Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gün boyu karşılaştığımız kişilere “Nasılsınız?”, “Ne haber?” diyerek durumlarını sormak, adetten. Bazen laf olsun diye sorarız bazen de alacağımız cevap bizi hakikaten ilgilendirir. Peki bu soruyu kendimize hiç soruyor muyuz? Cevabının sizi ilgilendirdiği cinsten bir nasılsın. Sevgi ve saygı dolu bir nasılsın. Şöyle bir 30 saniye hiçbir şeyle ilgilenmeden cevabı ilgiyle bekleyerek sorulan bir nasılsın. Keyfimiz nasıl acaba uykudan yeni kalkmış halimizle? Şöyle bir tartsak kendimizi ve “İyiymişim yahu” veya “Şu bir haftadır ağrıyan dizim de hâlâ geçmemiş” gibi bir cevap alsak kendimizden.
İnsanlar çoğu zaman hastalık belirtilerinin veya zihinsel yorgunluklarının farkına çok geç varıyor. Örneğin insan kulaklarının iyi duymadığını yedi sene sonra fark edermiş. Bizler çoğu zaman en kıymetli varlığımız kendimizle yabancı yaşıyoruz. Oysa bir vücudumuz ve onunla iç içe yaşayan ‘zihinvücut’ dediğimiz bir sistemimiz var. Bu, hayatımızın her şeyini ayarlıyor. Sadece sağlığımızı değil, tüm yaşamımızda rolü var ‘zihinvücut’un.

Haberin Devamı

Planları gözden geçirin
Nasılsından sonra gelmesi gereken bir başka soruysa bütün yaşamımızı değiştirebilir: “Sevgili vücut, bugün senin için ne gibi iyilikler yapabilirim?” Sabahları bu ikinci sorumuza da bir dakika ayırsak... Bir günün akışı içinde vücudumuza ne iyilikler yapabileceğimizi sıralasak ve bunları saniyeler içinde gözümüzün önünde canlandırıp yaşasak... Örneğin “Öğle yemeğimi Bebek’te yiyeceğim, arabayı Arnavutköy’le Bebek arasına park edip, beş dakika gideceğim restorana yürüsem” diye bir ön programlama yapabiliriz.
Sadece düşünmek yetmiyor, birkaç saniye için kendimizi o yürüyüşü yaparken görmek ve yaşamak lazım. Böylece bilinçdışımız işi bizden devralsın ve bunu otomatik olarak zamanı gelince bize yaptırsın. Son dakikada yürüyüş düşünmek ve yapmak neredeyse imkansız. Aynen yürüyüş gibi, “O nefis köfte yerine buğday salatası yesem. Akşam gideceğimiz balıkçıdaki olağanüstü mezeleri yiyerek günü dengelesem” diye bir ön program yapıp, o anı yaşamak, sizi sonradan pişman olacağınız pek çok yanlış seçimden kurtarabilir.

Haberin Devamı

Zihinvücut’u programlayın
Eğer program yapmadan işe başlanırsa, olması gerekenin tam tersi ortaya çıkıyor. Maalesef ‘zihinvücut’ önceden programlanmazsa o an insan işi bilinçdışına bırakmıyor ve etrafında gördüklerinden modelleyerek işi kendi ele alıyor. Yanlış veya eksik karar verip uyguluyor, sonradan da pişman oluyor. Hele bir de akşam yatağa girince, “Ey sevgili vücut, bakalım bugün sana ne iyilikler yapmışım?” diye gününüzün bir muhasebesini yaparsanız, kısa sürede bilincinizin yapacağı yanlışlardan arınır bilinçdışınızla kendinizi ‘zihinvücut’ işbirliğinde sağlıklı yaşamaya, yıllara meydan okumaya programlanmış bulursunuz!