Fazla kilolar ve göbek çevresindeki yağlar hayatımızı tehdit eden bazı hastalıklar için çok önemli bir alarm ve gösterge
Her kim sigara içmiyor, çok hareket ediyor, sağlıklı kiloda kalıyor ve sağlıklı besleniyorsa bazı kronik hastalıklara yakalanma riskini yüzde 78 azaltıyor demektir.
Kalp krizi, diyabet ve kanser gibi ciddi sonuçları olan hastalıklardan büyük ölçüde korunmanın çoğumuz için sağlıklı bir yaşam tarzına sadık kalmakla mümkün olduğu, basit ama bilimsel bir gerçek. Üstelik kronik hastalıklara yakalanmama formülü hiç de zor değil: Riskimizi azaltmak istiyorsak dört şeye dikkat etmemiz lazım: Sigara içmemeli, fazla kilolu olmamalı, haftada 3.5 saat civarı yani günde yarım saat yürümek gibi fiziksel aktivite yapmalı ve sağlıklı beslenmeliyiz.
Bu söylediklerimizi uygularsak en başta diyabet riskinde yüzde 93 gibi dramatik bir düşme oluyor. Kalp krizi geçirme tehlikesi yüzde 81, inme yüzde 50 ve kanser riski yüzde 36 azalıyor. Bu önerilerin hepsini uygulayamasak da, özellikle göbek çevremizin artmamasına, yani kısaca kilo almamaya dikkat etsek bile epey karlı çıkabiliriz. Tabii genel olarak yaşam tarzımız ne kadar sağlıklıysa, hastalanma riskimiz de o kadar düşük oluyor. Zaten bilinen bu sonuçlar son zamanlarda Alman Beslenme Araştırması Enstitüsü’nün 23.153 kadın ve erkeği 8 yıl izlediği çalışmasında tekrardan göz önüne serildi.
‘Ölümcül dörtlü’ bir araya geliyor
Diğer bir araştırmaysa metabolik sendromun zihinsel yeteneklerde kayba neden olabildiğini gösteriyor. Aşırı kilo, özellikle karın yağları, diyabet, yüksek tansiyon ve kan yağları profilinin bozukluğu gibi dört faktörün bir araya gelmesiyle oluşan ‘ölümcül dörtlü’ yani diğer bir tanımla ‘hastalıktan önceki hastalık’ diye adlandırılan ‘metabolik sendrom’ kalp krizi ve inmeye davetiye çıkarttığı gibi beynin bilişsel işlevlerinin de azalmasına neden oluyor.
* Bel çevresi, kadında 88 cm.’yi, erkekte 102 cm.’yi, geçiyorsa, trigliserid ölçümü 150 mg/dl’nin üzerindeyse;
* İyi kolesterol olan HDL kolesterol, kadında 50 mg/dl’den, erkekte 40 mg/dl’den düşükse;
* Tansiyon 130/85 mmHg (13/8.5) ve üzeriyse;
* Açlık kan şekeri 110 mg/dl den yüksekse...
‘Metabolik Sendrom’ kapıyı çalıyor demektir ve kalp damar hastalıkları, enfarktüs, beyin inmesi, tip 2 diabet (şeker hastalığı) gibi ciddi hastalık riski tehlikesine işarettir.
Zihinsel yeteneklerde kayıp yaşanıyor
San Francisco’daki California Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışmaysa metabolik sendromlu kadınlarda dört yıllık bir zaman dilimi içinde zihinsel yeteneklerde kayıp yaşandığını bildiriyor. Yine aynı üniversitede yapılan başka bir çalışmada 3 bin fazla kilolu kişinin sekiz yıl izlenmesi sonucunda beyin yeteneklerinde azalmayla vücuttaki yağ oranı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş.
Diyabetin ön aşaması olan insülin direnci de zihinsel yeteneklerin azalmasında bir risk faktörü olarak rol oynuyor. İnsülin direnci, insüline verilen yanıtın azaldığı bir durumdur ve göbek çevresinin arttığı şişmanlığa sebep olan durumlardan biridir. Önlemek için öncelikle insülin salgılanmasını uyaran basit ve işlenmiş karbonhidratlar yerine işlenmemiş ve kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli ve az miktarlarda yenmeli. Örneğin beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek, beyaz pirinç yerine bulgur gibi; bunun yanında hamur işleri ve basit şekerli gıdalardan uzak durmak gibi. Tabii doğrusu bu konuda doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerilerine göre hareket etmektir. Tüm bu çalışmalardan da kolaylıkla anlaşıldığı gibi, fazla kilolar ve göbek çevresindeki yağlar hayatımızı tehdit eden bazı hastalıklar için çok önemli bir alarm sinyali ve gösterge. Bu alarm sinyalini hiç çaldırmamaksa, bizim elimizde aslında.