Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uzun yaşamın sırları   yanı başınızda


Sağlıklı yaşam şartlarını uzaklarda aramanıza gerek yok. Doğru beslenme, günlük egzersiz, düzgün ruh hali ve sosyal çevreyi yaşamınıza katarsanız, uzun ve sağlıklı yıllar sizi bekler

Sosyal yaşamı sürdürmek, ömrü uzatmanın en iyi yollarından biri olabilir. Aile, evlilik, arkadaşlar, komşular, hatta ev hayvanları dahil sosyal çevre ve ilişkiler, uzun yaşamak isteyenlerin asla vazgeçmemesi gerekenler.
Sosyal ilişkilerin yaşam süresine etkisi ilk olarak Britanyalı araştırmacılar tarafından 1850’lerde fark edilmiş. Bu çalışmalarda eşlerini kaybeden kişilerin ölüm riskinin evli çiftlerden daha yüksek olduğunu gözlemlenmiş.

Evlilik erkek ömrüne yedi yıl ekliyor
Nitekim daha sonra yapılan çalışmalar, evliliğin erkeklerin ömrüne yedi yıl kadınların ömrüne iki yıl daha eklediğini göstermiş.
Chicago Üniversite’sinde yapılan bir araş-tırma, evli ve kalp hastası olan bir erkeğin bile, evli olmayan ve kalbi sağlıklı bir erkekten daha uzun yaşamasının beklendiğini ortaya koyuyor. Madalyonun bir de öbür yüzü var; o da, çiftlerden birinin ölümü ya da hastaneye yatmasının ardından diğer eşin hastalık olasılığının artması.
Harvard Tıp Fakültesi’nde 10 binden fazla kişide yapılan 30 yıl süren bir çalışmada her türden sosyal ağın benzer etkilerinin haritası çıkarılıyor. Çalışmaya göre sosyal ilişkiler, beyin ve bağışıklık sistemini güçlendirerek ileri yaşlarda iyilik halini artırabilir. Böylece kişiler stresle daha iyi başa çıkabilir. Şefkatli bir eşin psikolojik yararları olduğu yadsınamaz.
Özetle, uzun yaşama şansınızı artırmak istiyorsanız bir hayat arkadaşınızın, çocukları-nızın, torunlarınızın, arkadaş çevrenizin ve iyi dostlarınızın varlığı sizin için çok önemli.

Sadece genler yetmez, çevre de önemli
Nerede yaşadığınız da uzun yaşamı belirle-yen başka bir faktör olabilir. Bilindiği gibi bazı yörelerde 100 yaşını geçenlerin sayısı çok fazla. Belki o yörede yaşayanların genetik özellikleri bunda rol oynuyor. Ya da o bölgenin iklim veya çevre koşulları uzun yaşamı mümkün kılıyor.
Uzun yaşamak için iyi genlere sahip olmak gerekir diyenler bile çevre koşullarının, yediklerinizin, içtiklerinizin yaşam süresini etkilediğini kabul ediyor. Genetik ve çevresel faktörlerin birlikte etkili olması da mümkün.
Boston Üniversitesi’nde “New England 100 Yaş Çalışması”nı yönetenler de uzun yaşamın ailevi yönü olduğuna inanlardan, ama yaşanılan çevrenin de uzun yaşamda yüzde 70’e varan etkisinin olduğunu söylüyor. Ailenizde uzun yaşayanların olması, her şeyin genlere bağlı olduğunu göstermez diyorlar, çünkü aile üyeleri de genellikle aynı çevresel faktörleri paylaşıyor.

Çevre kirliliğine dikkat
Kuşkusuz çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgeler uzun yaşamayı bekleyenlerin uzak durması gereken yerler. Kentlerde kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde yaşayanların ömür beklentisinin, temiz bölgelerde yaşayanlara göre 30 yıl daha kısa olduğunu gösteren çalışmalar var.

Okinawa’dakiler gibi yaşamak!
Ne var ki, kişinin oluşturduğu kişisel ve sosyal çevrenin fiziksel çevreden önemli olduğu genel olarak kabul ediliyor. Bu da şu anlama geliyor: Japonya’nın uzun yaşayanlarıyla ünlü Okinawa adasına göç etmektense bulunduğunuz yerde “Okinawa’dakiler” gibi yaşamak” yeterli olabilir. “100 Yaş Çalışması”nı yapanların dediği gibi, Okinawa’dakilerin uzun yaşaması, dört faktöre bağlı: Doğru beslenme, günlük egzersiz, düzgün ruhsal ve düzgün sosyal yaşam.
Uzaklarda aramaya gerek yok, hemen yanı başınızda; sağlıklı yaşam şartlarını bir bütün olarak yaşamınıza katarsanız, uzun ve sağlıklı yıllar sizin. Tabii yıllık doktor kontrollerini de ihmal etmezseniz, kazandığınız yılları daha da artırmanız mümkün.