Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Safra kesesinin nerede olduğu pek bilinmez. Karnın sağ üst tarafında, karaciğerin hemen arkasında bulunan, karaciğerde üretilen safra sıvısını depolayan armut şeklinde bir organdır. Safra yolları ile hem karaciğere, hem de mideden hemen sonra yer alan on iki parmak bağırsağına bağlanır. On iki parmak bağırsağına gelen besinler safra kesesinin kasılmasına yol açan uyarıları başlatır ve safra bağırsağa boşalıp yiyeceklerle karışır. Safranın, yağların sindirilmesine ve emilmesine yardımcı olmak, bazı atık ürünlerin ve ilaçların vücuttan atılmasını sağlamak gibi önemli fonksiyonları vardır.
Safra taşları, safra kesesinde ve safra yollarında görülen taş şeklinde oluşumlardır. Taşlar, kum tanesi kadar küçük olabileceği gibi iri bir erik kadar büyük de olabilir. Bir veya birden fazla safra taşı görülebilir. Safra taşları hiçbir şikayete sebep olmadan ‘sessiz’ kalabilir veya çeşitli şikayetlere neden olabilirler.
Geçen gün sabah erkenden İntermed’de odamda genel cerrahımız Operatör Doktor Hovsep Hazar ile çay içerken safra taşlarının kişiden kişiye ne kadar değişik seyir gösterdiğinden konuşuyorduk. İşte Operatör Dr. Hazar’ın safra kesesi taşları hakkında anlattıkları.


SAFRA KESESiNiN UFAK TEFEK TAŞLARI
ŞİDDETLİ AĞRI YAPAR
Taş, safra kesesinin çıkışını tıkadığında vücudun sağ üst karın bölgesinde şiddetli ağrılar ortaya çıkar. Çünkü o sırada safra kesesi kasılıp gevşeyerek taşı ilerletmeyi ve yolu açmayı denemektedir. Ağrı omuza ve sırta yayılabilir, genellikle bulantı ve kusma eşlik eder. Ağrının yemekten sonra başlaması ve ağızdan gıda alınmasıyla şiddetlenmesi tipiktir. Taş, safra kesesinin ağzını tam tıkamamışsa ağrı bir süre sonra geçer ve kişi rahatlar. Tam tıkanma durumunda ağrı devam eder, safra kesesi içinde bakterilerin çoğalmasıyla enfeksiyon başlar ve ateş yükselmesiyle beliren ‘akut kolesistit’ adı verilen tablo gelişir.
Bazen küçük taşlar, safra kesinden çıkıp ana safra yoluna doğru ilerler. Bu durumda safra akışının bozulmasına bağlı ‘tıkanma sarılığı’ adı verilen durum ortaya çıkar. Burada hastada titremelerle yükselen ateş, sarılık ve kaşıntı görülür. Ayrıca safra yoluna düşen taşlar, pankreas bezinin kanalını da tıkarsa burada da enfeksiyona yol açıp ‘pankreatit’ adı verilen duruma yol açabilir.


SAFRA NASIL OLUŞUR?
Safranın görevi yağlı gıdaların sindirimine yardımcı olmaktır. Safra temel olarak kolesterol ve safra asitlerinden oluşur. Normal şartlar altında kolesterol ve safra asitleri arasında bir denge vardır. Bu denge bozulduğu zaman kolesterol katılaşarak kristalleşmeye başlar. Safra taşlarının yüzde 80’i bu şekilde oluşur. Geriye kalan yüzde 20 ise safra pigmenti ve kalsiyum karışımından meydana gelir. Safra taşı oluşumunu hızlandırabilen faktörler arasında aşağıdakiler sayılabilir.

Haberin Devamı

-Aşırı yağlı veya aşırı yağsız gıdalarla beslenmek
-Siroz gibi karaciğer fonksiyonlarını bozan hastalıklar
- Doğum kontrol hapı kullanımı
- Gebelik
- Hemolitik anemi adı verilen kan hücrelerinin vücutta aşırı yıkıma neden olan hastalık

TEDAVİ GECİKMEMELİ
Safra kesesi taşları mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavinin geciktirilmesi sağlık konusunda risklidir. Şikayete yol açan durumda, taşlar sadece safra kesesinde ise safra kesesi ve taşlar birlikte ameliyatla alınır. Safra kesesinin bırakılıp taşların alınması şeklinde bir tedavi yoktur.
Safra kesesi ameliyatları son 15- 20 yıldan beri laparoskopik yöntemle yapılıyor. Ancak bazı durumlarda safra taşlarının tedavisi için açık ameliyatların yapılması gerekebileceği unutulmamalı.
Günümüzde tıp dünyasının kesin olarak ne yapılmasına karar veremediği bir durum da sessiz safra kesesi taşlarıdır. Burada hiçbir şikayete yol açmayan ve check-up sırasında tespit edilen taşlar kastediliyor. Araştırmalar sessiz safra kesesi taşlarının genellikle bir süre şikayete yol açtıktan sonra akut kolesistit, tıkanma sarılığı ve pankreatit gibi komplikasyonlara yol açtığını gösteriyor. Diğer yandan check-up sırasında safra kesesinde sessiz taş bulunan bireylerde değişik nedenlere bağlı karın ağrıları yanlışlıkla taşlara bağlanabiliyor.
Değerlendirme kişiye özel yapılmalı, ameliyatın yarar ve zararları her bireyin yaşına, genel sağlık durumuna göre hesaplanmalı ve sonuçta bireyin tercihi de dikkate alınarak hekim ve hastanın birlikte ortak bir karar vermesi gereklidir.