VÜCUDUN SiNYALLERiNi TAKiP EDiN

Sıradan gibi görünen hıçkırık ya da mide bulantısı gibi sorunlar, büyük hastalıkların habercisi olabilir. İşte onlardan bazıları

“Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” ne yazık ki hayatımızın her alanına uygulanabilecek bir tanımlama. Tıp alanında da bunun örneklerini görmekteyiz. Tanıyı fizik muayene ve öyküyle koymak, yeni kuşak hekim arkadaşlara nostaljik bir tını gibi geliyor. Halbuki iyi bir öykü ve fizik muayene, hastalıkların yüzde 85’inde sizi doğru tanıya yönlendiriyor, en azından yapılacak tetkikleri aza indirerek sizin de hastanızın da sabrını zorlamıyor.

Kötü kendini belli etmiyor
Bir de işin insan vücudunun son noktaya kadar dayanma prensibi var. İnsanın tüm organları, vücudu tıpkı bir kaleyi savunur gibi savunurken, düşmeden mücadeleyi bırakmaz. Bunun iyi tarafı, birçok hafif hastalığı biz daha farkına varmadan atlatırız. Kötü tarafıysa ağır hastalıklarda biz bir şeylerin farkına vardığımızda çoğu zaman geç kalmış olmamız. Bu nedenle vücudumuzun bize gönderdiği sinyalleri dikkatle izlersek, bir kan tahlilinde ya da bir filmde henüz ortaya çıkmayan bulguları saptayabiliriz.

Hıçkırığın nedenleri
Böyle basit bir şikayetin ne yazık ki gırtlak kanseri gibi ciddi sonuçları olabilir. Hıçkırık, diyafram kasının hızlı kasılması sonrası ses tellerinin arasından geçen basınçlı havanın etkisiyle çıkardığımız sestir. Hızlı yemek yeme, gazlı içecekler, alkol ve aşırı tütün tüketimi hıçkırığa yol açabilen basit nedenler. Ancak hıçkırık öğünlerden sonra ortaya çıkıyor ve bulantı, öğürme ve ağızda acılığa eşlik ediyorsa safra kesesi iltihabından şüphe etmek gerekir. Hıçkırığa nefes darlığı, kuru ve hırıltılı öksürük eşlik ediyorsa akciğer zarı iltihabı düşünülmeli. Göğüs kemiğinin ardında ağrı, ateş ve kalp çarpıntısı eşlik ediyorsa kalp dış zarı iltihabı akla gelmeli. Öğünlerden sonra ortaya çıkan ve ağza asit gelmesinin eşlik ettiği hıçkırıklardaysa mide fıtığı araştırılmalı.

Bulantılar ne diyor?
Hıçkırık gibi bulantı da özellikle henüz kusmaya neden olmadıysa hafif şikayet olarak değerlendirilir. Bulantıya tükürükte artma, aşırı terleme, deride solgunluk, kalp atımlarında hızlanma ve yavaşlama eşlik edebilir. Bulantı düzensiz beslenmeye bağlı sindirim güçlüğü sonucu gelişebilirken, sabahları ağızda acı tat, baş ağrısı, yemeklerden sonra uyuklama varsa safra kesesi taşından şüphe edilmeli. Deride kaşıntı, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve yaygın ödemin birlikteliğiyse bizi böbrek yetmezliğine yönlendirmeli.
Özellikle böbrekler de karaciğer gibi iflasın eşiğine gelmeden önemli şikayetlere yol açmadığı için bu belirtilere dikkat edilmeli. Bazı besinlere karşı aşırı tiksintinin beraberinde olduğu bulantı, iştahsızlık, safralı kusma, daha geç dönemde karında sıvı birikimi ve kanamaya eğilim varsa kronik karaciğer hastalıkları akla getirilmeli.