’dan Dr. Özgür Harmanlı’yı yemeğe davet etmişti. Onlarla sohbete dalmışken, senenin altı ayını California’daki evlerinde, altı ayını da İstanbul’da Zekeriyaköy’deki evlerinde geçiren Efes ve Tuğrul Alemdağ çifti geldi. Hadi onlarla da koyu bir sohbet. Lola zaten bir kaynaşma yeri sanki. Herkes ayakta tapas yiyip masalara oturmadan önce Aydın’ın olağanüstü insan sevgisi sayesinde kaynaşıyor, sohbetle gırgırla bütün geceyi geçiriyor. Bir bakıyorsunuz gece yarısı olmuş bile.
Gözüm kapıya gitti, içeri Nursuna ve Salih Memecan çifti girmez mi? Ben Nursuna Hanım’ı İstanbul milletvekili olduğundan beri görmemiştim. Memecan çiftiyle son defa yıllar önce onların Galatasaray’daki harika manzaralı çatı katlarındaki partide beraberdik, Ankara işi çıktı çıkalı birbirimizi görmemiştik, çok sevindim.
Ayakta uzunca bir sohbetten sonra masalara oturduk. Tabii masada da sohbete devam. Bir yandan Salih Memecan’ın karikatürlerinin ve sohbetinin hayranı olduğumdan onun hiçbir lafını kaçırmak istemiyorum, bir yandan da Nursuna Hanım’ın anlattıklarını kaçırmamaya çalışıyorum, çok samimi, çok tatlı anlatıyor milletvekili olarak yaşadıklarını. Masa büyük, her tarafa yetişmekte zorlanıyorum.

Milletvekilinden istek

Nursuna Hanım geçenlerde Tepebaşı’nda binalara bakmaya gitmiş, esnaftan da bilgi alıyormuş. Bir bakkala girmiş, bakkal şişmanca, neşeli, konuşkan, başı bağlı tipik bir esnaf kadıncağız.. Yanında da yine şişmanca arkadaşı. Nursuna Hanım binalar hakkında sordukça sormuş. Bakkal hanım sonunda “Sen amma sordun, şimdi söyle bakalım sen kimsin de bu kadar bilgi topluyorsun” demiş, Nursuna Hanım da “Ben İstanbul Milletvekili’yim” deyince, şöyle bir baştan aşağı süzmüş ve “eh iyi o zaman demiş”.
Dayanamamış sayın milletvekili ve “benden bir arzunuz bir isteğiniz var mı”deyince, ikisi birden “yoktur sağol demişler”, sonra bakkalın arkadaşı hanım aniden “Dur dur, var, hele bi dakka”  demiş. “Sen bizim caminin yanındaki otoparkın üstünü rejim aletleri yeri yaptırsan ya” demiş. Tabii anlamamış Nursuna Hanım, rejm aleti ne demek hiç anlamamış, camiyle rejimi ise hiç bağdaştıramamış. Bunun üzerine hanım kayak yapar gibi hareketlerle tarif etmeye çalışmış istediğini.
Egzersiz, fitness aletleri yeri istiyor. Hani şimdi İstanbul’un her köşesinde var ya ve hepsi de dopdolu; sabah - akşam mahalleliyle; ondan istiyor işte.  Genci yaşlısı birtakım egzersizler yapıyor ya. Hani mutluluk içinde sağlıklarına yıllar katıyorlar ya.

Haberin Devamı

Sağlık bilinci gelişiyor
Duyduk-larıma inanamadım, sağlık bilinci bu derece yayılıyordu demek. Daha iyisi olabilir mi? Bu alanlar ve aletler bence bu şehirde yaşayanların sağlığı için dikilmiş birer sağlık abideleri. İşin hoş yanı bunların kısa süreli kullanımları bile çok yararlı.
Eskiden herhangi bir egzersizin yarar sağlaması için 20 dakika hatta yarım saat devamlı yapılması gerektiğini sanırdık. Şimdi ise biliyoruz ki gün içinde yapılan küçücük hareketler bile toplanıp bize devamlı hareket etmişçesine yarar sağlıyor. Örneğin, sabah 10 dakika bu aletlerle çalışmak, öğle tatilinde çıkıp 10 dakika tempolu yürümek akşam da yine eve dönerken 10 dakika bu “rejim aletleri” ile çalışmak bize 30 dakikalık egzersizi devamlı yapmışçasına yarar sağlıyor yeni araştırmalara göre. Hadi millet, “rejim aletleri”ne.