Nişantaşı’nda City’s de öğle yemeği yiyorduk ürolog Dr. Serdar Erkan’la. Yılda bir check-up yaptırmanın öneminden bahsediyorduk. Konu döndü dolaştı prostat kanseri erken teşhisi ve korunmasına geldi. Çok kişiyi ilgilendiren bir konu. Dr. Serdar’dan rica ettim anlatmasını, sağolsun sizler için anlattı prostat kanserini. İşte ürolog Dr. Serdar Erkan’ın anlattıkları.
Prostat kanseri gelişimi riski, yaşla birlikte artar; tipik olarak 40 yaş ve üzerindeki erkeklerde ortaya çıkar. 40 yaş üzerindeki tüm erkeklerin yılda bir kez, içinde rektal muayenenin de bulunduğu sağlık kontrolünden yani check-up’tan geçmeleri gerekir. Yıllık muayeneler, hekimin prostat kanserini erken, tedavi edilebilir bir evrede belirlemesine yardımcı olabilir.
Prostat kanserin semptomları sıklıkla “benign prostat hipertrofisi” (BPH) yani “iyi huylu prostat büyümesi” ile biraradadır. BPH belirtilerinden biri de prostat büyümesinden kaynaklanan daha sık idrar yapma gereksinimidir. BPH, prostatın iç kısmında kanserli olmayan aşırı bir büyümedir.
Kestane büyüklüğünde bir organ
Prostat, erkeklerde bulunan kestane büyüklüğünde bir organdır. Hemen idrar kesesinin altında yerleşmiştir ve idrar yapma sırasında mesaneden aşağı idrarı taşıyan kanal olan üretranın bir kısmını çevrelemektedir. Prostatın esas rolü, ejakülasyon için gerekli olan sıvının bir kısmını sağlamaktır.
Prostat kanserinin kesin nedeni bilinmiyor. Beslenme ve genetiğin rolü olabilir. Hastalık prostat içinde bir grup kanserli hücreyle başlar. Başlangıçta hiçbir belirti ortaya çıkarmayabilir. Kanser ilerledikçe idrar yolu gibi prostatı çevreleyen yapılar üzerine baskı yapabilir. Bu süreç, mesaneden dışarı idrar çıkışında daralmaya ve tıkanmaya yol açar.
Prostat kanseri, prostattan, komşu lenf düğümlerine, kemiklere ve diğer organlara sıçrayabilir.
Kanser riski nasıl belirlenir?
Prostat kanserini belirlemede en sık kullanılan yöntem, rektum incelemesi yoludur. Prostatı incelemek için, hekim kayganlaştırılmış, eldivenli parmağını, prostatın boyut ve şeklini hissetmek üzere makattan içeri doğru sokar. Parmakla rektal muayene olarak adlandırılan bu işlem, bir dakikadan az sürer.
Parmakla rektal muayeneyle birlikte sıklıkla kullanılan başka bir işlem bir kan testi olan PSA’dır (prostat spesifik antijen testi). Bu test, vücutta prostata özgü antijen düzeylerini ölçer. Prostat hastalığının en erken evrelerinde bile, hastanın PSA düzeyi artmaya başlar ve bu testle belirlenebilir. Bu da hekimin, hastada fizik muayeneye belirlenemeyecek değişiklikleri ortaya çıkarmasını sağlamaktadır.
Prostat kanserinden şüpheleniliyorsa doktor makattan ultrason eşliğinde iğne biyopsisi yoluyla 10 - 12 minik prostat dokusu örneği alabilir. Daha sonra doku örnekleri mikroskop altında incelenir. Bu, prostat kanserini kesin olarak teşhis etmenin en doğru yoludur.
Tedavi seçenekleri
Prostat kanserinin tedavisi, tümörün bulunduğu evreye dayanmaktadır. Evreye göre cerrahi olarak prostatın çıkartılması, ışın tedavisi, hormon tedavisi, testislerin ameliyatla çıkartılması, hormon analog tedavisi, kombinasyon tedavisi, kemoterapi gibi çok çeşitli ve değişik tedavi yöntemleri vardır. Cerrahi yöntemde kullanılan robot ameliyat tekniğiyle de iyileşme süresi kısalmakta, yan etkiler azalmaktadır.
Prostat sağlığında rol oynayan besinler
* Beslenmenizdeki hayvansal yağ miktarını azaltın. Çalışmalar hayvani yağdan zengin kırmızı et ve bol yağlı süt ürünlerinin prostat kanserinin büyümesini uyarabileceğini gösteriyor.
* Haftada iki üç kez balık yiyerek (kızartma dışında) alfa omega-3 yağ asitleri alımınızı artırın.
* Her renkten taze sebze ve meyve tüketimini artırın. Bunlar güçlü anti-kanser besinlerdir.
* Turunçgiller, çilek, ıspanak ve mango gibi doğal C vitamini içeren meyveleri bol bol yiyin.
* Koyu yeşil yapraklı sebzelerden sık tüketin. Karnabahar, brokoli ve lahana kanserden koruyucudur.
* Haftada birkaç kez yeşil çay için.
* Baklagil ve soya tüketimini artırın.
* Düzenli olarak kırmızı üzüm yiyin ve kırmızı üzüm suyu için.
* Domates ve özellikle salça-ketçap gibi likopenin çok yüksek olduğu domates ürünleri güçlü antikanser etkiye sahiptir.
* Kuruyemiş, buğday filizi, bezelye ve yağsız süt gibi doğal E vitamini kaynaklarını tercih edin.
* Selenyum çok güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminizin omurgasını oluşturan moleküldür. Doğal kaynakları olan kepek ekmeği, taze balık, tahıllar, mantar, yulaf ve esmer pirinçte bol bulunur.