Kişinin kendi algılamaları ve iş yerindeki olaylara verdiği yanıt, onun stres derecesini belirler. İşi işte bırakamıyorsanız stresle başa çıkmak için önerilerimizi dikkate alın
Akşam eve döndüğümüzde “iştekileri işte bırak” diye bazen sitem eder yakınlarımız. Haksız da değildirler hani. İş yeri stresi hayatımızda çok önemli bir yer tutar aslında ve maalesef bu stresi bir elektrik düğmesini kapatır gibi işten çıkarken kapatıp, orada bırakamayız. Daha da kötüsü bütün gün ve gece, ertesi gün yenileri eklenene kadar çoğu zaman yanımızda taşırız. Tabii özellikle böyle kronik dediğimiz uzun süreli stresin ruhsal yapımızdan iç organlarımıza kadar uzanan ve haliyle çevremizdekilere de tesir eden kötü etkileri tartışılmaz.
İş yerindeki stres aslında oldukça kişiseldir. Bir başka deyişle, kişinin kendi algılamaları ve tabiatıyla iş yerindeki olaylara verdiği yanıt, onun stres derecesini belirler. Temel işiniz ister telefona cevap vermek olsun, ister çok önemli bir şirketin üst düzey yöneticisi olun, işle bağlantılı stresle başa çıkmakta aşağıdaki öneriler size yardımcı olabilir:
Olaylara yukarıdan bakın
Hata yapmaktan kaçınarak strese girildiğinde, stres kişinin konsantrasyonunu ve hayal gücünü bozarak net düşünebilmesine mani olur, böylece stres hata yapma olasılığını daha da artırabilir. Böyle durumlarda şöyle bir arkaya yaslanıp, olaylara şöyle bir yukarıdan bakıp, sakin plan yapabilmek hata olasılığını daha da körüklememek bakımından çok yararlıdır.
Düşünüş tarzınızı gözden geçirin
Gidişi negatif gördüğünüz acil bir durumda, düşünüş tarzınızı gözden geçirin ve hissettiğiniz stresi kendi kendinize daha da artırıp artırmadığınızı kontrol edin. Acaba olabileceğinden daha da mı kötü sonuçlar olacağını hayal ediyorsunuz? Sakince bir düşünün bakalım, gerçekten felaket geliyorum mu diyor, yoksa biraz planlı düşünüp, gerekli adımlar atılıp, bazı çözümler üretilebilir mi?
Zamanınızı yönetin
Düzgün bir zaman ve öncelik yönetimi, işle bağlantılı stresin önemli bir kısmını azaltır. Her güne, o gün yapmanız gereken işleri planlayarak başlayın. Çok kesin programlar yapmayın, uğrayabileceğiniz kesintiler için de zaman bırakın, daima sizin düzeninizi bozan kesintiler olacaktır. Böyle durumlarda kibarca, karşınızdakini terslemeden hayır diyebilmeyi öğrenin, gerekiyorsa hayır diyebilme egzersizleri yapın.
Gerçekçi olun
Yapabileceğinizden fazlası için söz vermekten vazgeçin. Burada da yine kibarca bir tavırla hayır demeyi bilin, “Üzerimdeki iş yüküyle şu anda daha fazlasını alamam, yetişebilmem imkansız” gibi kesin bir şekilde reddedin, karşımdaki kırılmasın diye gereksiz yere ümit verip, sonra da strese girmeyin.
Kendinizi gevşetin
İş yerinizde kısa süreler dinlenmeye vakit ayırmaya çalışın. Rahat bir koltukta oturup gözlerinizi kapatın ve kaslarınızı gevşetin. Düzenli olarak nefes almaya odaklanın, kaslarınız ve zihniniz tam olarak gevşeyene kadar bir süre bu duruma devam edin.
Rahatlatıcı olayları hayal edin
Koltuğunuza oturup, şöyle bir gözlerinizi kapatın. Kısa bir süre için sizi mutlu eden bir yerde, örneğin bir plajda, ormanda ya da büyüdüğünüz ev gibi sevdiğiniz bir yerde olduğunuzu düşünün. Bu sevdiğiniz yerde ne gördüğünüzü, hissettiğinizi, duyduğunuzu, ne tat ve koku aldığınızı hayalinizde canlandırıp, bulunduğunuz ortamdan kısacık da olsa, uzaklaşıp rahatlayın.
Bunları veya kendi kendinize oluşturacağınız başka çözüm stratejilerini denediniz ve hâlâ stresiniz günlük yaşantınızda sizi etkilemeye devam ediyorsa veya yakınlarınız stresli olduğunuzu söylüyorlarsa, bu duruma önem verin ve profesyonel yardım almayı düşünün. Böyle profesyonel bir yardım sizi hem iş, hem de özel hayatınızda çok rahatlatabilir, hem de işlerin üstesinden gelebilecek sakin düşünce yapısına ulaşmanıza katkıda bulunabilir.